Bu çalışmanın amacı Sait Faik Abasıyanık'ın hikayelerini, mâdunluk çerçevesinde incelemek ve hikâyelerinin konusu, karakterleri, dönemin sosyo-ekonomik durumu, Sait Faik'in genel karakter seçimindeki yönelimini incelemektir. Madun terimi, ırk, sınıf, kast, cinsiyet, cinsel yönelim, etnisite veya dini açıdan toplumun aşağılanan ve hor görülen herhangi bir kişisini veya zümresini ifade eder. Bunun yanında, okuma yazması olmayan, alt kültüre mensup olup toplumda temsil edilmeyen, eğitim seviyesi düşük, bağımlı olan grupları niteler. Bu gruplar, egemen sınıfın baskılarından, doğrudan veya dolaylı yollardan etkilenmiş ve etkilenmekte olan gruplardır. Bu açıdan bakıldığında, Sait Faik'in bu hikâyelerindeki karakterlerin toplumdan dışlanmış, ezilmiş, alt sınıftan, sesini duyuramamış karakterlerden oluştuğu görülmektedir. Döneminin en önemli hikayecilerinden olan Sait Faik'in, ötekileştirilmiş, yoksul, mağdur, mazlum altsınıftan insanlara hikayelerinde yer vermesi onu diğer yazarlardan ayırır. İnsan sevgisi ile, gözlemci-gerçekçi bir şekilde yazdığı hikayeler yazıldığı dönemin şartlarını, sosyo-ekonomik durumunu, toplumun sosyolojisinin bir resmini çizmesi yönüyle önem arz eder. Sonuç olarak Zengin-fakir, köylü-şehirli arasındaki çatışma eksenlerinde var olan ve baskı altına alınan, sesi kısılan, topluma yabancılaşan mâdunlar, Sait Faik'in hikayelerinde karşımıza çıkmaktadır.
The aim of this study is to examine the stories of Sait Faik Abasıyanık from the perspective of subaltern and to examine the subject of his stories, their characters, the socio-economic status of the period, Sait Faik's orientation in the choice of general characters. The term subaltern refers to any person or group who is humiliated and despised by society in terms of race, class, caste, gender, sexual orientation, ethnicity or religion. Besides, it defines the groups which are not literate, who are not literate and who are not represented in the society and have low level of education. These groups are influenced by the pressures of the ruling class, directly or indirectly, and affected. From this point of view, it is seen that the characters in these stories of Sait Faik consisted of the characters who were excluded, crushed from the society and who could not be heard. Sait Faik, one of the most important storytellers of his time, distinguishes him from other writers from the marginalized, poor, victimized, oppressed sub-class people involved in his stories. The stories he wrote with an observer-realistic way, with his love of human being, are important in terms of the conditions of the period, the socio-economic situation, and a picture of the sociology of society. As a result, the misunderstandings between the rich and the poor, the peasant-urban, the oppressed, the sound of which is alienated from society, is seen in Sait Faik's stories.