16. yüzyılda Osmanlı Devleti siyasi gücünün yanı sıra kültür sanat alanında da zengin bir temele sahipti. İslam medeniyetinin en ihtişamlı imparatorluğu olan Osmanlı Devleti hâkimiyeti altındaki topraklarda adaletli, hoşgörülü olmasının yanı sıra güzide mimarisi ve sanat dolu bir anlayışa sahip olması batı dünyası için önemli bir örnek teşekkül etmiştir. Böylesine eşsiz zenginliğin sanatsal anlamda en güzel örnekleri ise Osmanlı devletine uzun süre başkentlik yapan İstanbul'dadır ve şehir içinde, Osmanlı Devletinin uzun süren hükümdarlığından dolayı güzide yapılarıyla pek çok sayıda cami inşa edilmiştir. Camiler, çeşmeler, mezar taşları, bina cepheleri hüsn-i hat ile süslemektedir. İstanbul asırlardan beri Hüsn-i Hat Sanatı alanında da dünyaya başkentlik yapmıştır. Hat sanatının, hem Kur'an sanatı olması hem de kutsal kitap olan Kur'an'a verilen değerden dolayı İslam kültüründe özel ve manevi bir değeri vardır. Bu nedenle sure veya ayetler mimari yapılara özenle nakşedilmiştir. Mevzubahis mekânların başında camiler yer alır. Bu sebeple böyle bir değere başkentlik yapmış İstanbul'un Üsküdar ilçesinde yer alan '16. yy Üsküdar Tarihi Camilerinde Yer Alan Hat Eserleri ve Hattatlar' başlıklı araştırma konusu belirlenirken bu değerler esas alınmıştır. Araştırılan dönemde toplam 18 cami tespit edilmiştir. Ancak yazı bakımından değerlendirilebilecek 12 cami incelenmiş ve 15 hattat belirlenmiştir. Diğer camilerde yazı bakımından değerlendirilebilecek eserler tespit edilemediğinden, listeye alınmamıştır. Kitabe, levha, sıva üstü kalemişi uygulamaları ve cami takımı diye de adlandırılan lafzatullah, ism-i nebî, Çehâr yâr-ı güzîn ve hasaneyn levhaları dâhil olmak üzere toplam 67 esere rastlanmıştır. Bunlar; Selman Ağa, Gülfem Hatun, Mihrimah Sultan, Çakırcı Hasan Paşa (Doğancılar), Solak Sinan, Valide-i Atik, Murat Reis, Şemsi Ahmet Paşa (Kuşkonmaz), Debbağlar (Tabaklar), Kurban (Kurbağı) Nasuh, İmrahor (Mirahur) ve Aziz Mahmut Hüdâi camilerinde yer almaktadır. İncelenen levha, kitabe ve sıvaüstü kalemişi uygulamalarının bazılarının hattat imzası yer almamaktadır. Hattat imzası bulunmayan ve kaynaklarda da yer almayan bazı kitabe ve levhaların hattatları tespit edilememiştir. Bu tez kapsamında ele alınan hat sanatı unsurları süsleme tarihi açısından geçmişten geleceğe yansıyan birer belge niteliğindedir. Bu belgeler farklı yüzyıllardaki yazı sanatında adım adım oluşmuş, sonucunda kurallı bir yapıya dönüşmüş halinin gelecek yıllarda da izlenebilmesini ve değerlendirilmesini sağlayacaktır.
In the 16th century, the Ottoman Empire had a rich foundation at the field of art and culture as well as its political power. The Ottoman State which was the most glorious empire of Islamic civilization was an important example for the Western world with its fair, tolerant on lands under its hegemony, as well as its eximious architecture and sense of its art. The most beautiful artistic examples of such a unique richness in Istanbul which was the long-standing capital of the Ottoman State and due to the long-standing reign of the Ottoman Empire, many mosques with its outstanding structures were built in the city. Mosques, fountains, tombstones, building facades had been decorated with calligraphy. Istanbul was also the capital city of the world in the field of calligraphy for centuries. The art of calligraphy has a special and spiritual value in Islamic culture due to the fact that it is both the Quran art and value of the holy book Quran. Therefore, sections or verses (of Quran) have been carefully embroidered in architectural structures. The most important ones of such places are mosques. Therefore, these values are predicated while the research topic titled 'Calligraphy artworks on Üsküdar Historical Mosques and Calligraphers of 16th Century' in Üsküdar, Istanbul is determined. A total of 18 mosques were identified during the study period. However, 12 mosques were examined and 15 calligraphers were determined in order to evaluate in terms of script. In other mosques, artworks that could be evaluated in terms of script could not be found and they were not listed. Total 67 artworks were found including epigraph, sheet, surface hand-drawn applications and lafzatullah, ism-i nebî, Çehâr yâr-ı güzîn and hasaneyn sheets which were called as mosque team. They are in Selman Ağa, Gülfem Hatun, Mihrimah Sultan, Çakırcı Hasan Paşa (Doğancılar), Solak Sinan, Valide-i Atik, Murat Reis, Şemsi Ahmet Paşa (Kuşkonmaz), Debbağlar (Tabaklar), Kurban (Kurbağı) Nasuh, Imrahor (Mirahur) and Aziz Mahmut Hüdâi Mosques. There are no calligraphers' signatures on some of sheets, epigraphs and surface hand-drawn applications examined. The calligraphers of some epigraphs and sheets could not be found because they had no calligraphers' signatures and had not been included in the resources. The calligraphy art elements handled in the context of this thesis have qualification of one each document reflecting to the future from the past in terms of ornamentation history. These documents will ensure to follow and evaluate situation of the art of script occurred step by step during different centuries, as its result, turned into a regular structure in the future years.