Rekabetin hızla büyüdüğü, maliyetlerin düşürülmeye çalışıldığı, zamana karşı yarışın bulunduğu ve ileri teknoloji araç-gereçlerin kullanıldığı çalışma çevresinde, çalışma koşulları daha ağırlaşmakta ve çalışanların sağlığı ile güvenliğini tehdit etmektedir. Bu tehdit bireyleri, organizasyonları ve toplumları başta ekonomik, sosyal, psikolojik yönden olmak üzere pek çok yönüyle kuşatmaktadır. İş kazaları ve meslek hastalıkları (İKMH) ile mücadele, bu nedenle büyük önem arz etmektedir. İş kazalarının genellikle güvenli olmayan davranıştan kaynaklandığı iddia edilmektedir. İnsanların pek çok davranışı, tutumları ve değerleri "kültür"ün bir fonksiyonu olarak ifade edilmektedir. Bu bağlamda "Güvenlik Kültürü", İKMH'nın azaltılmasında bireysel ve örgütsel manada büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada güvenlik kültürünün iş kazaları üzerine etkisi, metal sektörü kapsamında ve Denizli İli örneğinde sorgulanmaktadır. Metal sektörünün seçilmesinin nedeni, bu sektörde kaza sıklığının en yüksek değerlerde olmasından dolayıdır. Araştırmada bu temel hipotez, 5 grup ana hipotez ve onların altındaki toplam 21 hipotezle test edilmiştir. Bu hipotezler yoluyla güvenlik kültürünün iş kazalarına etkisi, çeşitli bireysel ve örgütsel değişkenler açısından sınanarak, temel hipotezin sorgulaması yapılmıştır. Araştırmada nicel ve nitel teknikler birlikte kullanılmıştır. 854 çalışana güvenlik kültürü anketi uygulanmış, açık uçlu sorular yoluyla da derinlemesine bilgilerin elde edilmesi sağlanmıştır. Araştırma bulgularına göre bireyin çalışma özellikleri ve iş kazası/ramak kala maruziyetleri, çalışma ortamı değişkenleri, organizasyonun uyguladığı yönetim sistemleri ile işletme ölçeği ve özelliklerinin güvenlik kültürünü güçlü bir şekilde etkilediği; demografik bileşenlerin ise herhangi bir etki oluşturmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
In the working environment where the competition has grown rapidly, the costs are intended to be brought down, a race is available against time and high-technology tools are used, working conditions aggravate and threaten the safety and health of employees. This threatening covers the individuals, organizations and societies economically, socially and psychologically in many aspects. Fighting against work-related accidents and occupational diseases is important for this reason. It is generally asserted that the work-related accidents are due to unsafe behaviour. Many behaviours, attitudes and values of people are expressed as a function of the "culture". In this context, "Safety Culture" carries an important role in reducing the work-related accidents and occupational diseases in an individual and organizational manner. In this study, the effect of the safety culture on the work-related accidents is studied within the metal sector, in Denizli/Turkey. The metal sector was chosen because the accident frequency in this sector is at the highest levels. This main hypothesis, 5 groups of main hypothesis and the total of 21 sub-hypotheses were tested in the research. The effect of the safety culture was examined in terms of various individual and organization variables through these hypotheses and the main hypothesis was investigated. Quantitative and qualitative research techniques were used together in the research. Safety culture survey was conducted on 854 employees and deep information was obtained through open-ended questions. According to the research findings, it has been concluded that the working characteristics of the individual and the work accident/near-miss exposures, the working field variables, business scale and management systems implemented by the organization and its features have strong effects on the safety culture and the demographic components do not have any effects on the safety culture.