Son yıllarda cinsiyet, savaş sonrası Almanların Nazi geçmişiyle yüzleşmeye yönelik çelişkili çabaları hakkındaki bilimsel tartışmalarda giderek daha önemli bir rol oynamıştır. Tarihçiler, Nasyonal Sosyalist toplumun çöküşünün ciddi bir erkeklik krizine yol açtığını ve bunu bir tür erkek otoritesinin yeniden inşa edilmesini zorlaştırdığını savunmuştur. Alanyazındaki çeşitli araştırmalar, Almanya'da savaştan sonra kadınların nasıl hem yenilgi bağlamında cinsel ihanetten suçlu, hem de Nazi suçlarıyla lekelenmemiş ahlaki saflığın simgeleri olarak görüldüğünü göstermiştir. Savaş sonrası yıllarda, ülkenin Nasyonal Sosyalist mirasına ilişkin temsillerde ve tartışmalarda kadınların Nazi rejimine katılımı sistematik olarak göz ardı edilmiştir. Onlara yeni bir başlangıç sağlama ve erkeklerin geçmişleriyle hesaplaşmalarına yardım etme sorumluluğu verilmiştir. Bu çalışmada ise temel amaç Siegfried Lenz'in "Almanca Dersi" eseri ile Heinrich Böll'ün "Dokuz Buçukta Bilardo" adlı eserindeki kadın figürlerinin incelenmesidir
In recent years, gender has played an increasingly important role in scholarly debates about the contradictory efforts of post-war Germans to confront their Nazi past. Historians have argued that the collapse of National Socialist society led to a serious crisis of masculinity, making it difficult to rebuild some form of male authority. Various studies in the literature have shown how women in Germany after the war were viewed both as guilty of sexual betrayal in the context of defeat and as symbols of moral purity untainted by Nazi crimes. In the post-war years, women's participation in the Nazi regime was systematically ignored in representations and discussions of the country's National Socialist legacy. They are given the responsibility of providing a fresh start and helping the men come to terms with their past. The main purpose of this study is to examine the female figures in Siegfried Lenz's "German Lesson" and Heinrich Böll's "Billiards at Nine and a Half".