Açık Akademik Arşiv Sistemi

Transhümanizm ve kelam ilmi bağlamında insan tasavvurları = Human imaginations in the context of transhumanism and kalam science

Show simple item record

dc.contributor.advisor Profesör Doktor Ramazan Biçer
dc.date.accessioned 2025-01-08T08:59:32Z
dc.date.available 2025-01-08T08:59:32Z
dc.date.issued 2024
dc.identifier.citation Özyılmaz, Edanur. (2024). Transhümanizm ve kelam ilmi bağlamında insan tasavvurları = Human imaginations in the context of transhumanism and kalam science. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sakarya
dc.identifier.uri https://hdl.handle.net/20.500.12619/102760
dc.description 06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.
dc.description.abstract 20. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan transhümanizm akımı, insan tasavvurunu yeniden şekillendiren bir düşünce sistemi olarak dikkat çekmektedir. Transhümanizm, insanın mevcut fiziksel ve zihinsel sınırlarını aşarak daha ileri bir varoluş seviyesine ulaşmayı hedefler. Bu akım, teknolojik ve bilimsel ilerlemelerin sunduğu imkanlarla insan ömrünü uzatmayı, hastalıkları ortadan kaldırmayı, bilişsel yetenekleri artırmayı ve genel olarak insan deneyimini iyileştirmeyi amaçlar. Biyoteknoloji, bilgi teknolojisi, nanoteknoloji ve yapay zekâ gibi alanlardaki gelişmeler, transhümanist düşüncenin temel dayanaklarını oluşturur. Transhümanizmin insan tasavvuru, insanı sürekli olarak evrilen ve gelişen bir varlık olarak görür. Bu bakış açısına göre, insan doğası sabit ve değişmez değildir; aksine, teknolojik ve bilimsel yeniliklerle sürekli olarak dönüştürülebilir. Örneğin, genetik mühendisliği sayesinde kalıtsal hastalıkların önüne geçilebilir, sibernetik implantlar ve yapay organlar aracılığıyla fiziksel yetenekler geliştirilebilir ve nöroteknoloji sayesinde bilişsel kapasiteler artırılabilir. Dolayısıyla Transhümanist düşünceye göre insan, artık sadece doğanın bir parçası olarak değil, aynı zamanda doğayı ve kendini yeniden şekillendirme kapasitesine sahip bir varlık konumundadır. İslam düşüncesinde ise insan temelde, varlığı da yokluğu da mümkün olan, var olmak için bir yaratıcıya muhtaç olan bir mahluktur. Allah insanı, akıl ve özgür irade sahibi, sorumluluk taşıyan bir varlık olarak yaratmıştır. İnsanın en temel sorumluluğu yaratıcısını ve kulluğunu bilmektir. Diğer yandan Allah'ın yeryüzündeki halifeleri olan peygamberlerinin örnek kişiliklerini yansıtmakla mükellef olan insan aynı zamanda yeryüzünü imar etmekle de memur kılınmıştır. İslam kelam geleneğinde insanın ontolojik bütünlüğü hakkında pek çok farklı yaklaşım geliştirilmiştir. Kelam geleneğinde otorite olan Mu'tezile, Eş'ariyye ve Mâtürîdiyye gibi ekollere mensup ilim adamları arasında ağırlık kazanan düşünce, yaratılmış olan alemde yer alan tüm mevcudatın cisimlerden oluştuğu yönündedir. Ancak Gazzali ve sonrasındaki dönemlerde insanın ontolojik bütünlüğü artık daha çok gayri cismani bir yapı olarak kabul edilen ruh kavramı ile açıklanmaya çalışılmıştır. Müslümanlar olarak, ortaya çıkan yeni düşünce sistemleri üzerine, kendi anlam ve değer dünyamız için güncel ve işlevsel bir teolojik çerçeve inşa etmemiz son derece zaruridir. Aksi takdirde dine ve dini kurumlara olan güvenin azalması, dinin ve dini kurumların bireysel ve toplumsal yaşama dair etkisinin azalması kaçınılmaz olacaktır.
dc.description.abstract The transhumanism movement, which emerged in the second half of the 20th century, is a thought system that reshapes the concept of humanity. Transhumanism aims to transcend the current physical and mental limitations of human beings, striving to achieve a more advanced level of existence. This movement seeks to extend human life, eliminate diseases, enhance cognitive abilities, and improve the overall human experience by leveraging the possibilities offered by technological and scientific advancements. Developments in biotechnology, information technology, nanotechnology, and artificial intelligence form the foundational pillars of transhumanist thought. The transhumanist view of humanity sees humans as beings that are continuously evolving and advancing. According to this perspective, human nature is neither fixed nor immutable; rather, it is subject to constant transformation through technological and scientific innovations. For instance, genetic engineering can prevent hereditary diseases, cybernetic implants and artificial organs can enhance physical abilities, and neurotechnology can augment cognitive capacities. Therefore, according to transhumanist thought, humans are no longer merely part of nature but are beings with the capacity to reshape both nature and themselves. In Islamic thought, humans are fundamentally beings whose existence and non-existence are both possible and who are dependent on a Creator for their existence. God has created humans as beings endowed with reason and free will, bearing responsibility. The most fundamental responsibility of a human being is to recognize their Creator and their servitude. Additionally, humans, who are tasked with reflecting the exemplary personalities of the prophets, the vicegerents of God on earth, are also responsible for the development of the world. Various approaches have been developed within the Islamic theological tradition regarding the ontological integrity of humans. Among the leading schools of thought in the Islamic theological tradition, such as the Mu'tazila, Ash'ariyya, and Maturidiyya, the prevailing view is that all beings in the created world are composed of bodies. However, in the period following al-Ghazali, the ontological integrity of humans began to be explained more through the concept of the soul, which is increasingly seen as an immaterial structure. As Muslims, it is crucial to construct a contemporary and functional theological framework for emerging new thought systems within the context of our meaning and value world. Otherwise, a decline in trust in religion and religious institutions, and a corresponding decrease in the influence of religion and religious institutions on individual and societal life, will become inevitable.
dc.format.extent iii, 127 sayfa ; 30 cm.
dc.language Türkçe
dc.language.iso tur
dc.publisher Sakarya Üniversitesi
dc.rights.uri http://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.rights.uri info:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subject Transhüman,
dc.subject Posthüman,
dc.subject İnsan
dc.subject Transhuman,
dc.title Transhümanizm ve kelam ilmi bağlamında insan tasavvurları = Human imaginations in the context of transhumanism and kalam science
dc.type masterThesis
dc.contributor.department Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dal, Kelam Bilim Dalı
dc.contributor.author Özyılmaz, Edanur
dc.relation.publicationcategory TEZ


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

http://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ Except where otherwise noted, this item's license is described as http://creativecommons.org/licenses/by/4.0/