Göç, geçmişten günümüze kadar göç alan ve göç veren bölgeler için ekonomik, siyasi, kültürel, sosyal ve psikolojik boyutlarıyla toplumsal yapıyı dönüştüren bir olgudur. Göç, yalnızca fiziksel olarak yer değiştirme anlamına gelmez; aynı zamanda göç kaynakları ile göç hedeflerinin karşılıklı etkileşimini de zorunlu kılar. Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca hem iç göç hem de dış göçün yoğun şekilde yaşandığı bir ülke konumundadır. Özellikle 1950 yılından bu yana, Türkiye'de köylerden şehirlere doğru hızlı ve yoğun bir göç hareketi yaşanmaktadır. İç göç türü olarak ortaya çıkan mevsimlik göçler, çoğunlukla tarım işçilerinin gerçekleştirdiği göçleri kapsamaktadır. Türkiye'de iklim özellikleri ve coğrafi şartlar, yılın her mevsiminde farklı tarım ürünlerinin yetiştirilmesine olanak tanıdığı için, mevcut ürün çeşitliliği mevsimlik tarım işçiliğinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Mevsimlik tarım işçiliği hem ortaya çıkış nedenleri hem de yarattığı etkiler bakımından çok boyutlu bir olgudur. Türkiye'de sayıları yaklaşık 1 milyon olan mevsimlik tarım işçileri, çalışma süresince birçok sosyo-kültürel ve ekonomik sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Göç eden bireyler açısından bu sorunlar hem ikamet ettikleri hem de göç ettikleri yerlerdeki yaşam koşullarını etkilemektedir. Bu çalışma, mevsimlik tarım işçilerinin hasat dönemlerindeki çalışma koşulları, sosyal yaşamları ve yaşadıkları sorunların ortaya konulması amacıyla yapılmıştır. Yorumlayıcı paradigma ekseninde, nitel araştırma yönteminin deseni fenomenolojik yaklaşımla Sakarya'da yürütülen bu araştırmada, amaçlı örneklem yönteminin bir türü olan kartopu örneklem kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla tarım işçileri, tarım aracıları ve işverenlerle derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Araştırma bulguları, mevsimlik tarım işçilerinin barınma, yemek, sağlık ve ücret gibi birçok alanda sorun yaşadığını göstermektedir.
Migration is a phenomenon that has transformed the social structure of both receiving and sending regions from past to present, with its economic, political, cultural, social, and psychological dimensions. Migration does not merely signify physical relocation; it also necessitates the mutual interaction between migration sources and migration destinations. Due to its geographical location, Turkey has been a country where both internal and external migration have been experienced intensively throughout history. Since 1950, there has been a rapid and significant migration movement from rural areas to cities in Turkey. Seasonal migration, a type of internal migration, primarily encompasses the movements of agricultural workers. In Turkey, the climatic features and geographical conditions allow for the cultivation of different agricultural products in every season, leading to the emergence of seasonal agricultural labor. Seasonal agricultural labor is a multifaceted phenomenon in terms of both its causes and effects. Approximately 1 million seasonal agricultural workers in Turkey face numerous socio-cultural and economic challenges during their work period. For migrants, these issues affect their living conditions in both their places of residence and their places of migration. This study aims to highlight the working conditions, social lives, and challenges faced by seasonal agricultural workers during harvest periods. Conducted within a interpretative paradigm, this qualitative research employed a phenomenological approach in Sakarya, using a type of purposive sampling known as snowball sampling. In-depth interviews were conducted with agricultural workers, agricultural intermediaries, and employers using a semi-structured interview form. Research findings indicate that seasonal agricultural workers experience problems in various areas such as housing, food, health, and wages.