Çalışmanın amacı sonradan vatandaşlık kazanmış olan göçmenlerin Türkiye'ye aidiyetlerinin gelişim süreçlerinin incelenmesidir. Bu kapsamda aidiyete etki eden köken ülke ile bağlar, dil, din, sosyal hayat pratikleri, göç ve vatandaşlık deneyimleri ve gelecek planları çerçevesinde aidiyetleri incelenmiştir. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı çalışmada araştırma deseni olarak fenomenoloji kullanılmıştır. Amaçlı örneklem seçimi ile farklı kökenlerde, farklı statüler ile göç ederek vatandaşlık alan 15 katılımcı ile yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerden elde edilen veriler MAXQDA programı ile kodlanarak analiz edilmiştir. Ortaya çıkan temalar üzerinden analiz yapılmıştır. Göçmenlerin vatandaşlık alma sebeplerinin aidiyetlerinden çok yaşam kolaylığı olduğu görülmüştür. Vatandaşlığın sağladığı kolaylıkların ise aidiyet gelişimine olumlu katkıları olmaktadır. Köken ülke ile bağların sürdürülüyor olması çoklu aidiyetlere yol açabilirken etnik ayrışmanın düzeyinin ev sahibi ülkeyle aidiyet kurmayı etkilediği görülmüştür. Dil yeterliliği, dini inançları özgürce yaşayabilme, yerliler ile olumlu ilişkiler, sivil toplum kuruluşları ve dini cemaatler aidiyet gelişimini olumlu etkilerken siyasilerin ve toplumun göçmen karşıtı söylemlerinin bağ kurmayı zorlaştırdığı görülmüştür. Vatan kabulü ile aidiyet arasındaki pozitif bir ilişki vardır ve bu doğrultuda gelecek planları şekillenmektedir
The aim of the study is to examine the development processes of the belonging of immigrants who have acquired citizenship to Turkey. In this context, ties with the country of origin, language, religion, social life practices, migration and citizenship experiences and future plans that affect belonging are analyzed. In this qualitative study, phenomenology was used as the research design. Through purposive sampling, semi-structured interviews were conducted with 15 participants with different origins, migrated with different statuses and received citizenship. The data obtained from the interviews were coded and analyzed with the MAXQDA program. Descriptive analysis was conducted on the emerging themes. It was observed that the reasons for immigrants to obtain citizenship were ease of living rather than belonging. The facilities provided by citizenship contribute positively to the development of belonging. Maintaining ties with the country of origin can lead to multiple belonging, while the level of ethnic segregation is seen to affect belonging to the host country. Language proficiency, the ability to freely practice religious beliefs, positive relations with locals, non-governmental organizations and religious communities positively affect the development of belonging, while anti-immigrant discourses of politicians and society make it difficult to establish ties. There is a positive relationship between homeland acceptance and belonging and future plans are shaped accordingly.