Bu çalışmamızın amacı, çekin ibrazı ve ödenmesi hususunda açıklayıcı bilgiler verebilmek adına mevzuat, Türk öğreti ve uygulaması esas alınarak tespit ve değerlendirmelerimizi ortaya koymaktır. Söz konusu bu tespit ve değerlendirmeler için başta 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 5941 sayılı Çek Kanunu olmak üzere, ilgili kanun hükümleri ve ikincil mevzuat kapsamında doktrin ve Yargıtay kararları incelenerek olan ve olması gereken hukuk bakımından vardığımız sonuçlar ortaya konulmaya çalışılacaktır. Ticari hayatın içerisinde sıklıkla kullanım alanı bulan çek kurumunun, çağa ayak uydurması ve kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap vermesi adına zaman içerisinde farklı düzenlemelerde hukuki zemine oturtulduğu görülebilmektedir. Söz konusu bu ihtiyaçlar ve buna bağlı olarak yapılan birtakım değişiklikler, doktrinde çelişkili görüşlerin ortaya çıkmasına da neden olmuştur. Gerek doktrindeki farklı görüşler gerekse de Yargıtay kararları arasındaki uyuşmazlıkların giderilmesi adına kanun koyucunun zaman zaman özel düzenlemeler yaptığı, Yargıtay'ın da içtihatlarını birleştirici kararlar aldığı görülebilmektedir. Dolayısıyla tüm bu çabaların çek kurumunun ticari işlevi açısından amacına daha iyi hizmet edebilmesine olanak sağladığı söylenebilir. Hiç şüphesiz ki çek kurumu için en büyük önem arz eden hususlardan biri de dolaşımda bulunan bir çekin yetkili (meşru) hamil tarafından ödenmesi amacıyla muhataba ibraz edilmesi ve bu ibraz üzerine gerekli şartların varlığı halinde ilgili ödemenin muhatapça yapılmasıdır. Bu nedenle çekin ibrazı, ibrazın yapılacağı yer/yerler, çekin ödenmesi, bu bağlamda kısmi ödeme, çek hesabında hiç karşılık bulunmaması üzerine muhatap bankanın kanuni ödeme yükümlülüğünün kapsamı, çekin ödenmesi, kısmı ödeme ve çekin ödenememesi/ödenmemesi üzerine yapılacak işlemler Kanuni düzenlemeler, Yargıtay kararları ve doktrindeki görüşler çerçevesinde irdelenmiş olup, tespitlerimiz ve vardığımız sonuçlar belirtilmiştir.
The objective of this study is to present our findings and assessments, grounded in legislation, Turkish doctrine, and practice, to provide explanations on the process of presenting and making payments with cheques. To that end, it examines the Turkish Commercial Code No. 6102 and the Cheque Law No. 5941 as the primary sources of legislation, along with relevant secondary legislation. Additionally, the doctrine and rulings of the Supreme Court are reviewed to provide a comprehensive analysis. The aim is to present our conclusions regarding the applicable laws and the legal obligations. It turns out that the cheque, a common commercial tool, has been given a legal foundation over time via numerous regulations to keep up with the times and satisfy users. Conflicting doctrines have arisen due to these needs and the subsequent amendments made in response. The legislator has occasionally passed special laws, and the Supreme Court has issued rulings in an effort to harmonize its jurisprudence in order to resolve problems between opposing doctrines and conclusions. All these efforts allow cheques as a financial instrument to better able to achieve its goals in terms of its commercial function. Undoubtedly, one of the most notable characteristics of the cheque instrument is that, provided that all the necessary requirements are met, the authorized (legal) holder of a circulating check presents it to the payee for payment, and upon such presentation, the payee fulfills the appropriate payment. In this present study, we have examined the submission of the cheque, the designated place(s) of submission, the payment of the cheque, including partial payment, the extent of the addressee bank's legal obligation to make payment in the absence of sufficient funds in the cheque account, as well as the actions to be taken in case of non-payment of the cheque. Our analysis is based on relevant legal regulations, decisions of the Supreme Court, and opinions in the legal doctrine.