Türkiye stratejik konumu nedeniyle göç hareketliliğini yoğun olarak yaşamış ve bu konuda tecrübe edinmiş bir ülkedir. Hem Osmanlı döneminde hem Cumhuriyet dönemlerinde süregelen bu hareketliliklerin toplumsal alanda ben (biz) ile öteki (onlar) oluşumuna neden olduğu bilinmektedir. Özellikle 2001 sonrası Ortadoğu'da yaşanan krizler ülkemize gelen kitlesel göç hareketliliğinde ciddi bir artış ve çeşitliliğe sebep olmuştur. 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı komşu ülkeler başta olmak üzere tüm dünya ülkeleri için bir kriz olarak yorumlanmıştır. Ancak Türkiye bu kriz karşısında açık kapı politikası izlemiş ve gelen bu kitlesel akınla mücadele etmek adına Geçici Koruma adı verilen özel bir statü inşa etmiştir. Dolayısıyla son yıllardaki kitlesel göçün baş aktörü olan Suriyeliler Türkiye'de yeni öteki grubunu oluşturmaktadır. Bu çalışmada ise ülkenin yeni ötekisi olan Suriyelilerin benzer süreçlerden geçtiği düşünülen Afgan ve Iraklı gruplar ile olan sosyal mesafesinin hiyerarşik açıdan ölçülmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca Suriyelilerin Afgan ve Iraklıları hangi bağlamlarda tanımladığı da incelenmeye çalışılmıştır. Bir diğer ifadeyle ötekinin ötekine bakışı, algısı ve mesafesi saptanmak istenmektedir. Bu doğrultuda mülakat tekniği çerçevesince İstanbul'da ikamet eden 23 Suriyeli ile görülmüştür. Görüşmeler sonucunda Suriyelilerin Afgan ve Iraklılara karşı farklı tavır ve tutum sergilediği saptanmıştır. Afganlara olumsuz değer atfedilirken Iraklılara daha ılımlı bir yaklaşım söz konusu olmuştur. Çalışmanın bir diğer önemli çıktısı ise Suriyelilerin biz sizin gibiyiz, biz daha uyumlu yaşıyoruz gibi baskın grubu temel alan ifadeleri sıklıkla kullanması ve bu bağlamda Afgan ve Iraklıları ötekileştirmesidir. Özetle; Suriyelilerin öteki hiyerarşisinde en alt kademeyi Afganlar oluştururken Iraklılar ortak tarih, kültür, birlikte yaşam pratiklerine dayalı olarak bir üst sırada yer almaktadır.
Due to its strategic location, Turkey has experienced intense migration movement and has gained experience in this regard. It is known that these movements, which continued both in the Ottoman and the Republican periods, caused the formation of we (us) and other (they) in the social sphere. Particularly, the crises in the Middle East after 2001 caused a serious increase and diversity in the mass migration movement to our country. The Syrian civil war, which started in 2011, has been interpreted as a crisis for all countries, especially neighboring countries. However, Türkiye followed an open-door policy in the face of this crisis and built a special status called Temporary Protection in order to combat this massive influx. Therefore, the Syrians, who are the main actors of the mass migration in recent years, constitute the new "other" in Türkiye. In this study, it is aimed to measure the social distance of the Syrians, the new other of the country, with the Afghan and Iraqi groups, which are thought to have gone through similar processes, from a hierarchical point of view. In addition, the context in which Syrians define Afghans and Iraqis has been tried to be examined. In other words, it is desired to determine the view, perception and distance of the other to the other. In this direction, 23 Syrians, who reside in Istanbul, were interviewed within the framework of the interview technique. As a result of the interviews, it has been determined that the Syrians have different attitudes towards the Afghans and Iraqis. While Afghans are viewed negatively, Iraqis are approached more moderately. Another important outcome of the study is that Syrians often use expressions with reference to the dominant group such as "we are like you" or "we live more in harmony". In this context, they marginalize Afghans and Iraqis. Consequently; While Afghans constitute the lowest level in the Syrians' other hierarchy, Iraqis are ranked higher based on their common history, culture and living practices.