Somali, Siad Barre rejiminin sona erdiği 1991 den beri savaşta. Hem genel hem de cinsiyete özel etkileri var. Genel olarak, klan kurumlarının sunduğu sosyal güvenliğin kaybı, ölümler, geçim kaynaklarının kaybı, yer değiştirmeler, fiziksel yaralanmalar ve güven erozyonu gibi birçok şey olmuştur. Ancak cinsiyetleri nedeniyle kadınlar şiddetten orantısız bir şekilde etkileniyor ve sıklıkla çocukların yanında mağdur olarak görünüyorlar. Kadınlar, katkılarının gayri resmi düzeyde büyük ölçüde göz ardı edilmesine rağmen, bu eşitsizlikleri gidermek için barış inşası girişimlerine aktif olarak katkıda bulunmuştur. Kadınların bakış açılarını ve ihtiyaçlarını kapsayan toplumsal cinsiyet bakış açısı, daha geniş nüfusun istek ve gereksinimlerinin tatminini artırmanın yanı sıra, bu süreçlerde eşit katılımcılar olarak kadınların temel insan haklarına da yanıt verir. Kadınlar barış süreçlerine ve müzakerelerine katıldıklarında, kurumlar ve onlardan sorumlu olanlar daha kapsayıcı ve başarılı oluyor; toplumsal cinsiyet perspektifi olmadan, barış süreçleri ve müzakereleri, sürdürülebilirliklerini riske atar. Bununla birlikte, kadınların talepleri ve savaş sonrası toplumlarda barışın inşasına katkılarının önemi, barışı teşvik etme çabaları tarafından yeterince kabul görmemiştir. Bu çalışma, halkın bu önemli konudaki algısını anlamak için Somalili kadınların barışın inşasına nasıl katkıda bulunduğunu araştırmayı amaçlamıştır. Bu çalışma, özellikle kadınların çatışma ve barış yaratma ile nasıl başa çıktıklarına bakmakta ve demokratik dönüşümü ve barış inşasını destekleyen uluslararası ve yerel örgütler için önemli yeni bilgiler ve önemli içgörüler sunmaktadır. Said Barrenin merkezi hükümetinin düşmesinden bu yana, Somali iç savaşlar, aşırı derecede yüksek şiddet seviyeleri ve Somalili kadınların yasal statülerini ve eşit haklarını kaybetmelerine neden olan hükümet eksikliği yaşadı. Sonuç olarak, Somalili kadınların barışın sağlanmasına katkıda bulunma fırsatları oldukça sınırlıdır. Yine de kadınlar, siyaset merkezli aşiretlerin ataerkil yapılarının barış müzakerelerine tam olarak katılmalarını engellemesine rağmen, barış inşa programlarına aktif olarak katıldılar. Bu çalışma, Somalili kadınların toplumsal değişimi etkileme konusundaki özel güçlerini ve kapasitelerini vaka çalışmaları yoluyla ortaya koyarak, arabulucular olarak rollerini incelemektedir. Çalışma, Somalili kadınlara ulusun barış inşası girişimlerine katılma fırsatı verilirse, barış ve refahı yeniden sağlayabileceklerini iddia ediyor.
Since Siad Barre's rule fell in 1991, Somalia has been at war. It has impacts which are both general and gender specific. In general, there have been deaths, loss of livelihoods, relocations, physical harm, erosion of trust, and loss of social security provided by clan structures, among other things. Women, however, have been disproportionately affected by the conflict due to their gender, and they are often shown as victims alongside children. In addition, women have actively participated in peacebuilding activities to solve these disparities, even if their contributions are largely ignored at the informal level; moreover, even though their contributions are mostly disregarded at an informal level, women have actively contributed to peacebuilding initiatives to overcome these discrepancies. Gender perspective, which includes women's perspectives and needs, not only improves the fulfillment of the wants and interests of the wider population but also responds to women's fundamental human rights as equal participants in those processes. Institutions and people in charge of peace processes and talks become more inclusive and effective when women participate; without a gender perspective, peace processes and negotiations lack substance, which may jeopardize their sustainability. Nevertheless, Women's unique demands and the importance of their contributions to peacebuilding in post-war societies have not been adequately acknowledged by efforts to promote peace. This study aimed to investigate how Somali women contribute to peacebuilding to understand the public's perceptions of this important matter. This research examines how women have experienced war and peacebuilding and gives further insight and critical lessons for international and national organizations working to promote democratic change and peacebuilding. Somali Women's opportunities to take part in peacemaking are quite limited because the country has experienced civil wars, high levels of violence, and a lack of government since the collapse of Said Barre's central government, which has resulted in Somali women losing their legal status and equal rights. However, Although the patriarchal structure of politics-centered clans prevents women from fully participating in peace negotiations, women have actively participated in peacebuilding projects. This study investigates the role of Somali women as peacemakers, proving their unique power and ability to impact societal change through case studies. It claims that if Somali women are given a chance to engage in the country's peacebuilding efforts, they will be able to rebuild peace and prosperity.