İş stresi ve iş aile çatışması, sağlık sektörünün önemli problemlerindendir. Bu duruma son yüzyılın en büyük pandemilerinden biri de eklenince önemi bir kat daha artmıştır. Zira pandemi döneminde Covid-19 hastaları ile birlikte en büyük risk altındaki grubu sağlık çalışanları oluşturmuştur. Bir taraftan iş yükü artarken bir taraftan da çalışma koşullarında ciddi bozulmalar meydana gelmiştir. Dolayısıyla bu dönemde iş stresi ve iş aile çatışmasının sağlık personeli üzerindeki etkisin daha da artması ve bunun sonucunda sağlık çalışanlarının yaşam doyumlarının bu süreçten olumsuz etkilenmesi beklenmektedir. Dolayısıyla iş stresi, iş aile çatışması ve yaşam doyumu kavramlarına ilişkin bu çalışmanın pandemi döneminde ön saflarda görev yapan personele uygulanması, çalışmayı özgün ve değerli kılmaktadır. Çalışmanın amacı, Covid-19 Pandemisi sürecinde görev yapan sağlık personelinin iş aile çatışması ve iş stresinin yaşam doyumuna olan etkisinin incelenmesidir. Çalışmanın evrenini Sakarya ilinde faaliyetini sürdüren ve pandemi döneminde büyük oranda hasta yükünü taşıyan Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Yenikent Devlet Hastanesi ve Toyotasa Acil Yardım Hastanesinin Covid-19 pandemisi kliniklerinde çalışan toplam 1300 sağlık çalışanından oluşmaktadır. Çalışmanın örneklemi çalışmanın yapıldığı üç hastanede görev yapan sağlık çalışanı dikkate alınarak tabakalı örnekleme ve kolayda örnekleme yöntemleri kullanılarak seçilen 421 kişiden oluşmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak anket formundan yararlanılmıştır. Anket formu katılımcıların sosyo-demografik özellikleri ile Netenmeyer, Boles ve McMurrian (1996) tarafından geliştirilen İş-Aile Yaşam Çatışması Ölçeği, Cohen ve Williamson (1988) tarafından geliştirilen Algılanan İş Stresi Ölçeği, Diener ve arkadaşları (1985) tarafından geliştirilen Yaşam Doyumu Ölçeği ve bu çalışma için danışmanla birlikte geliştirilen Covid-19 Duygu Durum Ölçeğinden oluşmaktadır. Verilerin analizinde IBM SPSS Statistics 22 ve AMOS 22 programlarından yararlanılmıştır. Geçerlilik ve güvenilirliği hesaplanan verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler, korelasyon analizi, yol analizi, Bağımsız Örneklerde t Testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi kullanılmıştır. Veriler %95 güven aralığında (p=0,05) analiz edilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre iş stresi ile Covid duygu durumu arasında pozitif ve yaşam doyumu arasında negatif yönlü ilişki bulunmaktadır. Buna karşılık iş aile çatışması ile diğer değişkenler arasında anlamlı ilişki bulunmamaktadır. İş stresinin Covid duygu durumu üzerinde pozitif ve yaşama doyumu üzerinde negatif etkisi bulunmaktadır. Buna karşılık iş aile çatışmasının Covid duygu durumu ve yaşam doyumu üzerinde anlamlı etkisi bulunmamaktadır. Ayrıca iş stresinin yaşam doyumu üzerindeki etkisinde Covid duygu durumunun aracı rolü bulunmaktadır. Katılımcıların cinsiyetleri ve toplam çalışma sürelerine göre iş stresi, iş aile çatışması, Covid duygu durumu ve yaşam doyumunda anlamlı fark bulunmamaktadır. Buna karşılık katılımcıların medeni durumlarına göre iş aile çatışması ve yaşam doyumu; unvanlarına göre iş stresi; yaş gruplarına göre iş stresi, Covid duygu durumu ve yaşam doyumu; eğitim durumuna göre iş stresi ve yaşam doyumu; halen çalıştıkları kurumda çalışma sürelerine göre iş stresi ve Covid duygu durumunda anlamlı fark bulunmaktadır. Çalışmanın sonuçlarına göre sağlık çalışanlarının iş stresini azaltıcı önlemlerin alınması büyük önem arz etmektedir. Ayrıca Covid -19 hastalarına hizmet vermelerine rağmen hemşirelerin iş stresi düzeyi daha yüksektir. Bu durumda hastaya doğrudan hizmet sunmanın etkili olduğu düşünülmektedir. Bu sebeple özellikle ön saflarda mücadele eden sağlık çalışanlarının yaşam konforunu artırıcı önlemlerin alınması önerilmektedir.
Job stress and work-family conflict are significant problems in the health sector. Also, the covid pandemic reveals the importance of the health sector. Patients and health care workers are the significant groups at risk. The workload of health care workers increased while working conditions considerably deteriorated during the Covid-19 pandemic. Therefore, it is expected that the impact of work stress and work-family conflict on health personnel increases during this period and the life satisfaction of health workers are adversely affected by this process. From this point of the view, the application of this study on the concepts of work stress, work-family conflict and life satisfaction of the front-line health workers during the pandemic period makes the study unique and valuable. The aim of the study is to examine the effect of work-family conflict and work stress on the life satisfaction of health personnel working during the Covid-19 Pandemic. The universe of the study consists of a total of 1300 healthcare professionals working in the Covid-19 pandemic clinics of Sakarya Training and Research Hospital, Yenikent State Hospital and Toyotasa Emergency Aid Hospital (these hospitals carry a large patient load during the pandemic in Sakarya). The sample of the study consists of 421 people selected by using stratified sampling and convenience sampling methods, taking into account the health workers working in the hospitals. A questionnaire form was used as a data collection tool in the study. The questionnaire form identifies the socio-demographic characteristics of participants and consists of the work-family life conflict scale developed by Netenmeyer, Boles, and McMurrian (1996), the perceived job stress scale developed by Cohen and Williamson (1988), the life satisfaction scale developed by Diener et al. (1985), and Covid-19 mood scale developed by the supervisor of this study. IBM SPSS Statistics 22 and AMOS 22 software were used to analyze the collected data. Descriptive statistical methods, correlation analysis, path analysis, Independent Samples t test, and One-Way Analysis of Variance were used to evaluate the data whose validity and reliability were measured. The data were analyzed at a 95% confidence interval (p=0.05). According to the findings of the study, there is a positive relationship between job stress and Covid mood, and a negative relationship between job stress and life satisfaction. On the other hand, no significant relationship between work-family conflict and other variables was observed. Work stress has a positive influence on Covid mood and a negative influence on life satisfaction. Work-family conflict has no significant effect on Covid mood and life satisfaction. In addition, Covid mood has a mediating role in the effect of job stress on life satisfaction. There is no significant difference in work stress, work-family conflict, Covid mood and life satisfaction according to the gender and total working time of the participants. However, there is a meaningful relationship observed in work-family conflict and life satisfaction according to the marital status of the participants; job stress depending on title; job stress depending on age groups, covid emotional status and life satisfaction; job stress and life satisfaction depending on education level; job stress and Covid mood according to the duration of work in the institution they still work. According to the results of the study, it is substantially important to take measures to reduce the work stress of health workers. Also, the level of work stress of nurses is higher although they serve Covid-19 patients. It is thought that providing direct service to the patient is effective. For this reason, it is recommended to take measures to increase the life quality of health care workers, especially for those fighting on the front lines.