dc.description.abstract |
Giriş: Şizofreninin etiyolojisine yönelik birçok hipotez ortaya atılmış olup bunlardan bir tanesi de nörodegenerasyondur. Nörodegenerasyon birçok farklı yolla meydana gelmektedir. Nöroplastisitenin kaybı en önemli nörodegenerasyon sebeplerinden biridir. Beyinde nöroplastisiteyi sağlayan farklı mekanizmalar ve biyokimyasal aracılar tanımlanmıştır. Bunlar arasında en iyi bilinenler BDNF, GDNF ve NGF'ninde içinde yer aldığı nörotrofik faktörlerdir.Beyin Kaynaklı Nörotrofik Faktör (BDNF), Glia Kaynaklı Nörotrofik Faktör (GDNF) ve Nöron Büyüme Faktörü (NGF) şizofrenide en çok araştırılmış nörotrofik faktörlerdir. Klotho bu norotofik fatörlerle ilişkili yeni bir belirteç olup şizofreni hastalarında yapılmış çalışmalar oldukça kısıtlıdır. Şizofreni hastalarında yapılan araştırmalarda önemli düzeyde nörobilişsel işlevlerde bozuklukların olduğu saptanmıştır. Şizofreni hastalarında ilaç tedavisi ile sağlanan remisyon döneminde sanrı ve varsanıların şiddeti azalmakta ancak bilişsel bozukluklarda aynı oranda azalma görülmememktedir. Bu durum şizofrenide bilşsel belirtiler üzerinde yeni çalışmalara ihtiyacı koymaktadır. Şizofrenide daha öönce bilişsel işlevler ve nörotrofik faktörler arasında ki ilişkiyi inceleyen çalışmalar bulunmakla birlikte bu biyobelirtecin ve Klotho ile olası ilişkisini araştıran bir çalışma bulunmamaktadır. Amaç: Bu çalışmanın amacı, şizofreni tanılı akut psikotik alevlenme ile psikiyatri kliniğine yatışı olan hastaların 1. Ve 20. Günde yapılan bilişsel test sonuçlarıyla sağlıklı kontrol grubunu karşılaştırmak, bilişsel işlevlerin hastalık şiddeti, belirtileri ve işlevselliğe etkilerini araştırmak, kan BDNF, GDNF, NGF ve Klotho düzeylerinin hastalarda bilişsel kapasiteye etkilerini saptamak ve sağlıklı kontrollerle karşılaştırmaktır. Yöntem: Çalışmaya Sakarya Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Erkek servisinde, şizofreni akut alevlenme tanısı ile yatan 42 erkek şizofreni hastası (hasta grubu) ve yaş, cinsiyet ve eğitim düzeyi açısından benzer 42 sağlıklı kontrol (kontrol grubu) dahil edilmiştir. Hastaların tanısı DSM-V yönelimli klinik görüşme ile konulmuştur. Katılımcıların tamamına sosyodemografik veri formu, Stroop Testi Wechsler Bellek Ölçegi (WMS V)-Görsel Bellek testi ve uygulanmıştır. Hasta grubunda; yatışın ilk günü (gerekirse testlere uyum sağlayabilmesini beklemek amacı ile ilk 3 gün içinde) hastalık semptomlarını ve bilişsel işlevlerini eş zamanlı olarak değerlendirmek için, klinik değerlendirmede Kısa Psikiyatrik Değerlendirme Ölçeği (BPRS), Pozitif ve Negatif Semptom Ölçeği (PANSS), Klinik Global Izlenim Ölçeği (CGI), Işlevselliğin Genel Değerlendirilmesi Ölçeği uygulanmıştır. Hastaların bütün klinik ölçekleri ve bilişsel testler 20. Günde tekrarlanmıştır. Bu süreçte hastalar olağan tedavilerine devam etmişlerdir. Hasta grubundan 1. Ve 20. günlerde ölçek doldurmadan önce 10 ml venöz kan alınmış ve ELİSA yöntemiyle analiz edilmiştir. Verilerin analizinde değişkenlerin yüzde dağılımları alınmış, sürekli değişkenler için merkezilik ve yaygınlık ölçütleri (ortalama, standart sapma) hesaplanmış, bağımlı ve bağımsız değişkenler arası ilişkiler ki-kare, Student'st testi, Pearson korelasyon testi kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular ve Tartışma: Hasta ve sağlıklı kontrol grubunun sosyodemografik verileri incelendiğinde, hasta ve sağlıklı kontrol grubunun yaş, eğitim seviyesi, boy, kilo ve BMI açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır. Hasta ve sağlıklı kontroller arasında stroop ve Weschler Görsel Bellek testi arasında anlamlı bir fark saptandı. Hasta grubu kontrol grubuna göre nörobilişsel tetslerde daha düşük performans gösterdi. Klinik ölçeklerden PANSS genel, PANSS toplam, BPRS ve IGD ölçek puanları ile stroop testi arasında ilişki saptandı. Hastalık semptomları azaldıkça, işlevsellik arttıkça Stroop test performansı arttı. Nöroplastisite belirteçleri ile klinik ölçek verileri 1. Ve 20. Gün için ayrı ayrı değerlendirildi. Yapılan korelasyon analizinde ilişki saptanamadı. Hastaların 1. Ve 20. Gün nöroplastisite biyobelirteçleri karşılaştırıldığında 20. Gün BDNF düzeyleri 1. gün BDNF düzeylerine göre istatistiksel olarak daha yüksek saptandı. Hastaların 1. Ve 20. Günü ile sağlıklı kontrol grubunun nöroplastisite biyobelirteçleri karşılaştırıldığında sağlıklı kontrol grubunu tüm biyobelirteç düzeyleri hasta grubuna göre istatisksel olarak daha yüksekti. Sağlıklı kontrol grubunda nöroplastisite belirteçleri ile nörobilişsel testler karşılaştırıldığında stroop testinde renkli kelimeleri okuma süresi ve renkli kelimlerin rengini söyleme süresi BDNF; GDNF, NGF ve Klotho ile pozitif korelasyon göstermekteydi. Nöroplastisite marker düzeyleri arttıkça okuma süreleri artmaktaydı. Stroop testinde renkli kelimeleri yanlış okuma sayısı ile GDNF arasında pozitif korelasyon saptandı. GDNF düzeyi arttıkça yanlış okuma sayısı artmaktaydı Sağlıklı kontrol grubunda nöroplastisite belirteçleri ile Weschler görsel bellek testi karşılaştrıldığında 1. Dk ve 40.dk test puanları GDNF düzeyleri ile negatif korelasyon göstermekteydi. Tüm gruplarda yapılan BDNF, GDNF, NGF ve Klotho düzeyleri birbiriyle pozitif korelasyon göstermekteydi. Sonuç: BDNF, GDNF ve NGF nöroplastisite de önemli olduğu düşünülen nörotrofik faktörlerdir. Klotho bu alanda yeni çalışılmaya başlanmış biyobelirteç olup daha önce bilişsel işlevlerle ilişkisini inceleyen bir çalışma yoktur. Çalışmamızda sağlıklı kontrollerde BDNF, GDNF, NGF ve Klotho düzeyleri düzeylerinin bilişsel işlevlerle ilişkisi saptanmış olup, çalışmamız Klotho'nun bilişsel işlevlerle ilişkisini araştıran ilk çalışmadır. Anahtar kelimeler: BDNF, Bilişsel işlevler, GDNF, Klotho, NGF, Şizofreni |
|