İdrar yolu enfeksiyonu (İYE) insanlarda en sık görülen bakteriyel enfeksiyonlardan biridir ve antibiyotik yazılan reçetelerin en yaygın nedenlerindendir. Üropatojenik Escherichia coli (UPEC), insanlarda İYE'nin baskın nedenidir. Sağlıklı bireylerde, İYE'nin %75–95'i idrar yolundaki UPEC kolonizasyonuna bağlıdır. Kadınlar, özellikle ürogenital sistemdeki anatomik farklılıklar nedeniyle, İYE'ye erkeklerden daha fazla eğilimlidir. Bakteriyel patojenler, mesanelere ve böbreklere ulaşmak, epitel hücrelere yapışmak, idrar yolu içinde hayatta kalmak, büyümeye devam etmek ve sonunda bir UTI'yi başarılı bir şekilde oluşturarak konak savunmasını engellemek için çeşitli virülans mekanizmalarını kullanır. Demir, magnezyum, manganez, nikel, çinko ve kobalt gibi metaller, bakteriler de dahil olmak üzere çoğu yaşam formunda çeşitli kritik enzimler için kofaktör olarak görev yapar. Üropatojenlerin gösterdiği ana virülans özellikleri, esansiyel metalleri konakçıdan temin etme ve toksik metalleri dışarı atma kabiliyetini içerir. Bu çalışmada idrar yolu enfeksiyonu olan bireylerle asemptomatik bakteriürili bireylerde idrarda bakır ve çinko düzeylerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmamız Ocak 2018-Şubat 2019 tarihleri arasında Sakarya Üniversitesi EAH'ne başvuran idrar yolu enfeksiyonu veya asemptomatik bakteriürisi tanısı konmuş toplam 180 hastada gerçekleştirilmiştir. İYE pozitif grupta kadınlar ve yatan hasta sıklığı, ABÜ pozitif grubuna göre anlamlı düzeyde daha yüksektir. Ayrıca çalışmada gruplar arasında TİT LEU ve protein pozitiflikleri arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir fark kaydedilmiştir (p<0,01). İYE pozitif hastalarda TİT LEU ve protein pozitifliği sıklığı, ABÜ pozitif grubuna göre anlamlı düzeyde daha yüksek tespit edilmiştir. Araştırmada gruplar arasında TİT nitrit, Glukoz ve Kan pozitiflikleri arasında ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark kaydedilmemiştir (p>0,05).Araştırmada gruplar arasında idrar Cu ve Zn düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark elde edilmiştir (p<0,01). ABÜ pozitif hastalarda idrarda bakır ve çinko düzeyleri, İYE pozitif hastalara göre anlamlı düzeyde daha yüksektir. Çalışmada gruplar arasında yaş ve TİT ph düzeyleri açısından ise anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Literatürde her ne kadar ABÜ'li hastalarda idrarda bakır ve çinko gibi ağır metaller incelenmemiş olsa da çalışma bulgularımız ABÜ'deki çinko bakır metabolizmasının İYE'dekinden faklı olduğu yönündedir. Olası farklı mekanizmalara bağlı olarak idrardaki bakır ve çinko düzeylerinin İYE'dekine göre daha yüksek olmasının, farklı patojenlerle enfekte olma, virülans özellikleri, konak immün yanıtı, konakçıya bağlı kolaylaştırıcı faktörler gibi değişkenlerden kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir.
Urinary tract infection (UTI) is one of the most common bacterial infections in humans and is one of the most common causes of antibiotic prescribed prescriptions. Uropathogenic Escherichia coli (UPEC) is the dominant cause of UTI in humans. In healthy individuals, 75–95% of UTI is due to UPEC colonization in the urinary tract. Women are more prone to UTI than men due to anatomical differences in the urogenital system. Bacterial pathogens use a variety of virulence mechanisms to reach the bladders and kidneys, cling to epithelial cells, survive in the urinary tract, continue to grow, and eventually create a UTI to prevent host defense. Metals such as iron, magnesium, manganese, nickel, zinc and cobalt act as cofactors for various critical enzymes in most life forms, including bacteria. The main virulence properties demonstrated by uropathogens include the ability to obtain essential metals from the host and expel toxic metals. In this study, it was aimed to compare the levels of copper and zinc in urine in individuals with urinary tract infections and individuals with asymptomatic bacteriuria. Our study was performed in 180 patients diagnosed with urinary tract infection or asymptomatic bacteriuria who applied to Sakarya University EAH between January 2018 and February 2019. The frequency of women and inpatients in the UTI positive group is significantly higher than the ABU positive group. In addition, a statistically significant difference was noted between TIT LEU and protein positivity among the study (p <0.01). The frequency of TIT LEU and protein positivity was found to be significantly higher in UTI positive patients than in the ABU positive group. In the study, no statistically significant difference was noted between the TIT nitrite, Glucose and Blood positivity among the groups (p> 0.05). A statistically significant difference was obtained between the groups in terms of urine Cu and Zn levels (p <0.01). Urine copper and zinc levels in ABU positive patients are significantly higher than UTI positive patients. In the study, no significant difference was found between the groups in terms of age and TIT ph levels (p> 0.05). Although heavy metals such as copper and zinc in urine have not been studied in