GİRİŞ VE AMAÇ: Yeme bağımlılığı ilk olarak Randolph tarafından 1956'da öne sürülmüş ancak son yıllarda obezitenin yaygınlaşmasıyla daha çok üzerinde durulan bir kavram haline gelmiştir. YB ayrı bir fenomen midir, obezitenin bir alt tipimidir, yoksa yeme bozuklukları için bir niteleyici midir ya da bir tür davranışsal bağımlılık mıdır tartışması bilimsel yazında sürmekle beraber konuyla ilgili araştırmalar devam etmektedir. Bu çalışmada 2017 yılında DSM 5'teki madde kullanım bozukluğu kriterlerini yeme bağımlılığı açısından değerlendirmek için geliştirilen modifiye edilmiş Yale yeme bağımlılığı ölçeği sürüm 2.0'ın Türkçe'ye uyarlanarak geçerlik güvenirliğinin sınanması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Metodolojik ve tanımlayıcı tipteki araştırma 7 AHB'de Kasım- Aralık 2017'de başvuran hastalar üzerinde yapıldı. Toplam 271 kişinin dahil edildiği araştırmada modifiye edilmiş Yale yeme bağımlılığı ölçeğine ait 13 soru, sosyo-demografik özellikler, alışkanlıklar, mevcut hastalıklar ve kiloyla ilgili 19 soru olmak üzere toplam 32 sorunun cevaplanması istendi. İstatitistiksel analizlerde ölçeğin geçerliği değerlendirilirken dil geçerliğinde grup çevirisi ve geri çeviri, kapsam geçerliğinde Davis Tekniği, örneklemin faktör analizine uygunluğunda KMO ve Barlett'in küresellik testi ve yapı geçerliğinde doğrulayıcı faktör analizi yapıldı. Güvenirlik analizinde iç tutarlılık KR 21 katsayısı hesaplanıp, zamana karşı değişmezliği verinin normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov-Smirnov testi ile değerlendirilip, Spearman korelasyon katsayısı ve Wilcoxon işaretli sıralar testi ile değerlendirildi. p<0,05 olması durumunda anlamlı farklılığın olduğu kabul edildi. Katılımcıların ölçek puanları karşılaştırmalarında Kruskal-Wallis varyans analizi, Mann-Whitney U testi ve ki-kare testi kullanıldı. BULGULAR: Dil geçerliği için uzmanlardan gelen derecelendirme sonucu Davis sayısı ≥ 0,80, ölçeğin KMO değeri 0,709, Barlett Testi için p değeri <0,001, CFI 0,84, GFI 0,93 ve RMSA 0,07 bulundu. KR 21 katsayısı 0,698 iken ilk testle tekrar test arasında pozitif yönde, çok güçlü ve çok anlamlı bir korelasyon (r=0,899, p<0,001) vardı ve Wilcoxon işaretli sıralar testi p değeri 0,919'du. Katılımcıların %75,6'sı (205) kadın, ortalama yaşları 39,23±12,66 SS olup en küçüğü 18, en büyüğü 65 yaşındaydı. Kilo ortalamaları 76,01±15,84 SS kg olup en ağırı 138 kg idi; boy ortalamaları 1,61±0,1 SS m olup, en kısası 1,38 m idi ve BKİ ortalamaları 29,249±6,138 SS idi. Algılanan kiloya göre ölçek puanları karşılaştırıldığında kendini fazla kilolu/obez olarak algılayanlarla normal algılayanlar arasında anlamlı fark olduğu tespit edildi (p=0,001), fazla kilolu/obez algılayanların ortancası daha yüksekti. Katılımcıların kilo memnuniyet durumlarına göre ölçek puanları karşılaştırıldığında da oldukça anlamlı bir fark bulundu (0<0,001), hiç memnun olmayanların puanları en yüksekti. Son bir yıl içinde kilo vermek için girişimde bulunma yönünden ölçek puanları karşılaştırıldığında yine oldukça anlamlı bir fark bulundu (p<0,001), sürekli diyet yapanların puanları en yüksek, diğer iki grubun puanları benzerdi. BKİ ile algılanan kilo karşılaştırıldığında obez olan 119 kişiden sadece 12'si (%10,1) kendisini obez olarak algılıyordu. Obezlerin ölçek puan ortancaları zayıf/normal ve fazla kilolu olanlardan anlamlı olarak daha yüksekti. 'Yeme bağımlısı' olan 23 (%8,49) kişinin 19'u (%82,6) kadındı ve 12'si (%52,2) orta şiddetteydi. SONUÇ: Modifiye edilmiş Yale yeme bağımlılığı ölçeği sürüm 2.0'ın geçerlik ve güvenirliğinin belirlenmesine yönelik yapılan bu çalışma sonunda ölçek geçerli ve güvenilir bulunmuştur. YB kavramının bilimsel yazında hala tartışmalı olduğunu göz önünde bulundurarak ölçekle elde edilecek sonuçların YB tanısı koydurmamakla birlikte obeziteden korunmayla ilgili araştırmalarda yol gösterici olabileceğini düşünüyoruz. Bununla birlikte YB'nin hastalık olduğu varsayıldığında mYYBÖ 2.0 ölçeğinin bizi tanıya götürebilecek objektif ve pratik bir araç olarak kabul edilebilir. Mevcut veriler Türkiye'nin bugün olduğu gibi gelecekte de obezite ve ilişkili sağlık sorunlarıyla boğuşmak zorunda kalacağını göstermektedir. Bu nedenle obeziteden korunmada bu ve benzeri ölçeklerin Türkçe'ye kazandırılması faydalı olacaktır.
INTRODUCTION AND PURPOSE: The term Food Addiction (FA) was first suggested by Randolph in 1956, but in recent years it has become a concept that is more emphasized with the widespread prevalance of obesity. Is FA a separate phenomenon or a subtype of obesity, is it a determiner for eating disorders or is it a kind of behavioral addiction? The debate about FA in scientific literature goes on while research on the subject continues. In this study, the aim was to test the validity and reliability of Turkish adaptation of the Modified Yale Food Addiction Scale Version 2.0 (mYFAS 2.0), in order to assess the criteria of substance use disorder in DSM-5 in terms of food addiction in 2017. MATERIAL AND METHOD: This methodological and descriptive study was conducted with the patients who applied to 7 different Family Medicine Units in November-December 2017. A total of 271 respondents were asked to answer a total of 32 questions, including 13 questions of the mYFAS 2.0, 19 questions about socio-demographic characteristics, habits, current illnesses and weight. In the statistical analyses, the validity of the scale was assessed by using group translation and back translation for language validity, Davis Technique for content validity, KMO and Barlett's sphericity test for the adequacy of the sample to factor analysis and confirmatory factor analysis for construct validity. In the reliability analysis, for the internal consistency, KR 21 coefficient was calculated and the normal distribution was evaluated by the Kolmogorov-Smirnov test and time-dependent invariance was evaluated by Spearman's correlation coefficient and Wilcoxon signed rank test. Kruskal-Wallis variance analysis, Mann-Whitney U test and Pearson chi-squared test were used to compare the scale scores of the participants.The results were accepted as significantly different when p was calculated as <0.05. RESULTS: For the language validity, as a result of ratings of experts, for Index of Content Validity (CVI) Davis score was found to be ≥ 0,80, the KMO value of the scale 0,709, the p value for Bartlett test <0,001, CFI 0,84, GFI 0.93 and RMSEA 0.07. There was a very strong and very significant correlation (r = 0,899, p <0,001) in the positive direction between the test and the retest when the KR 21 coefficient was 0.698, and the Wilcoxon signed rank test p was 0,919. 75,6% (205) of the participants were female, mean age was 39,23 ± 12,66 SD, the youngest being 18, the oldest being 65 years old. The mean weight was 76,01 ± 15,84 SD kg and the maximum weight was 138 kg. The mean height was 1,61 ± 0,1 SD m, the minimum height was 1,38 m and the mean BMI was 29,249 ± 6,138 SD kg/m². When the scale scores were compared according to perceived weight, it was found that there was a significant difference between those who perceived themselves as overweight/obese and those who perceived themselves as normal (p=0,001), and the median score of those who perceived themselves as overweight/obese were higher. There was also a significant difference (p<0,001) when participants were compared with scale scores according to their weight satisfaction status. Those who were not satisfied at all had the highest scores. There was also a significant difference (p<0,001) when the scale scores for attempting to lose weight in the last year were compared, the scores of the continuous diet group were the highest and the scores of the other two groups were similar. When BMI was compared with perceived weight, only 12 (10,1%) of the 119 obese subjects perceived themselves as obese. The median score of those who were obese were significantly higher than the score of those who were underweight/normal and overweight. Of 23 subjects (8,49%) who had FA, 19 (82,6%) were female and 12 (52,2%) had moderately severe FA. CONCLUSION: As a result of this study conducted to determine the validity and reliability of the mYFAS 2.0, the scale was found to be valid and reliable. Considering that the concept of FA is still controversial in the scientific literature, we think that the results obtained with the scale may guide researches related with obesity prevention although it is not intended for diagnostic purposes. However, assuming that food addiction is a disease, the mYFAS 2.0 can be considered an objective and practical tool that can lead us to diagnosis. Available data indicate that Turkey's future will also have to deal with obesity and related health problems as it does today. For this reason, we think that it would be beneficial to translate these and similar scales into Turkish in terms of the prevention of obesity.