GİRİŞ VE AMAÇ: Akciğer kanseri dünya genelinde yüksek oranda mortalite ve morbiditeye sebep olan hastalıklardandır. Cerrahi, kemoterapi ve hedefe yönelik tedavilere rağmen beş yıllık sağ kalım oranları düşüktür. Tanı anında evrelemenin yapılarak uygun tedavinin seçilmesi ve uygulanması prognozu iyileştirebilen temel faktörlerdendir. Hastalığın prognozunun tedavi rejimi ve süresini etkilemesi sebebi ile prognozu ön gören yeni belirteç ihtiyacı söz konusu olmuştur. Sistemik inflamatuar cevabın kanser etiyopatogenezinde rol oynadığı bilinmektedir. Sistemik inflamatuar dengede meydana gelen bozulmanın onkolojik süreci hızlandırabileceği ve prognozu kötüleştirebileceği düşünülmekte olup çalışmamızda nötrofil/lenfosit oranı (NLR), lenfosit/monosit oranı (LMR) ve platelet/lenfosit oranının (PLR) sağ kalım ve mortalite ile ilişkisi araştırılmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmamız için öncelikle Sakarya Üniverersitesi Tıp Fakültesi etik kurulundan onay alındı. Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Korucuk Kampüsü Onkoloji Kliniği tarafından Ocak 2016 -Haziran 2019 tarihleri arasında takip edilen ve akciğer kanseri tanısı olan tüm hastalar değerlendirmeye alındı. Patolojik tanısı kesinleşmiş olguların tanı anında yapılan hemogramlarında mutlak nötrofil, mutlak lenfosit, mutlak monosit ve trombosit değerleri kayıt edilerek nötrofil/lenfosit oranı (NLR), lenfosit/monosit oranı (LMR), trombosit/nötrofil oranı (PLR) hesaplandı. Daha önce bu konuda yapılan çalışmalar incelenerek belirlenmiş olan eşik değer (cut-off) NLR için 5,28 LMR için 2,07 ve PLR için 150 olarak alındı. Elde edilen değerler sağ kalım açısından karşılaştırıldı. BULGULAR: Çalışmamızda 309 akciğer kanseri tanılı olgudan 209'u (%90,3) erkek ve 30'u (%9,7) kadındır. Yaş ortalaması 63,9±9,6 (yaş aralığı: 30-89)'dir. Sigara kullanma oranı %93,2 (n: 288) olarak gözlenmiştir. Tanı sırasında olguların %7,8'i evre-1 (n: 24), %12,6'sı evre-2 (n: 39), %36,9'u evre-3 (n: 114) ve %42,7'si evre-4 (n: 132) olarak saptanmıştır. En sık gözlenen histolojik tip %38,8 (n: 120) ile adeno karsinom olup bunu %32,4 (n: 100) ile yassı hücreli karsinom izlemektedir. Tüm sağkalım ortanca süresi 13 ay olup en yüksek ortanca sağ kalım 17 ay ile adeno karsinomlu olgularda gözlenirken en düşük 5'er ay ile patolojisi kategorize edilemeyen ve karsinoid tümörlü hastalarda izlenmiştir (p<0,05). NLR düzeyi 5,28 ve üzerinde olan olgularda sağkalım daha kısa iken LMR düzeyi 2,07 ve üzerinde olan olgularda daha uzun saptanmıştır (her iki durum için p<0,05). PLR düzeyine göre yapılan sağkalım analizinde istatiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. SONUÇ: Yüksek NLR ve düşük LMR değerlerinin kısa sağ kalım ile ilişkili bulunmuş olup, PLR değerinin genel sağ kalıma etkisi olmadığını saptanmıştır. NLR ve LMR için belirtilen eşik değerlerin kullanımı akciğer kanseri tanılı olgularda prognozu ön görme açısından faydalı olacağı düşünülmektedir. NLR, LMR ve PLR'nin sağ kalım ve mortalite üzerine etklilerini aydınlatacak daha kapsamlı, prospektif çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
INTRODUCTION AND AIM: Lung cancer is one of the disease that cause high rate of mobidity and mortality worldwide. Despite surgery, chemotherapy and targeted therapies, five-year survival rates are low. Staging at the time of diagnosis and choosing appropriate treatment is one of the main factors that can improve prognosis. Prognosis of the disease affects the treatment regimen and duration so there is a need for a new predictor of prognosis. Studies shows that systemic inflammatory response has an important role in the etiopathogenesis of cancer. It is thought that the deterioration in systemic inflammatory balance may accelerate the oncologic process and worsen the prognosis. We aimed to investigate the relationship between neutrophil/lymphocyte ratio (NLR), lymphocyte/monocyte ratio (LMR) and platelet/lymphocyte ratio (PLR) with survival and mortality. MATERIALS AND METHODS: This retrospective study was conducted between January 2016 and June 2019 at Sakarya University Training and Research Hospital after obtaining the approval of the ethics. The patients who has diagnosed lung cancer and followed by the Oncology Clinic of Sakarya University Training and Research Hospital were included in the study. Neutrophil/lymphocyte ratio (NLR), lymphocyte/monocyte ratio (LMR), thrombocyte/neutrophil ratio (PLR) were calculated by recording of absolute neutrophil, absolute lymphocyte, absolute monocyte and platelet values from the complete blood count at the time of diagnosis. The cut-off values were determined as 5.28 for NLR, 2.07 for LMR and 150 for PLR. These values were compared with overall survival of patients. RESULTS: Total of 309 patinents, 209 (%90,3) male and 30 (%9,7) female were included the study. The mean age was 63,9±9,6 (age range: 30-89). Smoking rate was %93,2 (n: 288). At the time of diagnosis, 7.8% of the cases were stage-1 (n: 24), 12.6% were stage-2 (n: 39), 36.9% were stage-3 (n: 114) and 42% were stage-4 (n: 132). The most common histological type was adeno carcinoma with 38.8% (n: 120) followed by squamous cell carcinoma with 32.4% (n: 100). The median survival time was 13 months and the highest median survival was observed in patients with adeno carcinoma with 17 months, and the lowest rate was observed in patients with carcinoid tumors and the tumors whose pathology could not be categorized with 5 months (p <0.05). Overall survival is shorter in patients with high NLR levels and longer in patients with high LMR levels (p <0.05 for both). No statistically significant relationship was found in survival analysis with PLR level. CONCLUSION: High NLR and low LMR values were associated with short overall survival but not with PLR not. The cut off values specified for NLR and LMR may be beneficial to predict prognosis in patients with lung cancer. Further comprehensive prospective studies are needed to elucidate the effects of NLR, LMR and PLR on survival and mortality.