GİRİŞ VE AMAÇ: İnfertilite dünya çapında oldukça önemli bir problem haline gelmiştir. Dolayısıyla infertil çiftlerin tetkiki de önem kazanmıştır. Kadın genital traktusunu değerlendirme infertilitenin kadın açısından temel taşıdır. Uterus ve tubaları değerlendirme amaçlı 100 yılı aşkın süredir kullanılmakta olan histerosalpingografi (HSG) günümüzde hala geçerliliğini nasıl koruyabilir konusu ele alınmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma hastanesi infertilite polikliniğine başvurmuş, 2015-2019 yılları arasında HSG çekilmiş ve takip/tedavisine eşi ile birlikte riayet etmiş olan hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. Hastalar skopi odasında su bazlı kontrast madde ile HSG çekilmiş bu esnada sedasyon uygulanmamış, işlemden 1 saat önce oral analjezik verilmiştir. Çekilmiş HSG'lerin çıktıları hastanın eline verilirken arşivlenme elektronik ortamda yapılmıştır. HSG'lerin yanı sıra hasta dosyalarından ve sistemden yaş, gravida, parite, BKİ, infertilite açısından yapılmış diğer görüntüleme ve tahlil bulguları, eş faktörü olup olmadığı, ilerde gebelik olup olmadığı, oldu ise gebelik sonuçları bilgileri temin edilmiştir. Sistemde bulunamayan bilgiler için sistemde kayıtlı telefon numaralarından hastalara ulaşılmıştır. BULGULAR: Hastaların ortalama yaşı 30,61; BKİ 25,57; primer infertilite oranı %69,6 sekonder infertilite oranı %30,4; uterin anomali oranı %27,5; müllerian kanal anomalisi %12,7; tubal anomali %17,2; istmosel %6; erkek faktörü %27,9; açıklanamayan infertillite %19,1; düşük over rezervi (cut off değeri 1,5 olarak alınmıştır) %33,3; PKOS %23 olarak saptanmıştır. Tubal anomali, PKOS ile müllerian anomali olma sıklığı anlamlı derecede artmış olarak bulunmuştur. Tubal anomali, endometriozis, peritubal adezyon ile de hidrosalpenks sıklığının anlamlı derecede artmış olduğu saptanmıştır. Dolum defekti ve uterin anomali açısından HSG'nin sensitivitesi %87,87; spesifite %81,43 olarak saptanmıştır. SONUÇ: HSG kadın infertilite değerlendirmesinde önemli bir tetkiktir. Gerek işlem sonrası gebelik oranlarının artması; gerek istmosel gibi yeni kavramlarda tanı için değerli olmasının yanı sıra hem tuba hem Uterus değerlendirilmesinde günümüzde yerini koruyan bir tetkiktir. Tubal geçişte Laparoskopi kadar invaziv değildir; uterin anomalileri tetkikte MR kadar pahalı bir tetkik değildir. Üç boyutlu USG her merkezde bulunmamakta ve tubalar için değerlendirme niteliği sınırlı kalmaktadır. Sonohisterosalpingografinin HSG sonrasında artmış gebelik etkisi gösterilememiştir. CAT antijeni klamidya dışı enfeksiyonlar ve endometrioziste yetersiz kalmaktadır. Sonuç olarak, infertil kadınlarda,uterus ve tubaları değerlendirme için kullanılan mevcut tetkikler değerlendirildiğinde; kliniğin ve hastanın bireysel özellikleri gözönüne alınarak yapıldığı takdirde; HSG ,hala faydalı , kostefektif bir tetkik olarak görünmektedir. Anahtar kelimeler: İnfertilite, Histerosalpingografi(HSG), İstmosel, Müllerian anomali ve PKOS
INTRODUCTION: Infertility is a worldwide problem so that examination of an infertile couple becomes more important nowadays. Investigation of female genital tract is the keystone of female infertility. Hysterosalpingography has been using for examine Uterus and tubes for one hundred years and whether protecting its validity is our main subject. METHODS: Patients who admitted Sakarya University Education and Research Hospital infertility policlinic and went on her treatment with her husband between 2015-2019 years included the study. We had 517 patients who met the criteria. Patients who were investigated by HSG with water-based kontrast in scopi room without sedation but they had one oral painkiller an hour before the procedure. We used electronic archive for collecting HSGs but gave X ray films on patients' hands. We collected datas such as age, gravida, parity, BMI(body mass index), other blood test sor radiological tests, whether there was male factor or ongoing pregnancy from electronic archieves or documents from archieve rooms. When we could not find enough information, we found registered phone numbers and called patients. RESULTS: Mean age of patients is 30,61; BMİ is 25,57; primary infertility rate is 69,6%; secondary infertility rate is 30,4%; uterin anomaly is 27,5%; mullerian anomaly is 12,7%, tubal anomaly is 17,2%, istmocel is 6%, male factor is 27,9%, unexplained infertility 19,1%, poor ovarian reserve is 33,3% (cut off is 1,5) PCOS is 23%23 found. There is a significant relations between PCOS and mullerian and tubal anoamly. There is a significant relations between hydrosalphinx and tubal anomaly, endometriosis, peritubal adhesions. When we take filling defects and uterin anomaly, sensitivity of HSG is 87,87% and spesifity of HSG is 81,43% found. CONCLUSION: HSG is a valuable test for diagnosing female infertility. Not only increased pregnancy rate but also investigation of new factors of infertility such as istmocele make the test still important. We may also say we are able to examine both Uterus and tubes in one test. It is not as invasive as laparoscopy which is gold standart for tubal patency or it is not as expensive as MR which examine uterin anomalies. Three dimensions USG (3 D USG) is not avaible every infertiklity center. CAT(chlamydia antibody test) is not affordable to examine tubal pathologies except chlamidya such as tuberculosis or endometriosis. We do not know whether Sono-HSG is as successfull as HSG for increasing pregnancy rates after the procedure. To sum up, when we consider all technics to examine infertile women's uterus and tubes HSG is still useful and costeffective diagnostic test as long as it contains individual and clinic's characteristic opportunities. Key Words: Infertility, Hysterosalpingography(HSG), Istmocele, Mullerian anomaly and PCOS