GİRİŞ VE AMAÇ: Çalışmalarda düşük doz elektromanyetik alan (EMA) maruziyetinin oksidatif stres belirteçlerinin arttırması sonucu erkek infertilitesinde rol oynadığı bildirilmektedir. Çalışmalarda düşük doz elektromanyetik dalga ile uyarılan oksidatif stres durumuna antioksidanların potansiyel koruyucu etkileri gösterilmiştir. Bu çalışmada düşük doz elektromanyetik alanın sıçan testis ve semen dokularına etkileri ve kafeik asit fenetil esterin (CAPE) koruyucu rolü araştırılmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: 30 günlük deneyde Wistar Albino sıçanlar kontrol, EMA, EMA+CAPE, CAPE şeklinde 4 gruba ayrılmıştır (n=8). Kontrol grubuna hiçbir madde uygulanmamıştır. EMA grubuna günde 1 saat 900 MHz elektromanyetik alan uygulanmıştır. EMA+CAPE grubuna 1 saat EMA maruziyetinden önce ip 10 mikromol/kg CAPE uygulanmıştır. CAPE grubuna ip 10 mikromol/kg CAPE uygulanmıştır. Deney sonunda sıçanlardan alınan kan ve testis dokularında biyokimyasal, testis ve semen dokularında histolojik analizler yapılmıştır. BULGULAR: Testiste EMA maruziyetine bağlı histopatolojik dejenerasyonlar, semende konsantrasyon ve ileri motilitede azalma ve sperm morfolojisinde baş anomalisi tespit edilmiştir. Semende akım sitometri analizi ile DNA hasarı yüzdesinin EMA grubunda yüksek olduğu görülmüştür. CAPE'nin bu hasarları azalttığı bulunmuştur. Serumda gruplar arasında glutatyon peroksidaz, total antioksidan status, süperoksit dismutaz, total tiyol açısından anlamlı fark bulunmamıştır. EMA uygulanan grupta serum testosteron düzeyi düşük, total oksidan status, oksidatif stres endeksi, malondialdehit düzeyleri yüksek bulunmuştur. Testiste süperoksit dismutaz düzeyinde anlamlı fark görülmezken CAPE uygulanan grubun total oksidan status, oksidatif stres endeksi, malondialdehit düzeyleri düşük, total antioksidan status düzeyi yüksek bulunmuştur. SONUÇ: CAPE EMA'nın oluşturduğu oksidatif stresi serumda ve dokuda histolojik ve biyokimyasal açıdan düzeltmektedir. Anahtar Kelime: Elektromanyetik alan, oksidatif stres, testis, semen, kafeik asit fenetil ester, akım sitometri.
INTRODUCTION: Low-dose electromagnetic field (EMF) exposure has been reported to play a role in male infertility as a result of increasing oxidative stress markers. The potential protective effects of antioxidants on oxidative stress induced by low-dose electromagnetic wave have been shown in the studies The effects of low dose electromagnetic field on testis and semen tissues and the protective role of caffeic acid phenethyl ester (CAPE) were investigated. MATERIALS AND METHODS: Wistar Albino rats were divided into 4 groups as control, EMF, EMF+CAPE, CAPE (n=8). No substance could be applied to the control group. EMF group received 900 MHz electromagnetic field for 1 hour per day. EMF + CAPE group was treated with ip 10 mikromol/kg CAPE before 1 hour EMF exposure. CAPE group was given 10 mikromol/kg CAPE. At the end of the experiment, biochemical analyzes of blood and testes and histological analysis of testes and semen tissues were performed. RESULTS: Histopathological degenerations due to EMF exposure in testicle, concentration and progresive motility decrease in semen and head anomaly in sperm morphology were determined. By flow cytometry analysis, percentage of DNA damage was higher in EMF group. CAPE has been found to reduce these damages. No significant difference was found between the groups in terms of glutathion peroxidase, total antioxidant status, superoxide dismutase, total thiol in serum. In the EMF group, serum testosterone levels were low and total oxidative status, oxidative stress index and malondialdehyde levels were found to be high. While no significant difference was observed in superoxide dismutase level in the testicle, total oxidative status, oxidative stress index and malondialdehyde levels of CAPE group and total antioxidant status level were found to be high. CONCLUSION: The oxidative stress induced by EMF was corrected histologically and biochemically by CAPE in serum and testis tissues. Key Words: Electromagnetic field, oxidative stress, testis, semen, caffeic acid phenethyl ester, flow cytometry.