Giriş-Amaç: Bu çalışmada Covid-19 hastalarında MR-proADM'nin tanısal süreçlere katkısı ve hastalığın şiddetini ortaya koymadaki etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Prospektif, paralel grup çalışması olarak Sakarya Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Servisi'nde 18 yaşından büyük, şiddetli immün yetmezlik durumu, pulmoner apse ve aspirasyon pnömonisi, gebe ya da yeni doğum yapmış, son bir ay içerinde ameliyat öyküsü, travma öyküsü olmayan ve Covid-19 semptomları ile başvuran hastalar üzerinde RT-PCR ve göğüs BT sonuçlarına göre dört grup (Grup-1: RT-PCR negatif, göğüs BT negatif (n=20), Grup-2: RT-PCR pozitif, göğüs BT negatif (n=20), Grup-3 RT-PCR negatif, göğüs BT pozitif (n=20), Grup-4: RT-PCR pozitif, göğüs BT pozitif (n=28)) oluşturularak yapılmıştır. Hastalara ait; demografik veriler, klinik özellikler, vital bulgular, laboratuvar değerleri, görüntüleme yöntemleri, CURB65 Skoru, PSI Skoru ve RT-PCR sonuçları IBM SPSS 21 yazılımı ile analiz edildi. Bulgular: Çalışmaya katılan hastaların yaş ortalaması 53,30 (min:18, max:90) ve % 60,2'si kadındı. Hastaların hastaneye ilk başvuru anındaki şikayetleri değerlendirildiğinde kırgınlığın % 58 oranı ile en sık yakınma olduğu ve en sık eşlik eden komorbiditenin HT (% 38,6) olduğu tespit edildi. RT-PCR sonucu göz önüne alındığında; RT-PCR sonucu pozitif olan grupta negatif olan gruba göre WBC sayısında anlamlı derecede düşüklük görülmesine rağmen diğer laboratuvar değerlerinde anlamlı sonuç görülmedi. Göğüs BT sonuçlarına göre ise; Göğüs BT pozitif olan grupta WBC sayısında anlamlı düşüklük görülürken CRP, Ferritin ve D-Dimer sonuçlarında istatiksel olarak anlamlı yüksekliğin olduğu tespit edildi. RT-PCR pozitifliği ve göğüs BT pozitifliği hastaneye yatış, RT-PCR negatifliği ve göğüs BT negatifliği taburculuk açısından istatiksel olarak anlamlıdır. Mr-proADM değerlerinde RT-PCR ve göğüs BT bulgularında gruplar arasında anlamlı fark görülmedi. Ancak PSI skoruna göre Mr-proADM değerlerinde yüksek riskli grup ve düşük riskli grup arasında anlamlı fark saptandı (p:0,008). Sonuç: Mr-proADM seviyelerinin Covid-19'da tanısal yaklaşım için uygun olmamasına karşın hastalık ciddiyetini değerlendirme açısından acil serviste kullanılabilir. Ancak bu veriyi destekleyecek daha geniş serileri içeren ilave çalışmalara ihtiyaç vardır.
Introduction-Aim: In this study, it was aimed to evaluate the contribution of MR proADM to diagnostic processes and its effectiveness in revealing the severity of the disease in Covid-19 patients. Materials and Methods: As a prospective, parallel group study, in Sakarya Training and Research Hospital Emergency Service, over 18 years of age, without severe immunodeficiency, without pulmonary abscess and aspiration pneumonia, not pregnant, no history of surgery in the last month, without a history of trauma and patients presenting with Covid-19 symptoms were divided into four groups according to RT-PCR and chest CT results. (Group-1: RT-PCR negative, chest CT negative (n=20), Group-2: RT-PCR positive, chest CT negative (n=20), Group-3 RT-PCR negative, chest CT positive (n=20), Group-4: RT-PCR positive, chest CT positive (n=28)) Demographic data, clinical features, vital signs, laboratory values, imaging methods, CURB65 Score, PSI Score and RT-PCR results of the patients were analyzed with IBM SPSS 21 software. Results: The mean age of the patients participating in the study was 53.30 (min:18, max:90) and 60.2% were women. When the complaints of the patients at the time of first admission to the hospital were evaluated, it was determined that malaise was the most common complaint with a rate of 58% and the most common comorbidity was HT (38.6%). Considering the RT-PCR result; although the WBC count was significantly lower in the group with positive RT-PCR results compared to the group with negative results, no significant results were observed in other laboratory values. According to chest CT results; while there was a significant decrease in WBC count in the group with positive chest CT, a statistically significant increase was found in CRP, Ferritin and D-Dimer results. RT-PCR positivity and chest CT positivity are statistically significant in terms of hospitalization, RT-PCR negativity and chest CT negativity are statistically significant in terms of discharge. There was no significant difference between the groups in Mr-proADM values, RT-PCR and chest CT findings. However, a significant difference was found between the high-risk group and the low-risk group in Mr-proADM values according to the PSI score (p:0.008). Conclusion: Although Mr-proADM levels are not suitable for the diagnostic approach in Covid-19, it can be used in the emergency room to evaluate the severity of the disease. However, additional studies with larger series are needed to support this data.