İşbirlikçi ortak çalışma ile onun mekânları olan coworking alanları; teknolojik gelişmeler ile yeniden yapılanan üretim ve tüketim paradigmalarının çalışma paradigmalarındaki yansımalarını ifade etmeleri açısından önemli yapılanmalardır. Mülkiyet kavramının sorgulanması ile yükselen ve geleneksel ekonomiden farklı dinamiklere sahip paylaşım-işbirliği ekonomisinde üretim, tüketim ve çalışma olgularının karakteristik dönüşümler yaşadığı gözlenmektedir. Bu dönüşümün fırsatlarının yakalanması ve tehditlerine ilişkin önlemlerin alınması ancak detaylı bir analiz ile mümkün olabilecektir. Bu çalışmada, üretim, tüketim ve çalışma olgularına ilişkin dönüşümler, teknolojik gelişmeleri temsilen sanayi devrimleri ekseninde incelenecektir. Araştırma aşamasında ise nitel analiz yöntemi kullanılarak, işbirlikçi ortak çalışma formunun paradigmaları ve coworking alanlarının detaylı bir analizi gerçekleştirilecektir. İşbirlikçi-ortak çalışma, çalışmanın yeni özerk formlarından biridir. Aynı zamanda "birlikten kuvvet doğar "yaklaşımı ile beslenen bir işbirliği stratejisi olarak rekabet üstünlüğü de sağlar. Coworking alanları ise çok farklı çalışma formlarının birlikteliğini mekân paylaşımı ile sağlayan, işbirlikçi ortak yapılanmalardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. coworking alanlarında özellikle kendi hesabına çalışanların ve farklı ölçeklerdeki işverenlerin yoğunlaştığı görülmektedir. Coworking alanları, komunite yapılanması ile oluşturulan işbirlikçi ve paylaşımcı ortamlardır. Coworking alanları, verimliliğin, yaratıcılığın ve network olanaklarının arttığı, işin, bilginin, kaynakların çoğaldığı, maliyetlerin ve idari iş yükünün azaldığı bir yapı sunmaktadır. Ayrıca bu alanlar sosyalleşme, eğlence ve öğrenme merkezleri gibi hedef kitlenin memnuniyetini esas alan ek hizmetleri ve yarattığı alan etkisi ile çalışmanın tüketildiği mekânlardır.
Collaborative working and its coworking spaces are essential structures in expressing the reflections of production and consumption paradigms, restructured by technological developments, on the working paradigms. It is observed that production, consumption, and working phenomena have undergone characteristic transformations in the sharing-cooperation economy, which rises with the questioning of the concept of property and has different dynamics from the traditional economy. Capturing the opportunities of this transformation and taking precautions regarding threats will only be possible with a detailed analysis. In this study, changes related to production, consumption, and working phenomena will be examined in the axis of industrial revolutions as representing technological developments. In the research phase, a detailed analysis of the paradigms and coworking areas of the collaborative, collaborative work form will be carried out using the qualitative analysis method. Collaborative, collaborative work is one of the new autonomous forms of work. At the same time, it provides a competitive advantage as a cooperation strategy nurtured by the approach of "strength comes from unity." On the other hand, coworking areas emerge as collaborative joint structurings that enable the unity of many different work forms through space sharing. In coworking areas, it is seen that primarily self-employed and employers of different scales are concentrated. Coworking areas are collaborative and sharing environments created with community structuring. Coworking areas offer a structure where productivity, creativity, networking opportunities increase, work, information, resources increase, costs, and administrative workload decrease. In addition, these areas are places where the work is consumed with the additional services based on the satisfaction of the target audience, such as socialization, entertainment, and learning centers and the spacing effect it creates.