Bankacılık krizleri tüm dünyada ekonomilerin olumsuz etkilenmesinin en büyük sebepleri arasında yer alır. Mevduat sahiplerinin bankalardaki paralarını toplu olarak, bir panik ortamında çekmesi olarak tanımlanan banka hücumları ise banka krizlerinin en büyük tetikleyicilerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bireylerin gereksinimleri olmaksızın toplu olarak paralarını bankalardan çekmeleri söz konusu bankaları ve akabinde ekonomileri krizlere sürükleyebilmektedir. Bankacılık sektöründe yaşanan hücumların önlenebilmesi ve etkilerinin azaltılabilmesi için bireysel faktörlerin ayrıntılı olarak incelenmesi gereklidir. Bu çalışmanın amacı, bankacılık krizleri için ciddi bir risk faktörü oluşturan banka hücumlarının deneysel yöntemler dahilinde mikro bazlı incelemektir. Bu amaçla çalışmada, yaş aralığı 18 ile 53 arasında değişen 192 katılımcının dahil olduğu bir anket uygulaması yapılmıştır. Yapılan literatür incelemelerinde çoğunlukla ekonomi öğrencilerinin katılımcı olarak yer aldığı deneysel çalışmalara rastlanmıştır. Bu tezde ise öğrenci olmayan katılımcıların da ankete dahil edilerek ve farklı senaryolar altında katılımcıların cevap vermeleri sağlanarak laboratuvar deneylerine nazaran gerçek hayatla daha uyumlu sonuçlar elde edilmesi amaçlanmıştır. Uygulama sonucunda katılımcıların yaş, gelir ve cinsiyet ile bankalara hücum hareketleri arasında güçlü ve anlamlı ilişkiler tespit edilememiştir. Bununla beraber eğitim seviyesi arttıkça bankaya hücum davranışı gözlemlenme olasılığının azaldığına dair bulgulara rastlanmıştır. Bu bağlamda eğitim seviyesinin artması halinde banka hücumlarının azalarak daha istikrarlı bir finansal sektörün mümkün olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmanın sonuçları düşük mevduatlar söz konusu olduğunda mevduat sahiplerinin paralarını bankadan çekme olasılıklarının da azaldığına işaret etmektedir. Bu bağlamda Türkiye'de de var olan ve ticari bankalarda tutulan mevduatın belirli bir bölümünün güvence altında olması politikasının yerinde bir politika olduğu savunulabilir
Banking crises are among the biggest reasons that economies are affected negatively all over the world Bank runs, which are defined as depositors' withdrawing their money in banks collectively in a panic environment, are one of the biggest triggers of bank crises. Individuals' withdrawing their money from banks collectively without their needs may drag the banks in question and subsequently the economies into crises. In order to prevent the bank runs and to reduce their effects, individual factors should be examined in detail. The aim of this study is to examine bank runs, which constitute a serious risk factor for banking crises, by experimental methods on a micro basis. For this purpose, a survey was conducted with 192 participants, ranging in age from 18 to 53. In the literature, most od the experimental studies involve economics students as participants. In this thesis, it is aimed to obtain results that are more compatible with real life than laboratory experiments by including non-student participants in the questionnaire and enabling participants to respond under different scenarios. The results of the analysis provide no strong and significant relationships between the age, income and education levels of the participants and their rush to banks. However, it has been found that as the level of education increases, the probability of observing withdrawals decreases. In this context, it can be concluded that if the level of education increases, probability of bank runs decrease and a more stable financial sector will be possible. The results of the study indicate that in case of low deposits scenarios, the probability of depositors withdrawing their money from the bank decreases. In this context, it can be argued that the policy of securing a certain part of deposits held in commercial banks in Turkey is an appropriate policy.