Metropol olgusu, Sanayi devriminden sonra ortaya çıkmış bir kavramdır. Kentsel gelişme sürecinde sanayi devrimiyle birlikte "sanayi öncesi kent'ten "sanayi kentlerine" geçiş olmuştur. Kentsel evrim süreci içerisinde bazı kentler nitelik ve nicelik yönünden kendilerini geliştirerek metropol niteliği kazanmışlardır. Bir kentin metropol niteliği kazanma süreci metropolitenleşme (metropolleşme) olarak adlandırılmaktadır. Metropolitenleşme süreci bir gelişim süreci olarak ele alındığında, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde farklı düzey ve biçimlerde oluşmuştur. Günümüzde gelişmekte olan ülkelerdeki metropollerin ve bu metropollerde yaşayan insanların sayısı, gelişmiş ülkelerden daha fazladır. Yapılan istatistikler ve araştırmalar bu farkın gitgide daha da açıldığını ortaya koymaktadır. Metropolleşmenin ortaya çıkardığı değişikliklerden biri de kent yönetimi alanında olmuştur. Metropoliten kentlerin, normal kentlerden farklı yapısı ve problemleri olduğu için, sanayi öncesi kent ya da sanayi kenti gibi yönetilemeyeceği anlaşılmıştır. Bundan dolayı bu yerleşim birimlerini daha büyük coğrafi üniteler içerisinde ele almak zorunlu hale gelmiş ve bir çok yerde geleneksel belediye sınırlarını aşarı metropoliten yönetimler kurulmuştur. Metropoliten yönetimin varlık nedeni, kentsel hizmetleri normal kentlerdeki yerel yönetimlerden daha iyi yerine getirmeye elverişli olduğunun varsayılmasıdır Metropoliten yönetim modellerinin sınıflandırılmasında tek düzelik olmamakla birlikte, en yaygın kullanılan sınıflandırma: Tek kademeli metropoliten yönetimler, iki kademeli metropoliten yönetimler, isteğe bağlı kuruluşlar ve özel amaçlı kuruluşlar biçiminde yapılmaktadır. Türkiye'deki sistem iki kademeli metropoliten yönetimin bir örneği olarak kabul edilmektedir. Üç bölümden oluşan bu tez çalışmasında öncelikle metropol olgusu ele alınmıştır. İkinci bölümde büyüyen kentleri yönetilebilir kılmak için uygulanan politikalar değerlendirilmiştir. Bu politikalardan biri olan metropoliten yönetim oluşturma, metropol yönetim modelleri ve modellere uygun örneklerin irdelenmesi, ikinci bölümün ağırlık noktalarını oluşturmaktadır. Tez çalışmasının son bölümünde ise Türkiye'de metropol olgusunun ortaya çıkışı ve metropoliten yönetim alanında yapılan düzenlemelerin evrimi incelenmiştir. Son bölümde ağırlıklı olarak günümüzde uygulanan "büyükşehir belediye modeli" değerlendirilerek, modelin uygulanmasındaki sorunlar ve çözüm önerileri irdelenmiştir. Anahtar Sözcükler: Metropol olgusu, metropoliten yönetim, büyükşehir belediyesi.
Metropolis phenomenon is created after the Industrial Revolution. Within the urban development process, especially with the effect of the Industrial Revolution, there has been a transition from "pre-industrial cities" to "industrial cities". Within the urbanisation evaluation process, some cities were developed in terms of their quantitative and qualitative features and became "metropolis". The process of a city's transition to a metropolis is described as "metropolisation". When Metropolisation process has been taken as a "development process", the transition process has been occurred differently depending on the development level of a country. The population of the metropolis in developing countries are more than that of developed countries. The research and statistics on this issue have proved that this trend has been even stronger. One of the changes that the metropolisation brought is occurred within the field of urban administration. Since it is clear that metropolis has different structure and problems, it is understood that they can not be administrated like pre-industrial or industrial cities. Hence, it became a necessity to deal with metropolis differently as bigger geographic units. In most countries, metropolis administration model has been established to cover wider areas that of traditional municipal administration. The existence of the metropolis government is due to the assumption that metropolis model is more suitable for achieving local government services than that of city model. Although there has never been a reconciliation of the classification of metropolis government models, the most widely acknowledged classification is: one-step metropolis government, two- step metropolitan government, non-governmental organisations and job-specific organisations. The Turkish system falls in the second category with its two-step metropolitan government. This dissertation consists of three chapters starting with an introductory chapter examining the metropolis phenomenon. The second chapter explores the assessment of the efforts on administration of the growing cities. One of the policies of such a challenge considered is the establishment of metropolitan government. Metropolitan government models and matching the examples with the theoretical framework are on the centrefold of this chapter. The last part of the dissertation is devoted to the Turkish scene in metropolitan government focusing on the creation of the metropolis phenomenon and the new legislation efforts within the metropolis a government. In the last part, the "Büyükşehir Municipal Model" is evaluated towards the constraints within the implementation of the model and finally some possible solutions are proposed. Key Words: Metropolis phenomena, metropolitan government, metropolitan municipality.