Kur‟ân üzerine yapılan çalıĢmalarda Kur‟ân-ı Kerîm‟in pek çok yönüne temas edilmekle birlikte sûrelerin isimleri üzerine pek durulmamıĢ, bu konuyu ele alanlar da birkaç satırlık bilgiden öteye geçmemiĢlerdir. ĠĢte biz bu hususta çalıĢma yapmanın faydalı olacağına ve önemli bir boĢluğu dolduracağına inanarak böyle bir konuyu inceledik. Bu çalıĢma ile amacımız, okuduğumuz ancak genellikle Arapça orijinal isimleri ile anıldıklarından çoğu zaman ne mânaya geldiklerine dikkat etmediğimiz ve çoğumuzun anlamını bilmediği Kur‟ân sûrelerinin isimlerini açıklamak, isimlerin verdiği mesajları ortaya çıkarmak; isimle müsemmâ arasındaki irtibatını ortaya koyarak bu isimlerin iĢaret ettiği mânaları öğrenmek, buradan hareketle sûrelerin isimleri ile muhtevaları arasındaki iliĢkinin tefsir ilmine yapabileceği katkıları ortaya çıkarmaktır. Bu çalıĢma ile yapılmaya çalıĢılan, sûreler tefsir edilirken sûre isimleri hangi ölçüde yardımcı olabilir sorusunun cevabını aramak, ayrıca sûrenin isminden muradın ne olduğunu anlayarak o sûrenin mesajlarını tesbit etmenin mümkünlüğünü araĢtırmaktır. Zira sûreleri, dolayısıyla Kur‟ân‟ı anlamaya yönelirken önce onun mahiyetini ve hedeflerini olanca kapsamıyla idrak etmek gerekmektedir. Burada, sûre isimlerinin kaynağı meselesi karĢımıza çıkmaktadır. Bu bakımdan hangi sûrelere hangi isimlerin verildiği, bu isimlerin tevkîfî mi yoksa ictihâdî mi olduğu vb. konular üzerinde durulmuĢtur. Sûre isimlendirilmesini tevkîfî olduğunu kabul edecek olursak sûrede vurgulanmak istenen hususun Hz. Peygamber (a.s.) tarafından belirtilmiĢ olduğu sonucuna varırız ki bu netice sûrelerin içerikleriyle iliĢkisini çok önemli hale getirir. Sûre isimlendirilmesinin ictihâdîliğini varsayarsak o zaman da sahâbe ve tâbiînin, verdikleri bu isimleri sûrelerin ekseni olarak gördükleri sonucuna varırız ki bu da sûrelerin anlaĢılmasında küçümsenecek bir durum değildir. Bu açıdan sûreler tefsir edilirken sûre isimlerinin de hareket noktası olarak alınması gerektiğini düĢünüyoruz.
In the studies related to the Holy Quran, a lot of different topics have been issued except the “Sura Names” which we have a limited information about it. That‟s why we did the studies believing that it‟d be beneficial to study such an important field in which findings might close a gap. The purposes of this study are to explain the meanings of the sura names, which are generally unknown when they‟re used in their own original Arabic version, extracting the messages of the names by learning the relation between the name and the caller and finding out the clues that might contribute to commenting (on Quran) scholarship. What we have tried to do is searching the answers of some questions such as “How the sura names can help when we do commenting on Quran?” “Is it possible to identify the purpose of a sura by understanding the name of it?” Because before we head to understand the suras and the whole Quran, we need to understand the essentials and the purposes of it as much as possible. Now, here we have an issue about the resource of these names. By this fact; we dwelled upon the subject of whether these names are given by Allah or by Prophet Mohammed (tevkîfî) or they are given by ordinary people (ictihâdî). Assuming those names are “tevkîfî” means the highlighting point was specified by Prophet Mohammed and this result makes names‟ relation crucial with their content. On the other hand assuming sura names are “ictihâdî” means the companions of the Prophet Muhammad gave those names because they are related with the suras themselves, that can‟t be an underestimated situation understanding the suras. According to these facts, we think sura names should also be considered as a recourse point while commenting on Quran process.