Kadınlar, son yıllarda tarih boyunca hiç olmadıkları kadar yoğun bir şekilde çalışma hayatında ve profesyonel meslekler içerisinde boy göstermektedir. Öyle ki tıp ve hukuk gibi XX. yüzyılın başlangıcına kadar kadınların mesleğe girişinin yasalarla engellendiği ve bu bağlamda tamamen erkeklerin kontrolünde olan en seçkin profesyonel mesleklerin dahi günümüzde ciddi bir kadın popülasyonuna sahip olduğu görülmektedir. Bununla birlikte bu durum söz konusu mesleklerin eril bir yapı sergilemeye devam etmesini engelleyememektedir. Sonuç olarak profesyonel mesleklerin eril veya dişil olarak kabul edilmesi sadece sayısal üstünlük nedeniyle değil mesleğin temellerine işlemiş özellikleri eril bir nitelik taşıdığı ve erkeklerin üstünlüğünü güçlendirecek şekilde işlediği için eril bir yapı sergilerler. Bu doğrultuda her geçen gün daha çok sayıda kadının bu eril yapılar içine giriyor olmasının profesyonel mesleklerin sahip olduğu bu eril yapının incelenmesini sosyal bilimler araştırmacıları için bir gereklilik haline getirdiğini söylemek mümkündür. Bu bağlamda bu tez çalışmasının amacı, cinsiyet ile profesyonelleşme olgusu arasında nasıl bir ilişki olduğunu ortaya koymaktır. Üç aşamadan oluşan araştırma kapsamında ilk olarak, Marmara Bölgesi'nde 19 üniversiteye bağlı 20 tıp fakültesinin web sayfaları incelenerek bu fakültelerde görev yapmakta olan hekimlere ilişkin veriler toplanmıştır. Söz konusu veriler frekans analizi ve yüzde dağılımları kullanılmak sureti ile analiz edilmiştir. Kurutkan (2010) tarafından hazırlanmış olan ve katılımcıların tıp mesleğine ilişkin algılarını ölçmeyi hedefleyen 'profesyonelleşme ölçeği', 'demografik özellikler' ve 'meslek yaşamının araştırma kapsamında önem taşıyan çeşitli yönlerine ışık tutmayı hedefleyen 11 sorudan' oluşan standardize bir anket Marmara Bölgesi'ndeki tıp fakültelerinde görev yapan akademisyen hekimlere gönderilmiştir. Geri dönen anket sayısı 224'tür. Söz konusu anketlerden elde edilen veriler SPSS 19.0 istatistik paket programı ve frekans, yüzde dağılımları, güvenilirlik analizi, bağımsız örneklemler t testi, one-way ANOVA, Scheffe ve k-kare testleri kullanılmak suretiyle analiz edilmiştir. Araştırmanın üçüncü aşamasında ise 24 hekimle yarı yapılandırılmış mülakat yapılmıştır. Söz konusu mülakatlar içerik analizine tabi tutulmak suretiyle değerlendirilmiştir. Araştırma kapsamında yapılan analizler, kadın ve erkek hekimlerin uzmanlık alanları arasındaki dağılımının kadınların ve erkeklerin belli alanlarda yoğunlaştıkları bir yapı sergilediğini ortaya koymuştur. Araştırma kapsamında aynı zamanda demografik özellikler ile profesyonelleşme boyutları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı ancak bireyin meslek yaşamına ilişkin değişkenler olan mesleki örgüt üyeliği değişkeni ile profesyonelleşme ölçeğinin mesleki bilgi, meslek birliği ve profesyonelleşme süreci boyutları ve anabilim dalı değişkeni ile mesleki bilgi, profesyonel ideoloji ve mesleki kapalılık boyutu arasında anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında son olarak cinsiyetin mesleki sosyalleşme sürecinde zaman zaman derecesi değişmekle birlikte etkili bir değişken olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Women have been integrated into the professional vocation and work life more than ever before in history. It is so much that, they now appear in high numbers in the professions like medicine and law which there were under the control of men and women were not permitted according to the laws at the end of 19th century. Even though women appear in high numbers in these professions, this situation does not stop these professions to continue displaying a masculine structure. As a result accepting a profession masculine or feminine does not only come from the numbers of men or women in it. If the basic features of profession carries masculinity and works in support of men's superiority then that profession is accepted masculine. According to this, it is a requirement for social science researchers to investigate these masculine structures since every day more and more women enters these professional vocations. In this context, the intention of this thesis is to investigate the relation between gender and professionalism. The research consists of 3 phases. In first phase, the web sites of 20 Faculty of Medicine in 19 universities in Marmara Region of Turkey has been investigated and information is gathered for the doctors that are working in these faculties. Subjected data has been analyzed by using frequency analysis and percentage range. In second phase, a standardized survey prepared by Kurutkan (2010) has been sent to academician doctors working in medical faculty in Marmara Region. The survey targets to evaluate sensation of participant for medicinal job and composed with 'professionalization scale', 'demographic specification' and 'questions related to participants professional life'. 224 replies received for this survey. Data that has been collected from the received surveys has been analyzed by using SPSS 19.0. Frequency and percentage distributions, reliability analysis, independent sample t test, one-way ANOVA, Scheffe and K-Square tests are used for analysis of the data. Third phase of the research is half constructed interviews with 24 doctors. These interviews analyzed by content analysis. Analysis covered by this research brought up that distribution of expertise areas of male and female doctors exposes a concentrated structure of expertise areas based on gender. Within the scope of this research, it has been noticed that no significant diversity can be determined based on demographic specification and professionalization. In scope of the research a meaningful difference cannot be detected between demographic properties and scale of professionalism. On the other hand differences has been detected between variables of participants' professional life and scale of professionalism. For last, within the scope of this research, "gender" has been determined as an efficient variable, with it's variation of scale on different times, on the professional socializing process.