Arnavutluk da bağımsızlığını kazandığı 1913 yılından sonra çeşitli siyasal kültür ve düşüncelerin etkisi altında kalmıştır. Bağımsızlığın ilk yıllarında Osmanlı ve Avrupa'nın yönetim kültürü ve politikaları ile harmanlanmış bir yönetim modeli oluşturulmuştur. 1913 ile 1939 yılları arasında krallık ile yönetilen ülke, 1939 yılından sonra Enver Hoxa ile birlikte sosyalist bir yönetime geçmiştir. Enver Hoxa döneminde ülke tek adam tarafından demir yumruk ile yönetilmiş ve ülkede tamamen komünist rejim politikaları uygulanmıştır. Yaklaşık 45 yıllık komünist rejim döneminde dış dünya ile bağlantısı kopan Arnavutluk kendi içine kapanmış, ekonomisi zayıf bir ülke konumuna gelmiştir. Yine bu dönemde toplumsal anlamda bireylerin hak ve özgürlükleri kısıtlanarak, demokrasiden giderek uzaklaşılmıştır. Enver Hoxa'nın ölümü ile birlikte Arnavutluk'ta yeni bir dönem başlamış ve ülkede demokrasiye geçişe doğru adımlar atılmıştır. Yaklaşık 20 yıllık demokrasiye geçiş sürecinde ilerleme kaydeden Arnavutluk'ta bu süreç içerisinde ülkede siyasi, ekonomik ve yönetsel istikrarın sağlanması kolay olmamıştır. 2005 yılından sonra, gerek reformlar ve gerekse yürütülen dış politikanın etkileriyle demokrasiye geçişin hız kazandığı Arnavutluk'ta özellikle 1990'lardan sonraki gelişmeler ve AB sürecinin etkileriyle kapsamlı reformlara girişilmiş olsa da etkinlik, şeffaflık, etik ve hesap verebilirlik gibi demokratik yönetişim ilke ve politikaları bakımından alanda yapısal eksiklikler ve sorunlar devam etmektedir. Bu çalışmada, Arnavutluk'un siyasal, ekonomik, sosyal ve yönetsel açıdan tarihsel gelişim süreci de dikkate alınarak özellikle 1990'lardan sonra kamu yönetiminde yaşanan değişimin kurumsal, yasal ve yapısal boyutlarının incelenmesi ve aynı zamanda Arnavutluk halkının özellikle Avrupa Birliği'ne uyum sürecinin başladığı 2000'li yıllarla birlikte kamu yönetiminde yaşanan reformlara yönelik algısının ölçülmesi amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda tesadüfi örnekleme yoluyla seçilen Arnavut vatandaşlarına reformlara yönelik algısını ölçmek amacıyla anket uygulanmıştır. Örneklemin seçiminde Arnavutluk'un Kuzey, Güney ve Orta Bölgelerinde kent merkezlerinde yaşayan vatandaşların temsil edilmesine çalışılmıştır. Çalışmanın sonucunda, ankete katılan bireylerin AB sürecinde kamu yönetiminde gerçekleştirilen reformların farkında oldukları, reformlara yönelik memnuniyetlerinin orta düzeyde olduğu, kamu yönetiminin temel problemleri olarak yolsuzluk, yönetimde siyasallaşma ve kayırmacılık, rüşvet ve güvensizliğin önde geldiği, rüşvetin en yoğun olduğu kurumla olarak gümrükler, belediyeler ve hastanelerin öne çıktığı bulgularına ulaşılmış; Arnavutluk'ta yönetime ilişkin reformlarla ilgili gelecek politikaların belirlenmesinde bu sonuçların dikkate alınması ihtiyacı vurgulanmıştır.
Albania after it gained independence in 1913 under the influence of various political culture and ideas remained. In the first years of independence, the Ottoman and European culture and politics blended with management, a management model has been created. Between 1913 and 1939, the kingdom ruled by the country after 1939, along with Enver Hoxha is passed into a socialist. Enver Hoxha era, the country was governed with an iron fist by one man and fully communist regime policies were implemented in the country. About 45 years during the communist regime in Albania who is disconnected with the outside world closed in on itself, a country that has become weak economy. During this period, restricting the rights and freedoms of individuals in the social sense, democracy has increasingly moved away. With the death of Enver Hoxa started a new era in Albania and steps have been taken towards the transition to democracy in the country. Nearly 20 years of progress in the transition to democracy in Albania in the country during this period of political, economic and managerial stability has never been easier. After 2005, the necessary reforms and both conducted foreign policy with the effects of the transition to democracy gained momentum in Albania from 1990 next developments and the EU process with the effects of comprehensive reforms undertaken Although efficiency, transparency, ethics and accountability as democratic governance principles and policies in terms of area structural deficiencies and problems continue. In this study, Albania's political, economic, social and managerial process of historical development considering, especially after the 1990s, public administration, the change of the institutional, legal and structural examination of the dimensions and also the Albanian people, especially the European Union harmonization process began in 2000 's, together with the perception in public management reforms are intended to measure. In this direction, the Albanian citizens selected through random sampling to measure the perceptions of the reform was applied. Albania in the selection of the sample in the North, South and Central Regions on the representation of citizens living in urban centers has been studied. According to the study, surveyed individuals in the EU process of public administration reform efforts undertaken are aware, towards reforms satisfaction at the medium level, which is of public administration main problems as corruption, government politicization and nepotism, corruption and insecurity come ahead where bribery is the most intense exchange with the customs, municipalities and which highlights the findings of the hospitals have been achieved; Governance related reforms in Albania in determining future policies need to take account of these results is highlighted