Nasîruddîn Tûsî (ö. 1274) İbn Sînâ'nın en önemli şârihlerinden ve İbn Sînâ (ö. 1037) sonrası dönemin en önemli mantıkçılardan birisidir. Bu dönemdeki mantıkçıların akademik gündemini İbn Sînâ'nın el-İşârât ve't-tenbîhât adlı eseri belirlemiştir. Nasîruddîn Tûsî de İşârât şârihlerinden birisidir. Ancak Tûsî'nin eserinden önce kaleme alınmış ve Tûsî'nin de kendi şerhini yazarken istifade etmiş olduğu başka bir şerh Fahreddin Râzî'nin (ö. 1210) şerhi olmuştur. Bu nedenle, Nasîruddîn Tûsî'nin önermeler mantığını ele alırken, İbn Sînâ ve Fahreddin Râzî'nin eserlerine çeşitli şekillerde atıflar yapmak durumunda kaldık. Tezimizin birinci bölümünde İbn Sînâ sonrası dönemde mantıkla ilgili bazı temel gelişmeleri ele aldık. Nasîruddîn Tûsî'nin bu gelişmelerdeki rolü ve diğer İbn Sînâ sonrası mantıkçılarla münasabeti bu bölümün ana teması olmuştur. İkinci bölümde önerme çeşitleri ve bu konuya dair tartışmaları ele aldık. Üçüncü bölümde ise önermede nitelik, nicelik ve modalite konularını inceledik. Bu üç konuyu aynı bölümde işlememizin sebebi bu üç meselenin önermenin anlamını ve semantik yorumunu belirleyen unsurlar olmasıdır. Bize göre bu bölümün en dikkat çekici konusu modal önerme türleridir. İbn Sînâ sonrası mantıkçıların gündemini oldukça meşgul etmiş gözüken modalite konusu aynı zamanda mantıkçılar arasındaki tartışmaları besleyen ve özgün yorumların ortaya çıkmasını sağlayan meselelerden birisidir. Nitekim bu bölümde görüleceği üzere Nasîruddîn Tûsî, İbn Sînâ'nın zorunlu önermeler için ortaya koymuş olduğu zâtî-vasfî okuma ayrımını başka modal önermeleri de ifade edecek şekilde genişleterek kullanmıştır. Tûsî İbn Sînâ'dan devralmış olduğu sisteme özellikle vasfî okuma içinde ele alınan yeni önermeler kazandırmıştır. Ayrıca İbn Sînâ'dan farklı olarak süreklilik ve zorunluluk modalitelerini daha açık bir ayrımla ele alan Tûsî'nin bu ayrımdan ortaya çıkan yeni modal önermeleri de vurguladığı görülmektedir. Dördüncü ve son bölümde ise önermelerde çelişki ve döndürme konularını tartıştık. Çıkarım mantığına bir ön hazırlık niteliği taşıyan çelişki ve döndürme konuları özellikle modal önermeler söz konusu olduğunda oldukça formel tartışmalara yol açmıştır. Bu nedenle Nasîruddîn Tûsî'nin formel mantığa yönelik en özgün katkıları da bu tartışmaların geçtiği yerlerde kendini göstermektedir. Özellikle örfî önermelerin çelişiği konusunda Tûsî İbn Sînâ'nın sistemine yönelik ciddi bir eleştiri getirmekte ve bu noktada bir çözüm olarak yeni modal önermeleri dillendirmektedir. Böyelece, İbn Sînâ'nın sisteminden farklı olarak, Tûsî mantığında genel mutlak ve genel mümkün vasfî önermeler yerini almış olmaktadır.
Nasîr al-Dîn al-Tûsî (d. 1274) is not only a productive commentator of Avicenna (d. 1037), but also an important logician in the Post-Avicennan period in Arabic logic. It can be said that Avicenna's al-Ishârât wa'l-Tanbîhât is the main source of the discussions of the logicians in the Post-Avicenna period. Fakhr al-Dîn al-Râzî (1210) and Nasîr al-Dîn al-Tûsî are among the commentators of al-Ishârât. Therefore, in this thesis, I study the propositional logic of al-Tûsî with references to both Avicenna and al-Râzî. In the first chapter, I examine some basic changes of post-Avicennan period in Arabic logic. The two basic themes of this chapter are the role of Nasîr al-Dîn al-Tûsî in these changes and al-Tûsî's relation with other Post-Avicennan logicians. In the second chapter, I study the kinds of propositions and some related discussions. In the third chapter, I discuss quality, quantity and modality of the propositions. I discuss these topics in the same chapter, because these topics determine the meaning and semantics interpretation of the propositions. I think that the most interesting issues in this chapter are modal propositions. Modality is the source of the discussions and some original interpretations in the Post-Avicennan period. Avicenna distinguished between zatiyya and wasfiyya readings of a necessary propositions, but Nasîr al-Dîn al-Tûsî used this distinction for other propositions. Therefore Tûsî contributed a new modal propositions in a wasfiyya readings to Avicennan modal logic. Tûsî, furthermore, studied, more explicitly on a distinction between necessity and perpetuity and so he emphasized, unlike Avicenna, new modal propositions arising from this distinction. In the last chapter of this thesis, I discuss the contradiction and the conversion. The contradiction and the conversion, as preliminary discussions to inferences, caused more formal discussions especially in modal propositions. Therefore al-Tûsî's most original contributions to formal logic emerged in the passages related to the contradiction and the conversion. On the subject of contradiction of urfiyya propositions, Tûsî criticized Avicennan system, and introduced, at this point, new propositions as a stratagem. As a result, in the logic of Tûsî, a new classification of the general absolute and the general possible propositions in wasfiyya reading can be found.