Ekonomik rekabetin ortaya çıkardığı çatışma ortamı ve bloklaşma Dünya devletlerini önü alınmaz kanlı bir sürece sokmuştu. Bu süreç içerisinde Osmanlı Devleti ile İngiltere farklı bloklar içersinde yer almış ve 1914-1918 yılları arasında cereyan eden I. Dünya Savaşı?nın bir birlerine düşman devletlerinden olmuşlardı.Savaş yılları boyunca Osmanlı Devleti ile İngiltere; Çanakkale Cephesi, Sina-Suriye-Filistin Cephesi, Irak Cephesi ve Hicaz-Asir-Yemen Cephesi olmak üzere dört farklı cephede mücadele etmişti. Bu mücadelelerde Osmanlı Devleti, İngiltere?den 23.500 askeri esir almıştı.Esir alınan bu askerlerin bir kısmı, daha kamplara gönderilmeden evvel cephelerde yapılan ilk tedavilerinin ardından tekrar savaşamayacakları düşüncesiyle memleketlerine iade edilmişlerdi. İadeleri yapılanlar haricindekiler ise Anadolu?nun iç kısımlarına doğru sevk edilmişlerdi.Anadolu sınırları içerisinde 38 ve dışarısında 7 tane olmak üzere toplamda 45 bölgede İngiliz askerleri için esir kampları oluşturulmuştu. Kamplarda kalan esirler için Osmanlı Devleti, eldeki imkanlar ölçüsünde en iyi muameleyi göstermeye çalışmıştı hatta cephelerde savaşan Osmanlı askerlerinden çok daha iyi şartlara sahip olan esirler vardı ancak yine de esirlerin çoğunluğu memleketlerinde sahip oldukları hayat standardında olmamanın mutsuzluğunu yaşamaktaydılar. Kendilerine yeterince iyi muamele yapılmadığı yönündeki şikayetlerin temelinde bu durum vardı.Esirlerin şikayetleri ya da memnuniyetsizlikleri her bölgede aynı değildi bu sebeple İngiliz esirlerin durumları hakkında genel bilgilere yer verdikten sonra var olan şartları kamp bazında incelemeyi doğru bulduk, böylece daha sağlıklı bilgilere ulaşma imkanı elde ettik.Cephelerdeki mücadeleler devam ederken gerekli görülen hallerde hasta ve malul esirler, memleketlerine iade edilmişti. İade işleminin çok daha fazla kişiyi kapsaması ve düzenli yapılabilmesi için 1917 yılının son günlerinde Berne Antlaşması imzalandı. Antlaşma ile karşılıklı esir takası yapılmak istenmişse de savaşın sonunun gelmesiyle Osmanlı Devleti, elinde bulunan İngiliz esirlerini peyderpey serbest bırakmıştı. Esirlerin hayat şartları hakkında incelemeler yaparken temelde yerli ve yabancı arşiv belgeleri ile ikinci el kaynaklardan istifade ettik. Yapılan inceleme neticesinde, birkaç basit kişisel tavırdan kaynaklanan olumsuzluk haricinde esirlere karşı devlet tarafından kasıtlı kötü bir muamele yapıldığı yönünde delillerle karşılaşmadık. Anahtar kelimeler: Esir, Anadolu, I. Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti, İngiltere.
The point of conflict and blocking that the economic competition revealed made the World states enter into an inevitable bloody process. Within this process, Ottoman Empire and Britain took parts in different blocks and became hostile states of the World War I, which occurred between the years 1914-1918.During the years of war, Ottoman Empire and Britain struggled in four different fronts; Gallipoli Front, Sinai-Syria-Palestine Front, Iraq Front and Hejaz-Asir-Yemen Front. Ottoman Empire had totally 23.500 prisoners from Britain in those struggles.Some of the captured soldiers were sent back to their hometowns, with the thought of that they will not be able to fight again after the first aid treatments in the fronts before they were taken to the camps. Those, except for the returned ones, were transferred into the internal parts of Anatolia.In total 45 regions, 38 of them within Anatolia borders and 7 of them outside, prison camps were made for British soldiers. Ottoman Empire, within the bound of possibility, tried its best to treat prisoners staying in the camps, even there were prisoners who had much better conditions, however most of them had been unhappy as they did not have the life standards that they had in their hometowns. That point formed the basis of their complaints that they had not been treated well enough.The complaints or the discontentedness of the prisoners were not same in every region, that?s why we approved to investigate the present conditions based on camps after giving general information about the situations of British prisoners, so we had opportunity to obtain more reliable information.While these researches had been done about the life of prisoners, we benefited domestic and foreign archive documents basically and second-hand resources. In conclusion of the research, except for the negativity resulted from a few simple personal behaviors, we did not confront with any proofs about bad treatment done intentionally by the opposite state. Keywords: Prisoner, Anatolia, First World War, Ottoman Empire, England.