Kurumsal kuram temelde örgütsel değişim dinamiklerinden ziyade örgütsel eşbiçimliliği ve aynı organizasyon alanında ve aynı sosyal ortamda kararlılığı vurgulayan bir kuram olarak kabul edilmektedir. Yeni kurumsal kurama inovasyon ve kümelenme örgütsel gerçeklikleri açıklamak için birçok değişiklikler, yenilikler, rutinler, kurallar ve ilkeler sunmaktadır. Özellikle inovasyon ve kümelenmenin örgüt toplulukları arasında son yıllarda süratli bir şekilde benimsenmesinin beraberinde getirdiği/getireceği ?kurumsal değişimin? incelenmesi kuram ile ilgili bakış açılarında çeşitli yenilikler ve yeni yaklaşımların geliştirilmesini sağlayabilir. Bu çalışmada inovasyon ve kümelenme kavramları kullanılarak örgüt teorilerinden kurumsal kuramın eşbiçimlilikle ilgili açıklayıcılığı geliştirilmek istenmektedir. Bu çerçevede çalışmanın amacı bir kuram genişletme çabası olarak kendini ortaya koymaktadır.Araştırmanın soru tümcesine ?eşbiçimlilik değişimin bir kaynağı olabilir mi?? bağlı olarak kurgulanan çalışmanın birinci bölümünü kurumsal kuram oluşturmaktadır. Araştırma sorusu çerçevesinde inovasyon ve kümelenme olguları çalışmanın ikinci bölümünü oluşturmuştur. Araştırma seyri çerçevesinde ulaşılan soruları anlamlandırmak için ikinci bölümde inovasyonla ilgili kısmın sonunda kurumsal kuram ve inovasyon ilişkisi, kümelenme ile ilgili kısmın sonunda da kümelenme ve kurumsal kuram ilişkisi tartışılmıştır. Bölüm sonunda ise bu üç olgunun ilişkisi tartışılarak çalışma için teorik bir model oluşturulmuştur. Araştırma seyri çerçevesinde oluşturulan sorular neden/niçin ve nasıl sorularına odaklanmaktadır. Araştırma bir kuram genişletme çabası olarak kendini belirginleştirdiği için araştırma stratejisi olarak vaka çalışması yöntemi kullanılmıştır. Vaka çalışması çerçevesinde yapılan mülakatlar için nitel içerik analizi çalışmada kullanılacak analiz yöntemi olarak belirlenmiştir. Araştırma sorusunun şekillendirdiği yönteme bağlı olarak 8 firma çalışmanın vakaları olarak belirlenmiş ve vakaları oluşturan firmalarda yarı yapılandırılmış mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Vakalarla yapılan mülakatlara uygulanan içerik analizi sonucunda şu ana sonuca ulaşılmıştır. Sektörel çeşitlilik ve bu sektörlerin sahip oldukları çevresel koşulların oluşturduğu ve örgütlerin normatif bir biçimde bu kurumsal bağlamın içine gömülü olduğu düşüncesi, kurumsal kuramda örgütlerin her zaman değişime direnç gösterecekleri düşüncesini desteklememektedir. Rekabetin yüksek seviyede yaşandığı ortamlarda, bu bağlam değişime direnç göstermek yerine değişimin desteklendiği ve rekabet edebilmek için sürekli bir değişimin yaşandığı kurumsal bir bağlam haline gelebilmektedir. Bu çalışma, inovasyon ve kümelenmenin kurumsal kuramla ilişki ve etkileşimlerinin mikro, meso ve makro seviyede ortaya çıkarılması amacıyla gerçekleştirilecek genellenebilir araştırmalar ve yeni nitel çalışmalar için bir öncül niteliği taşımaktadır. Farklı sektörler ve bu sektörlere bağlı gelişen teknik ve kurumsal bağlamlar üzerine yapılacak araştırmalar bu çalışmanın sağladığı katkıyı zenginleştirebilir. Anahtar Kelimeler: Kurumsal Kuram, Eşbiçimlilik, İnovasyon, Kümelenme, Değişim
Institutional theory usually regarded as a theory of organizational isomorphism and stability in the same organizational field and same social environment rather than theory of organizational change. Innovation and clustering provides changes, newness, routines, rules and guidelines that explaining the organizational reality to Neo-Institutional theory. Investigation of the rapid adoption of innovation and clusters, between the organization communities which brought about the ?institutional change?- it may develop new and different perspectives to the institutional theory. This study aims to develop the explanation of isomorphism of the institutional theory about within innovation and cluster concepts. This aim reveals itself as an effort to expanding a theory. Depending of the research question that "Isomorphism can be a source of change?" will construct the first chapter of the study which based on institutional theory. The second chapter of the study consisted of innovation and clustering phenomena within the framework of the research question. At the end of the innovation and cluster sections, discussed relationship between these phenomenons make sense of the research question within institutional theory. Ultimately in the last part of the second chapter a new theoretical model is created from the discussion of the relationship of these three concepts. The research focus which depends on why and how questions requires case study methods as a research strategy in this dissertation. Interviews that executed the course of the case study analyzed with qualitative content analysis method. Depending on the method which shaped from the research question 8 firms determined as cases. And semi structured interviews were conducted in these 8 firms. As a result of the qualitative content analysis of the cases reached the following main conclusion. Organizations exist within an institutional context. This context depends on sectorial diversity and environmental conditions which organizations embodied resist changing. Though this study reveals that claim of the theory about resisting to change depends on sectorial and environmental conditions. To compete in hyper-competition sectors, this context transforms to rapid changing character to support change rather than resistance. This study brings about the relationship and interaction of innovation and cluster between institutional theory in micro, meso and macro levels. Thus it aims to become a pioneer research for new quantitative and qualitative researches. To deepen this argument new research can be conducted in new sectors through new techniques and institutional contexts. Keywords: Instittutional Theory, Isomorphism, Innovation, Clusters, Transformation