Türkiye'de hakim olan dışlayıcı laiklik anlayışı 2002'de iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yaklaşık on beş yıllık tek başına iktidarda olduğu dönemde ciddi kırılmalar yaşayarak etkisini kaybetmiştir. Bu çalışmanın konusunu, tarihsel arka planıyla birlikte Türkiye'de din-devlet ilişkileri ve cumhuriyetin ilk yıllarında tesis edilen dışlayıcı laiklik anlayışı ve uygulamalarının Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarlarında (2002-2014) yaşadığı değişimin, partinin dini özgürlükler, din eğitimi ve din hizmetleri alanlarındaki politikaları bağlamında sosyolojik bakış açısıyla ortaya konması oluşturmaktadır. Bu anlamda tarihsel arka planın anlatıldığı çalışmanın birinci bölümünde öncelikle modern dünyadaki din-devlet ilişkilerinin nasıl bu noktaya geldiği modernizm ve din bağlamında ele alınmış, modernizm sürecinin konumuz açısından en önemli sonucu olan laikliğin günümüzde anlaşılma ve uygulanma biçimleri ortaya konmuştur. Ardından modernleşme ve laiklik bağlamında Türkiye'deki din-devlet ilişkileri ve din politikaları Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara geldiği döneme kadar incelenmiş, yapılan dörtlü tipoloji bağlamında değerlendirilmiştir. Her dönemin konjonktürel istisnaları ve kendinden önceki veya sonraki dönemlere uzanabilen yönleri olmakla birlikte devletin din politikaları genel olarak şu şekilde tipleştirilmiştir: 1924-1950 arası dini özgürlükleri kısıtlama ve kontrol etme dönemi, 1950-1980 arası dini özgürlükleri görmezden gelme dönemi, 1980-1997 arası dini araçsallaştırma dönemi, 1997-2002 arası dini özgürlükleri kısıtlama denemesi dönemi. Çalışmanın ikinci bölümünde modernleşme ve batılılaşmaya karşıt bir ideoloji olarak ortaya çıkan İslamcılığın ve bunun politik alana yansıması olan siyasal İslam'ın Osmanlı'da ortaya çıkışı ile Cumhuriyet döneminde izlediği seyir, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin içinden çıktığı Milli Görüş Hareketi bağlamında ele alınmıştır. Bu bağlamda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin siyasi kimlik olarak benimsediği Muhafazakar Demokrasi din-devlet ilişkileri, laiklik, AB uyum süreci, sivilleşme ve İslamcılık çerçevesinde tartışılarak din politikalarında etkili olan temel dinamikler açığa çıkarılmıştır. Üçüncü bölümde ise Adalet ve Kalkınma Partisi'nin dini özgürlükler, din eğitimi ve din hizmetleri alanlarında attığı adımlar, yasal düzenlemeler bağlamında ele alınarak dışlayıcı laiklikten pasif laikliğe giden süreç, yaşanan tartışmalarla birlikte ortaya konmuştur. Bu bölümde Ak Parti döneminde, dini özgürlükler bağlamında başörtüsü yasağının kaldırılması, Alevi meselesi çerçevesinde Alevi açılımı ve gayrimüslim azınlıkları ilgilendiren düzenlemeler; din eğitimi bağlamında DKAB dersleri uygulanma ve öğretim programı değişiklikleri ile müfredata seçmeli din derslerinin koyulması, İmam Hatip okullarıyla ilgili düzenlemeler ve İlahiyat Fakültelerinin durumu; din hizmetleri bağlamında ise Diyanet İşleri Başkanlığı'nın nicel ve nitel değişimi ele alınmıştır.
Assertive secularism that has been dominant in Turkey became uneffective in the priod of Justice and Development Party which have been ruling the country singly about fifteen years. The subject of this study is to introduce the changings of assertive secularist understandings and applications that has been established in early republican period in the context of politics on religious freedoms, religious education and religious services that produced in the period of Justice and Development Party's era from a sociological aspect. In this sense in first chapter of the study which titled as "Historical Background" it is discussed the historical background of relations between religion and state in the frame of modernism and religion. It is demonstrated that how secularism is understood and implicated as one of the most important results of modernization. Then the relations between state and religion in Turkey is examinated until the Justice and Development Party era. From the begining of republican period to the JDP's erat he religious policies is categorized as four titles: Restrict and Control Religious Freedoms Period (1924-1950), Tolerate the Religious Revival Period (1950-1980), Instrumentalized of Religion Period (1980-1997) and Attempt to Restrict Religious Freedom Period (1997-2002). In second chapter, the Islamism which emerged as an ideology against modernization and westernization is examinated in the context of Milli Görüş an Islamist movement which JDP derived from. Thus, the politic identity of JDP Conservative Democracy is discussed in the context of state-religion relations, secularism, European Union adaptation process, demilitarization and Islamism. Then the basic factors that become effective on the religious policies of JDP are exposed. In third chapter JDP's steps about religious freedoms, religious education and religious services are presented in the basis of legislations. Thus it is showed how the assertive secularism has gone to passive secularism. In this chapter, the issues of lift the ban of headscarf, Alevi problem and the regulations about non-muslims are dealed in the frame of religious freedoms; religious lessons in schools, İmam Hatip schools, Theology Faculties are dealed in the frame of religious education; and qualitive and quantative change of Directorate of Religious Affairs is dealed in the frame of religious services.