Bu tezin amacı, akademisyenlerin pozitif psikolojik sermayelerinin politik davranışlarına etkisini belirlemektir. Hem nicel hem de nitel veri toplama yöntemi içeren bu araştırma, İstanbul ilinde bulunan 39 vakıf ve 8 kamu üniversitelerinde görev yapan 375 akademisyen üzerinde yürütülmüştür. Araştırmanın nicel verileri, Luthans, Youssef ve Avolio (2007: 237) tarafından geliştirilen ve Çetin ve Basım (2012: 121) tarafından Türkçe'ye uyarlanan "Psikolojik Sermaye Ölçeği" ve Börü ve İslamoğlu (2007a: 135) tarafından geliştirilen "Politik Davranışlar Ölçeği" ile toplanmıştır. Ayrıca araştırmanın nitel verileri 20 akademisyene yapılan odak grup görüşmeleriyle elde edilmiştir. Verilerin analizinde elde edilen nicel veriler SPSS 18.0 paket programı, nitel veriler ise içerik analizi ile değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgulara göre; akademisyenlerin psikolojik sermayelerinin yüksek olduğu ve en çok ön plana çıkan boyutun özyeterlilik, en az ön plana çıkan boyutun ise iyimserlik olduğu belirlenmiştir. Politik davranış düzeyleri incelendiğinde ise akademisyenlerin düşük düzeyde politik davranışa sahip oldukları belirlenmiştir. Boyutlar bazında ise en çok koalisyon kurma davranışının, en az ise ikiyüzlü davranmanın sergilendiği sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma değişkenleri arasındaki ilişkiler değerlendirildiğinde, psikolojik sermaye ile tavizci davranmak, göze girmeye çalışmak, karşılıklı çıkar gözetmek ve ikiyüzlü davranmak arasında boyutları arasında negatif yönde anlamlı ilişki olduğunu göstermektedir. Değişkenler arasındaki etkiler incelendiğinde düşük psikolojik sermaye düzeyine sahip akademisyenlerin yüksek psikolojik sermaye düzeyine sahip bireylere göre daha fazla tavizci davranma, ikiyüzlü davranma ve karşılıklı çıkar gözetme davranışlarında bulundukları tespit edilmiştir. Bunun yanında, orta düzey özyeterliliğe sahip akademisyenlerin yüksek düzey özyeterliliğe sahip olanlara göre daha fazla üst yönetime yaranmaya çalışma davranışı sergiledikleri belirlenmiştir. Düşük umut düzeyine sahip katılımcıların ise yüksek umut düzeyine sahip katılımcılara göre daha fazla ikiyüzlü davranma eğiliminde oldukları ifade edilebilir. Akademisyenlerin iyimserlik düzeyleri incelendiğinde orta iyimserlik düzeyine sahip akademisyenlerin yüksek iyimserlik düzeyine sahip olanlara göre daha fazla politik davranma, göze girmeye çalışma ve koalisyon kurma eğiliminde oldukları saptanmıştır. Son olarak, orta psikolojik dayanıklılık düzeyine sahip akademisyenlerin yüksek psikolojik dayanıklılık düzeyine sahip olanlara göre daha fazla politik davranış, ikiyüzlü davranma, göze girmeye çalışma ve karşılıklı çıkar gözetme eğiliminde oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca düşük psikolojik dayanıklılık düzeyine sahip akademisyenlerin yüksek psikolojik dayanıklılık düzeyine sahip olanlara göre daha fazla koalisyon kurma eğiliminde oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Pozitif Psikolojik Sermaye, Politik Davranışlar, Akademisyenler
The aim of this thesis is determining the impact of positive psychological capital on political behaviour. The study, which consists of both quantitative and qualitative research methods were conducted on 375 academic staff in 39 foundation universities and 8 public universities in İstanbul. The quantitative data were collected through Psychological Capital Questionnaire developed by Luthans, Youssef and Avolio (2007: 237) and adapted into Turkish by Çetin and Basım (2012: 121) and Political Behaviour Inventory developed by Börü and İslamoğlu (2007a: 135). The qualitative data were collected through focus group interviews with 20 academic staff. While the quantitative data were analysed with SPSS 18.0, the qualitative data were analysed with content analysis. The results of the study show that the academic staff have high-level psychological capital. As they have the highest score in self-efficacy, they have the lowest score in optimism compared to the other components of psychological capital. When political behaviour levels of the academic staff are examined, it has been found that the participants have low level political behaviour. Among the types of political behaviours, it is shown that the participants show the highest score in coalition-building and lowest scores in exaggeration and insincerity. With regard to the relationships between the variables, there is negative significant relationships between psychological capital and making concessions, exaggeration and insincerity, ingratiation and exchange of favors. Another result of the study is that the academic staff with low level of psychological capital tend to engage in making concessions, exaggeration and insincerity and exchange of favors more than the academic staff with high level of psychological capital. Additionally, the academic staff with medium level self-efficacy incline to engage in upward appeals more than the academic staff with higher level of self-efficacy. The academic staff with low levels of hope have a tendency to engage in exaggeration and insincerity more than the academic staff with high levels of hope. When the optimism levels of the academic staff are examined, the academic staff with medium level of optimism tend to engage in political behaviours, ingratiation, coalition building more than the academic staff with high level of optimism. The last but not least, the academic staff with medium psychological resiliency tend to engage in political behaviours, exaggeration and insincerity, exchange of favors and ingratiation more than the academic staff with high level of psychological resiliency. Moreover, the academic staff with low level of psychological resiliency have a tendency to engage in coalition building more than the high level of psychological resiliency. Keywords: Positive Psychological Capital, Political Behaviour, Academic Staff