Semavî dinlerin temel gayesi insan ve cin olmak üzere mükellef olan mahlûkata Allah'ın isteğine uyumlu hayat düzeni sunarak, onlara dünya ve ahirette başarılı olabilme imkânı sağlamaktır. Mezkûr esastan hareketle karşımıza çıkan ilk soru dinin nereden öğrenileceğidir. Bu sorunun cevabı olarak bütün semâvî dinler esas olarak peygamberi referans göstermiştir. Fakat peygamberin kendisine indirilen vahye (kitaba) getirdiği açıklamalar ile diğer davranışlarının dindeki yeri ve bağlayıcılığı gibi önemli konular üzerinde farklı tartışmalar gerçekleşmiştir. Bu çalışmada bahsi geçen konunun farklı yönleriyle ilgili Pakistan'daki düşünürlerin görüşleri incelenmiştir. Çalışma, giriş, dört bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş kısmında tezin konusu ve önemi, araştırmanın amacı ve yöntemiyle birlikte bazı kaynaklar hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölüm Hz. Peygamber'in otoritesiyle alakalıdır. Bu bölümde Hz. Peygamber'e Kur'ân dışında vahiy verilip verilmeme meselesi ele alınmıştır. Daha sonra ise Hz. Peygamber'in otoritesinin mahiyeti, yani onun davranışlarının bağlayıcılığının sınırları hakkındaki görüş farklılıkları üzerinde durulmuştur. İkinci bölüm Hz. Peygamber'e nispet edilen söz, fiil ve takrirlerinin (hadis/sünnet) dindeki yerine ilişkindir. Bu bölümde hadis/sünnet kavramı, hücciyeti, Kur'ân'la olan ilişkisi, bunların tespit ölçütleri ve anlama esasları hakkındaki tartışmalardan bahsedilmiştir. Üçüncü bölümde, hadis tarihi ve usulü hakkındaki tartışmalar işlenmiştir. Burada hadis rivâyetinin ne zaman ve neden başladığı, hadislerin yazılması ve tedvini hakkındaki bazı hususlar, hadis uydurma hareketlerinin başlangıcı ve bunun kimi sebeplerinden bahsedilirmiştir. Ayrıca hadisçiler tarafından, hadis ve sünnetin tespiti için ortaya konulan usuller üzerindeki tartışmalar zikredilmiştir. Dördünce bölümde ise önceki bölümlerde zikredilen farklı görüşlerden hareketle bazı hadisler hakkında metin açısından cereyan eden tartışmalar ele alınmıştır. Nihayet tez sonuç kısmıyla tamamlanmıştır.
The heavenly religions aim to provide believers the code of life in harmony with Allah's will and to enable them to succeed in the world and the hereafter. The first question that arises from the aforementioned principle is from where to learn the religion. As an answer to this question, all revelation-based religions mainly referred to their respective prophets. Contrary to this, there were different debates on important issues such as the significance of Prophet's explanations, teachings and deeds in relation to his revelations (Book). This study examines the different aspects of opinions of Pakistani scholars about the above mentioned issues. The study consists of introduction, four chapters and conclusion. The introductory part includes significance, objectives and research methodology of the study. The first chapter is about the authority of the Prophet Muhammad (PBUH). It discusses the issue of whether or not revelation excluding the Holy Qur'an was revealed to him (PBUH). Different opinions about the nature of the authority of the Prophet (PBUH) and the boundaries of the binding of his behaviour are also emphasized. The second chapter discusses the difference of opinions about the terms of hadith and sunnah, its authority and authenticity, its relationship with the Holy Qur'an. Their determined criteria and principles of understanding are also discussed. The third chapter discusses the history of hadith, its process of narration, compilation, beginning of the hadith fabrication movements and their reasons. In addition, the discussions about the methods put forward by muhaddithin to examine the authenticity hadiths also are mentioned. The fourth chapter includes discussions on some specific hadiths from textual aspect which have been considered unauthentic or fabricated. The final part is based upon conclusions of the thesis.