Ceza muhakemesi hukukunun amacı maddi gerçeği ortaya çıkartmaktır. Bu amaç ise soruşturma ve kovuşturma evrelerinde elde edilecek delillerle gerçekleştirilebilir. Delil serbestîsi ilkesi gereğince delil olma vasıflarını taşıyan ve özellikle hukuka uygun şekilde elde edilen her şey ceza yargılamasında delil olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda teknolojik ilerlemeye bağlı olarak son yıllarda ortaya çıkan ve gelecekte fiziksel deliller kadar baskın bir delil türü olacağından şüphe duyulmayan elektronik delilin de ceza yargılamasında kullanıldığı görülmektedir. Gerçekten de, belge delilleri arasında değerlendirilen elektronik delil, bilişim suçlarının yanı sıra birçok klasik suçun aydınlatılmasında önemli bir yere sahiptir. Bu bakımdan bu delil türünün ceza yargılamasındaki öneminin ortaya konması önem arz etmektedir. Elektronik delil, yürütülmekte olan bir soruşturma veya kovuşturmaya esas olmak üzere bilişim sistemleri ve veri depolama aygıtlarından elde edilen delil türünü ifade etmektedir. Elektronik delilin geçerliliği hukuken bir delilde olması gereken özellikleri bulundurmasının yanı sıra teknolojik anlamda da bazı özelliklere sahip olmasına bağlıdır. Hukuken ve teknolojik bakımdan geçerliliği denetlenen bir elektronik delilin ceza yargılamasında kullanılmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Elektronik delilin hukuken geçerliliği her şeyden önce onun hukuka uygun biçimde elde edilmiş olmasına bağlıdır. Bu husus mukayeseli hukuk ve iç hukukumuz bakımından önemli bir konuma haizdir. Mukayeseli hukukta bazı ülkeler elektronik delilin elde edilmesi hususunda genel arama ve elkoyma tedbirlerini kullanmalarına karşın bazı ülkeler ise bilişim sistemlerinde yapılacak arama ve elkoyma tedbirlerini özel olarak düzenlemişlerdir. Ülkemizde ise bu husus Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 134. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Elektronik delilin özellikle teknolojik anlamda denetimi ise onun adli bilişim kurallarına bağlı elde edilip edilmemesine bağlıdır. Adli bilişim, elektronik delile ilk temas edildiği andan itibaren onun toplanması, muhafazası, incelenmesi, analizi ve raporlanarak adli makamlara sunulması sürecinin bütününü ifade etmektedir. Adli bilişim, elektronik delilin yapısından kaynaklı bazı potansiyel sorunların yanı sıra adli bilişimin ilke ve standartlarının henüz belirlenmemesi, yeterli kaynak aktarımının sağlanmaması gibi bazı sorunları da barındırmaktadır. Bu durum, adli bilişim sürecinin etkin şekilde yürütülmesine ve dolayısıyla elektronik delilin geçerliliğine olumsuz biçimde tesir etmektedir. Bu tezde elektronik delilin ceza yargılamasındaki önemi, elektronik delilin elde edilmesinde adli bilişimin gerekliliği, mukayeseli hukuk ve Türk hukukunda elektronik delil elde etmek amacıyla bilişim sistemlerinde yapılacak arama ve elkoyma tedbirlerine ilişkin hukuki düzenlemeler incelenecektir. Anahtar Kelimeler: Elektronik Delil, Dijital Delil, Adli Bilişim, Bilişim Sistemleri,Arama ve Elkoyma
The aim of criminal procedure law is to reveal material facts. This objective can be accomplished by evidence obtained during the investigation and prosecution. In accordance with the principle of circumstantial evidence, everything that is especially obtained in compliance with the rule of law and has evidential value can be evaluated as evidence in criminal proceedings. In this context, it is observed that electronic evidence, which has emerged in recent years and is believed will be a strong evidence type like physical evidence in the future, is used in criminal proceedings depending on technological progress. Indeed, electronic evidence rated among document evidence has an important place in solving many classic crimes as well as cybercrimes. In this regard, it is important to present the significance of this type of evidence in criminal proceedings. Electronic evidence is the type of evidence obtained from information systems and data storage devices based on a continuing investigation or prosecution. The validity of electronic evidence which meets the requirement of being legal evidence depends on a number of technological features. There are no drawbacks to electronic evidence which is legally and technologically validated in criminal proceedings. The legal validity of electronic evidence first depends on whether it was obtained in accordance with the rule of law. This issue has an important position in terms of comparative law and domestic law. In comparative law, some countries apply the general search and seizure measures regarding the obtaining of electronic evidence whereas some countries have special measures regulated for carrying out the search and seizure in their information systems. In our country, on the other hand, those measures are stipulated specifically in the art. 134th of Criminal Procedure Code. In particular, the technological audit of electronic evidence is connected to whether it is obtained based on computer forensic rules. Digital forensics represents the whole processes of collection, storage, inspection, analysis, and submission of a report to judicial authorities from the first contact with the electronic evidence. It also has some problems such as unsettled legal principles and standards of informatics and the failure to provide adequate resource allocation as well as some potential problems stem from the nature of the electronic evidence. These problems negatively affect the efficient execution of the forensic computing process and the validity of electronic evidence. This thesis has examined the importance of electronic evidence in criminal proceedings, informational legal requirements in obtaining electronic evidence, and legal regulations relating to search and seizure measures in information systems in order to obtain electronic evidence in comparative law and Turkish law. Keywords: Electronic Evidence, Digital Evidence, Computer Forensic, Information Systems, Search and Seizure