Modern zamanlarda maslahat ve makasıd konusu fıkıh usulünün en çok tartışılan konuları arasında yer almaktadır. Hatta kimileri makasıdu'ş-şerianın fıkıh usulünden bağımsız müstakil bir ilim dalı olması gerektiği yönünde görüşler ortaya koymuşlardır. Makasıd ve maslahat konusunda tartışılan hususlardan birisi de klasik dönem fıkıh mezheplerinin bu kavramlarla ilişkisidir. Abbasîler, Selçuklular ve Osmanlılar gibi büyük İslam devletlerinde yöneticiler tarafından genel kabule mazhar olan ve kimi zaman "resmî mezhep" olarak Kabul gören Hanefî mezhebinin maslahat düşüncesi ile ilişkisi de modern dönemde araştırılan konular arasında yer almaktadır. Hanefî mezhebi usul literatüründe maslahatın şer'î deliller arasında zikredilmemesi ve gerek maslahat gerekse makasıda ilişkin bir takım terimlere doğrudan yer verilmemiş olması kimileri tarafından Hanefî mezhebinin hükümlerin maslahat düşüncesine dayalı olarak ta'lil edilmesini kabul etmediği yorumlarına yol açmıştır. Biz, bu çalışmamızda bir yandan Hanefî mezhebinin usul eserlerinde maslahat düşüncesinin ne ölçüde yer aldığını tespite çalışırken diğer yandan da Hanefî mezhebinin en önde gelen eserlerinden olan Bedâiu's-sanai'de maslahatla ta'lil yönündeki uygulamaları tümevarımsal olarak tespite ve sonrasında da analiz etmeye çalıştık. Çalışmamız bir giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde herhangi bir mezheple bağlantısı olmaksızın genel olarak maslahatın kavramsal çerçevesi üzerinde durduk. Bu kapsamda başta maslahat terimi olmak üzere bununla eş veya zıt anlamlı terimler üzerinde durduk. Ayrıca maslahatla ta'lilin anlamı, maslahata dayalı kıyas, makasıdla ta'lil gibi kavramlar ele alınarak bunlarla benzeşen yahut aralarında fark bulunan kavramları tespite çalıştık. İkinci bölümde ise maslahatla ta'lil konusunda usulcülerin görüşlerini tespit etmeye çalıştık. Bu kapsamda "hikmetle ta'lil", "maslahatla ta'lil", "mesâlih-I mürsele ile ta'lil" kavramları üzerinde durarak aralarındaki ilişki ve farklılıkları tespit ettik. Ayrıca Hanefilerin hükümleri maslahatla ta'lil ettiklerine dair usul eserlerinden hareketle temellendirmeler yaptık. İstihsan, örf gibi şer'î delillerin maslahatla ilişkisini tespit ederek Hanefilerde maslahata dayanan fıkıh kaideleri incelenip maslahat ve fıkıh kaideleri arasındaki ilişkiye dair tahliller yaptık. Araştırmamızın üçüncü ve son bölümünde Hanefîlerde özellikle İmam Kâsânî'nin Bedâ'i'u's-sanâ'i' adlı eserini merkeze almak suretiyle maslahatla ta'lile dayalı uygulamaları ele alıp analiz ettik. Araştırmamız sonunda Hanefî mezhebindeki kurucu imamların her birinin hükümleri maslahatla ta'lil ettiklerini tespit ettik. Bununla birlikte Hanefî usul ve furu söyleminde "maslahat" terimi doğrudan kullanılmayıp maslahat timeline dayalı ta'lil ve ictihadlar istihsan, örf, sedd-i zerîa gibi şer'î deliller veya umûmü'l-belvâ, zarar ve zaruret kaideleri gibi genel fıkıh kuralları üzerinde yapılmaktadır.
ustification of benefit (maslaha) is an important topic in contemporary Islamic jurisprudence because it is closely related to the principles of jurisprudence and the purpose of Islamic laws (maqasid sharia). Justification of Islamic laws through maslaha has been widely criticized among Muslim scholars. The Hanafi school of jurisprudence does not accept the justification of law through maslaha. Therefore, this study demonstrates the validity of justification of Islamic laws through maslaha in the Hanafi School in accordance with fiqh (Islamic jurisprudence) and Usul al-fiqh (principles of Islamic jurisprudence) by using the analytical inductive method. The study is divided into three chapters. The first and second chapters set up the theory of maslaha according to the Hanafi school of jurisprudence. In the first, an explanation of important terms is provided, such as hikmah (logic) and maslaha. In the second, the authenticity of maslaha according to scholars of jurisprudence is discussed, including evidence from hadith and Usul al-fiqh. The general principles of jurisprudence (Qawa'id Fiqhiyyah) related to the subject of maslaha are linked with its justification. The third chapter discusses applications for the concept of maslaha in the Hanafi school of jurisprudence through extrapolation, extraction and analysis of the most important examples from the book Bada'i Al-Sana'i by Kasani. The study concluded that the Hanafi school adopted many of their positions based on public benef't (Maslaha) and much of the literature on this issue these days is not accurate. The concept of public interest is a general fundamental rule under which likeness (Istihsan) and customs (Urf) fall as well as preventing excuses (Sadd al-Dhara'i) that also include jurist rules such the rules of necessity (Darurat), causing harm (Darar) and removing embarrassment (Raf' al-Haraj).