Osmanlı devlet aşamasına geçerken, yeni yönetici uzmanlara ihtiyaç duyduğundan, yönetici seçkinler sınıfı mensuplarını yetiştirecek olan medreseleri kur muştur. Medreselerde sadece dini ilimler değil, akli ilimler de okutulduğundan, akli bilim dallarında, çok önemli bilim adamları yetiştirilmiştir. Medreseden yetişen Ulema sadece din hizmetlerinde değil, devletin en üst idare mevkilerinde, hukuk ve eğitimde, kentlerin yönetiminde istihdam edilmişlerdir. Osmanlı Devlet teşkilatlarında 16. yüzyılın sonlarında başlayan bozulmalar, medrese kurumunu da olumsuz etkilemiş fakat gereken düzenlemeler yapılamamıştır. Lale devriyle başlayan Batılılaşma süreci, Tanzimat'ın ilanıyla resmi bir hal almış ve Osmanlı'ya hakim olan din- dünya dengesi, Tanzimat sonrasında, dinin aleyhine ve dünyevileşme lehine bozulmuştur. Din kurumu ve bununla birlikte Ulema, Batılılaşmanın bundan sonraki süreçlerinde, alan kaybederek sürekli gerilemiştir. 2. Mahmut ve Tanzimat devirlerinden itibaren de, Batılılaşma ile birlikte Kalemiye teşkilatı bürokratları öne çıkmış ve İlmiye sınıfıyla girdikleri rekabette hep kazanan taraf olmuşlardır. Açılan yeni mekteplerden devletin el üstünde tuttuğu Batıcı yeni bir nesil yetiştirilmiştir. Bu Batıcı yeni kuşak, medreselilere rakip olmuş ve bu rekabette medreseliler devlet desteğinden yoksun bırakıldığından hep kaybeden taraf olmuşlardır. Osmanlı Batılılaşmasının İkinci Meşrutiyet öncesi süreçlerinde dünyevileşme, din karşısında sürekli güç kazanarak yayılmaya başlamıştır. 2. Meşrutiyet devrinde ise en geniş sınırlara ulaşan dünyevileşme olgusu, idareden başlayarak toplum tabakalarına inmeye başlamış ve böylece Cumhuriyet için hazırlık safhasını oluşturmuştur. 2.Meşrutiyet öncesinde, yenilik taraftarı olan ve Batıdan alınsalarda yenilikleri destekleyen Ulema, 2. Meşrutiyet'te de, birer yenilik olan meşrutiyet rejimi, anayasa, partiler ve dernekler, basın- yayın araçları vb. yenilikleri benimseyen bir tutuma sahip olmuştur. Ulema, desteklediği bu yeniliklerin yanısıra 2. meşrutiyet'te, kısmende olsa Batı kaynaklı yeniliklere karşı çıkmıştır. Pozitivist ve materyalist fikirlerin topluma benimsetilmeye çalışılmasına, din karşıtlığının artarak, din'in geriletilmek istenmesine, Hilafet makamına yapılan itirazlara, Avrupa hukukunun getirilmek istenmesine, kadınlarla ilgili Batı tarzında değişimlerin yapılmak istenmesine, Avrupa sosyal hayatının taklit edilmesi isteklerine karşı çıkmıştır. Son dönem Osmanlı Uleması, toplum hayatına din yerine dünyevileşme zihniyetinin yön vermesine, muhalif bir yaklaşım sergilemiş, Batılılaşmaya kısmen de olsa karşı durmuştur. Anahtar kelimeler:Medrese, Ulema, Batılılaşma, Dünyevileşme, 2. Meşrutiyet
Since the Ottoman Empire was in need of need of new ruling experts, he established the madrasahs who would train the members of ruling elite. In madrasas, not only religious sciences, but in the sciences of mental sciences have been taught very important scientists have grown. Ulema have grew up in madrasahs, was employed not only in religous services, but in the state's top administrative posts, in law and education, in the administration of cities.The deteriorations started in the Ottoman state organizations at the end of the 16th century had a negative effect on the madrasa instition but the necessary arrangements could not be made. The westernization process, wich started with the Tulip period, became an offical state with the proclamation of Tanzimat and the religion-world balance with dominated the Ottoman Empire was deteriorated in favor of religion and in the favor of secularism after the Tanzimat. The religious institution and, consequently, the Ulema in the following stages of westernization, lost space and continued to decline. From the second Mahmut and the Tanzimat era, along with westernization the penitentiary bureaucrats became prominent and became the winning party in the competition they entered with the İlmiye class. A new generation of westerners has been raised by the state, wich is held by the new schools.This new generation of westerners rivaled the madrasas, and in this competition the madrasahs were always the losers because they were deprived of state support. In the second constitutional period of Ottoman westernization, secularization began to spread by gaining strength against religion. In the second contitutional period, the phenomenon of secularization wich reached the widest limits, started to spread and spread to the social stratum starting from the administration and thus formed the preparatory phase for the Republic. Ulema, who supported the innovation before the second constitutionalism and supported the innovations, was a novelty in the second contitutionalism, the constitutional rejime, the constitution, parties and associations, the media and the media, has adopted a sense of innovation. İn addition to these innovations supperted by Ulema in the second contitution, it opposes some western- origin innovations. Ulema opposed the attempts to adopt positivist and materyalist ideas, to increase the opposition to religion, to appeal to the caliphate, to be brought to the European law, to make changes in western style about women, and to the imitation of Eurpean social life. The late Ottoman Ulema has opposed westernizm to the direction of secularization instead of religion, and has stood in part against westernization. Keywords: Madrasah, Ulema, Westernization, secularization, Second Constitutionalism