Müteahhir dönem kelâmında ontoloji, fizik ve psikoloji gibi birçok konuda olduğu gibi epistemoloji alanında da İbn Sînâ felsefesinin etkileri görülmektedir. Ancak müteahhir kelâmcıların İbn Sînâ epistemolojisi ile onun ilişkili olduğu alanlarda kelâmın temel kabullerine aykırı görüşleri savunmak durumunda kalmamak için teorilerde ne tür yorumsal değişikliklere gittikleri ve onları nasıl dönüştürdüklerinin araştırılmaya muhtaç olduğu açıktır. Bu bağlamda bu çalışmada önemli bir müteahhir dönem kelâmcısı olup birçok meselede mütekaddim dönem kelâmının öğretilerini devam ettirmeye çalışan Teftâzanî'nin epistemoloji alanında kelâm ve İbn Sînâ felsefesinden tevârüs ettiği unsurlardan nasıl bir sentez meydana getirdiği ve bilgi konusunda benimsediği temel ilkeler ile diğer konulardaki görüşlerinin bunda nasıl etkili olduğu incelenmiştir. Teftâzânî tarafından meydana getirilen sentezin hangi yönlerden öncekilerden farklılaştığını tespit etmek için onun görüşleri, temel kaynağı olan Râzî, Tûsî, Kutbüddin Râzî ve Îcî gibi müteahhir düşünürlerin görüşleriyle mukayeseli olarak analiz edilmiştir. Tezin birinci bölümünde, Teftâzânî'nin bilgi anlayışının şekillenmesinde büyük bir rolü olan bilen bir özne olarak nefsin mahiyeti ve güçleri konusundaki görüşleri ele alınmıştır. İkinci bölümde, bu alanda benimsediği görüşlerden hareketle bilginin tanımı, imkânı, zihnî varlık, bilginin hakikati ve kategorisi gibi başlıca tartışma konularında onun benimsediği görüşler mukayeseli bir şekilde incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise geliştirilen bu teoriden hareketle farklı varlık tarzına sahip bilen öznelerin muhtelif bilinenlere yönelik bilgileri hususunda karşılaşılan problemlerin Teftâzânî tarafından nasıl çözülmeye çalışıldığı incelenerek teorisinin bir tür sağlaması yapılmıştır. Mütekaddim dönem kelâmından tevârüs ettiği ve kısmen farklı tarzda bir okumaya tabi tuttuğu psikoloji, epistemoloji, teoloji, meʿâd, ontoloji ve fizik alanlarındaki ana görüşleri doğrultusunda yaptığı değişikliklerle birlikte İbn Sînâcı epistemolojiyi kabul eden Teftâzânî, İbn Sînâ'nın suret ve mahiyet gibi kavramlarını metafizik bağlamlarından uzaklaştırarak geliştirdiği bilgi teorisiyle uyumlu hale getirmeye çalışmıştır. Dolayısıyla Teftâzânî'nin kelâmın ana maksâtlarını gözetmek suretiyle kelâm ve felsefe geleneklerinden tevârüs ettiği görüşleri yeniden yorumlayarak ve dönüştürerek kendi içinde tutarlı bir epistemoloji inşa etmeye çalıştığı söylenebilir.
There has been influences of Avicenna's philosophy on the epistemology in addition to the most fields like the ontology, the physics and the psychology in the later period of kalām (mutaakhkhir). The mutakallimūn in the later period of kalām have differently commented some views in Avicennian epistemology and its related fields and shifted some of these views by virtue of the fact that these are contradictory with basic kalāmic doctrines. However, it requires to be researched how they commented and shifted these views. In this context, it has been examined in this thesis how Taftāzānī, who is mutaakhkhir mutakallim and in struggle for approving to the doctrines of early kalām period in the many issues, synthesized epistemological opinions inherited from kalām and Avicenna's philosophy. Also, it has been researched how his epistemological principles and positions in the other fields influenced on this synthesis. To indicate differentness this synthesis, his views has been analyzed in comparison with opinions in his main references such as Rāzî, Ṭūsī, Qutb al-Dīn al-Rāzī and Īcī`s works. In the first chapter, Taftāzānī`s views on the nature of the soul as a knowing subject and its faculties have been discussed by reason of having set ground for his epistemology. In the second chapter, basing on these psychological views, his opinions related to main problems of knowledge theory such as the definition of knowledge, the possibility of its being acquired, the mental existence, the reality and category of knowledge have been comparatively examined. In the third chapter, with reference to his conception of knowledge, Taftāzānī`s solutions for problems as to how the knowing subjects owned different types of existence have knowledge of the various known things have been studied. Thereby, his knowledge theory has been checked. Taftāzānī has adopted Avicennian epistemology by modifications in accordance with psychological, epistemological, theological, eschatological, ontological and physical views which he inherited from the early kalām period. Additionally, he has separated Avicenna`s notions of essence (māhiyyah) and form (ṣūrah) from their metaphysic implications to establish a basis for his epistemology. Finally, I would say that Taftāzānī has studied to form a consistent epistemology basing on the main purposes of kalām.