Tefsir ilminin Kurân-ı Kerîm ayetlerinin açıklanmasına dair başlı başına bir ilim olmasından sonra, edebî yahut herhangi bir ilim dalına ait bir metnin okuyucuları tarafından daha iyi anlaşılmasına yönelik olarak izah edilmesine ve bu sahada kaleme alınan eserlere şerh denilmiştir. Şerh, Klasik Türk edebiyatı bünyesinde gelenek oluşturmuş bir sahadır. Şerh Edebiyatı mahsulleri, içinde barındırdıkları filolojik, edebî, tarihî, etimolojik, leksikolojik, mitolojik, kültürel bilgi ile Klasik Türk edebiyatının en bâkir ve bu hâliyle belki de en mühim sahalarından birini teşkil eder. Şerh metinleri, döneminin ilme bakış açısını, ilmi ele alışını, sosyolojik özelliklerini, eğitim ve öğretim metotlarını göstermeleri; yazıldıkları dönemin söz varlığını ortaya koymaları ve bugünün insanı için unutulmuş kelimeleri gün ışığına çıkarmaları bakımından büyük önem taşıyan kaynaklardır. 16. yüzyılın meşhur şârihi Sûdî-i Bosnevî, bu sahada otorite olarak kabul edilmiştir. Özellikle Fars edebiyatı klasikleri için kaleme aldığı Türkçe şerhler, yazıldıkları dönemden itibaren çokça okunmuş ve rağbet görmüştür. Şerh-i Bostân, Sûdî-i Bosnevî'nin 8 Mayıs 1598 tarihinde tamamladığı eseridir. Şerh-i Bostân, bütünüyle şerh alanında eserler kaleme alan müellifin son eseridir ve onun olgunluk dönemi eseri olması bakımından da ayrı bir kıymete sahiptir. Hazırlamış olduğumuz tez giriş kısmı ve iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Sûdî-i Bosnevî'nin hayatı, eserleri ve Şerh-i Bostân'ı incelenmiş, şerh tekniği ele alınmıştır. İkinci bölümde ise eser, transkripsiyon yazı sistemiyle Latin harflerine aktarılmıştır.
After hermeneutics became an essential discipline in interpreting the verses of Quran, expounding literary texts (or of another discipline) in order to be better understood by their readers or works that are written for the same aim has been named as commentary. Commentary has been a traditional field in the context of Classical Turkish Literature. With the philological, literary, historical, etymological, lexicological, mitological and cultural knowledge they contain, products of commentary literature perhaps constitute one of the most crucial fields of Classical Turkish Literature. Commentary texts are sources of substantial importance in terms of demonstrating the perspective and approach to science, sociological properties, education methods of the era; presenting the vocabularic richness of the period in which they were written and revealing the forgotten words for today's researchers. Sûdî-i Bosnevî, the prominent poet of 16th century, has been considered as an authority on this field. Especially Turkish commentaries he had written for the Persian Literature classics have been sought and read widely. Commentary of Bostân is a work that Sûdî-i Bosnevî concluded in 8th of May, 1598. Commentary of Bostân is the final work of the commentator who had spent his entire life writing commentaries. Moreover, because this commentary is the work of his mastery period, it has distinguished prominence. Dissertation we prepared consists of two sections. In the first section, life of Sûdî-i Bosnevî, his works and commentation on Bostân are examined, and his commentation technique is expounded. In the final section, the work is transformed into Latin form by transcription text system.