XIII. yüzyılda başlayan Dördüncü Haçlı Seferi 13 Nisan 1204 tarihinde İstanbul'un Latinler tarafından işgali ile son bulmuştur. Avrupa'dan yola çıkan ordunun aslında ilk hedefi Müslümanların hakimiyetindeki kutsal topraklardı ancak Venedik doçunun nüfuzu ile ordu istikametini Bizans başkentine çevirmiştir. 1204 işgali neticesinde İmparatorluk İznik'e taşınmış ve 57 yıllık süreç "sürgün yılları" olarak değerlendirilmiştir. Bahsi geçen dönemde tahta geçen İznik imparatorları mahir devlet adamları olarak dikkat çekmiş ve benimsedikleri politikalar sayesinde İmparatorluğu toparlamışlardır. Onlar ayrıca uzun süredir bölgeyi tehdit eden Türk akınlarını da durdurmayı başarmıştır. 1261 yılında eski başkenti Latinlerin işgalinden kurtaran Bizanslılar işgalin yarattığı sıkıntıları ortadan kaldırmak konusunda ciddi zorluklar yaşamışlardır. Bu tarihten sonra imparator Haçlı darbesiyle yıpranan imparatorluğu tekrar canlandırmak ve onu muhtemel bir saldırıya karşı korumak için gerekli tedbirleri almak istemiş ancak çabalar ekonomik sıkıntıların baş göstermesine neden olmuştur. İmparatorluk kendisi için en büyük tehdidin batıdan geleceğini düşünürken ve bununla mücadele etmeye çalışırken doğuda Türkler ilerlemiş ve imparatorluk topraklarını ele geçirmiştir. Sonu gelmeyen savaşlar, artan vergiler, memurların suiistimalleri ve düşmanların saldırıları halkın devlete olan güvenini de zedelemiştir. Bu hususlara bir de 1274'te Roma Kilisesi'nin üstünlüğünü kabul eden "birleşme" meselesi eklenince imparatorlukta iç karışıklıklar baş göstermiştir. 1282'de II. Andronikos tahta geçtiğinde birleşmeyi feshetmiş, vaktinin çoğunu dini meselelere harcamış ancak tam bir sükûnet sağlayamamıştır. Bu imparator döneminde ayrıca kara ordusunu küçültülmüş ve donanma dağıtılmıştır. Deniz gücü için tamamen İtalyan devlete bağımlı hale gelen imparatorluk Türk tehdidine karşı da Alan ve Katalan paralı askerlere güvenmiştir. Ancak Katalan birliğinin imparatorluk topraklarına gelişi bir dizi felakete yol açmıştır. Birlik, Bizanslı ahaliye zulmetmiş ve askerlere yapılan ödemeler paranın değer kaybetmesine neden olmuştur. Batı'da Bizans İmparatorluğu bu sıkıntılarla uğraşırken Anadolu'da Türkiye Selçuklu Devleti de varlığını devam ettirmeye çalışmıştır. Selçuklular, yüzyılın ortalarında Moğolların şiddetli akınlarına maruz kalmış ve gücünü kaybetmiştir. Bu süreçte çok sayıda Türkmen daha batıya, uç bölgelere yerleşmeye başlamıştır. Devletin merkezi otoritesinin zayıflaması neticesinde Türkmenler kendi beyleri etrafında örgütlenmiş ve bağımsız beylikler olarak harekete etmeye başlamıştır. Bunlardan biri olan Osmanlı Beyliği de Bizans topraklarına başarılı akınlar düzenlemiş ve 1302 Bafeus Savaşında Bizans birliklerini mağlup edecek kadar güçlenmiştir. Bizans İmparatorluğunda hanedan içindeki taht kavgaları devam ederken Marmara bölgesinde Osmanlılar kendi hakimiyetlerini tesis etmiş ve 1326'da Anadolu'daki en büyük şehirlerden olan Bursa'yı fethetmişlerdir.
Fourth Crusade, which was launched in the early thirteen centuries, had ended with the occupation of Constantinople by the Latin army. Actually, the first aim of the Crusaders was taking the holy land that was under the control of Muslim dynasties but Venetian Doge's influence changed the plan and the army marched against the Byzantine capital. In the end of Latin invasion of 1204, Nicaea became the new capital city of the empire and this period had been called "years of exile". In this period, the Byzantine emperors were capable and they made serious effort and implemented some policies to recuperate the empire. They also put an end for the Turkish attacks, which was threating the Byzantine world from a long period. Finally, in 1261, the former capital city was saved from the hands of the Latins and the emperors tried to vanish the unfavorable results of the occupation. After 1261, the main purpose of the emperor was recovering the empire and taking the necessary precautions against an attack from their enemies. But these protections and policies had paved the way for an economic crisis and the expenses became an important difficulty. Lastly, during this period for the empire, the biggest and vital enemy for the empire was in the west and they always tried to take care of it. But when they saved the empire from the assaults they ignored the east and the Turks had gradually marched towards to the empire and they took the control of the lands of the empire. Endless wars, increased taxes, corrupted officials and attacks of the enemies caused also some problems between the empire and her subject. Additionally, when the Byzantine empire and Roman Catholic Church came together for "union", it had caused internal disturbances and disorder after 1274. But in 1284, Andronikos II Paleologos had become new emperor and cancelled the union. During his reign, he mainly interested in religious affairs but he could not have ended the troubles and disorder. Apart from the spiritual matters, the emperor reduced land army and abolished the navy. The policy of the emperor regarding the military issues created new problems such as the empire became dependency on Italian city-states in the sea and Alan, Katalan mercenaries in the land. On the other hand, the advent of Katalan forces to the empire had also produces disorders that they had attacked the subjects and the payments for soldiers caused the increasing of the value of money. When the empire challenged the difficulties the Seljukid State also tried to survive in Anatolia. Seljukids was under the attacks of the Mongols and it had damaged the presence of the state. In this period, because of the Mongols many Turkish tribes had migrated to the west, uc/frontier. As a result of the decline of the central authority of the Turkish warriors came together under the control of their leaders and they acted independent principality during this age. One of them, the Ottoman principality successfully attacked the Byzantine lands and they defeated the Byzantine army in the Bafeus Battle. When the Byzantine emperors deal with the inner quarrels the Ottomans established their authority in Marmara region and in 1326 they captured Bursa which was the on of the biggest cities of Anatolia.