Hz. Peygamber Kur'an'ın ilk müfessiri olduğu gibi, çeşitli nedenlerle hadîslerine ilk açıklık getiren de kendisi olmuştur. Bu nedenle hadîs şerh faaliyetlerinin Hz. Peygamber'le başladığı söylenebilir. Hadîslerin yazılması ve tedvinine kadar çeşitli anlama ve yorumlama çabaları olsa da gerçek anlamda hadîs yorumculuğu hadîslerin kitabeti ve tedvini ile ortaya çıkmaya başlamıştır. Belli bir hadîs kitabı üzerine yapılan şerh faaliyetlerine ise hicri IV. asırda Hattâbî ile başlanmıştır. Hicri beşinci yüzyıldan itibaren birbirinden farklı metodlarla yazılan yoğun bir şerh faaliyeti göze çarpmakta, hicri VIII-X. Yüzyıllar zengin içerikli şerhler dönemi olarak bilinmektedir. Anadolu'da yapılan şerh faaliyetleri ise Sahihi Buhârî, Meşâriku'l-envâri'n-nebeviyye, Mesâbîhu's-sünne, Mişkâtü'l-Mesâbîh, kırk hadîs ve tek hadîs çalışmaları üzerinde yoğunlaşmıştır. Atûfî'nin yazdığı Keşfü'l-Meşârik'te hicri X. yüzyılda Meşâriku'l-envâri'n-nebeviyye üzerine yazılan şerhlerden biridir. Atûfî, eserinde tefsir, hadîs, fıkıh gibi alanlarda çeşitli kaynaklardan merfû, mevkûf, maktû; sahih, hasen, zayıf hatta uydurma rivayetlere yer vermiştir. Rivayetlerin sıhhati hakkında nadiren de olsa değerlendirmelerde bulunmuştur. Atûfî, hadîs tarihi ve usûlüne dair bilgilere yer vermiş, hadîsteki garib kelimeleri açıklamış, çelişkili gibi görünen hadîsleri çeşitli şekillerde uzlaştırmaya gayret etmiş, özellikle şerhin ilk bölümlerinde ayet ve hadîslerle şerhini zenginleştirmiş, hadîsin içerdiği konuya göre itikadî ve fıkhî, çok sayıda meseleyi izah etmeye çalışmıştır. Bazen de yıllarca yürüttüğü vaizlik mesleğinin etkisinde kalarak hadîsin bahsettiği temel konudan uzaklaşmıştır. Atûfî, meşhur Meşârik şarihlerinden sonra yaşamasının kendisine sağladığı avantajla kendisinden önce yaşayan bu şarihlerinden zaman zaman seçkiler yapmış, katılmadığı yerleri ise tenkit etmiştir. Bu anlamda Atûfî'nin tenkitçi bir kişiliğe sahip olduğunu söyleyebiliriz. Keşfü'l-Meşârik, şerh edebiyatımız içerisinde hacim bakımından kapsamlı bir şerh kabul edilemeyeceği gibi geçmişte yazılan şerhlerden farklı bir üslup da geliştirememiştir.
Just as the Prophet Muhammed was the firs commentator of Quran he was also the first who clarify his traditions (hadith) for various reasons. Because of this it can be said that the Hadith commentary activities have been started with Prophet Muhammed. Although there were various efforts to understand and interpretate until the writing and compilation the Hadithes the veritable interpretation of Hadith has been emerged with writing and compilation of the Hadithes. The annotation (Sharh) activities on a particular Hadith book started with Hattabi in eccentric fourth century. From the fifth eccentric century onwards, an intense annotation activity written in different methods, is striking and the VIII-X eccentric centuries are known as period of the rich content annotiations. The annotiation activities in Anatolia are focused on Sahihi Bukhari, Meşariku'l-envari'n-nebeviyye, Mesâbîhu's-sünne, Mişkâtü'l-Mesâbîh, Forty Hadith and single hadith works. Atufi's Keşfu'l-Meşarik is one of the annotiation which written on Meşâriku'l-envâri'n-nebeviyyein X eccentric century. Atufi included his book merfû, mevkûf, maktû; sahih, hasen, weak and also falsified narrations from various sources as tafsir, hadith and fiqh. He rarely evaluated on trustworthiness of narrations (rivayah). Atufi ranked some informations about history and method of hadith, he explained the unknown words (garib) in hadith, tried to reconcile the seemingly contradictory narrations in various forms, especially in the begining of annotiation (Sharkh) he enriched his annotiation with versus and hadith and he tried to explain a lot of belief-related and fiqh-related problem in according to subject of hadith. And sometimes as moving away from the basic subject of hadith he has been influenced by his profession of preachers which he fulfilled for many years.