İngiltere, 4 Haziran 1878'de Osmanlı Devleti ile yaptığı Kıbrıs Konvansiyonuyla Kıbrıs yönetimini Osmanlı'dan devraldı. İngilizler, adaya gelir gelmez Rumlar, Yunanistan'ın da desteğiyle enosis (Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakı) talebinde bulunmaya başladılar. Kıbrıslı Türkler de güvenlik ve geleceklerinden kaygı duydukları için enosise karşı çıktılar. Ayrıca Türkler, adadaki İngiliz yönetiminin devamını; ancak İngilizler Kıbrıs'tan çekilecekse adanın eski sahibi Osmanlı Devletine geri verilmesini istediler. İngiltere ise Kıbrıs'a stratejik bakımdan önem verdiği için enosis talebini reddetti. Bunun üzerine Rumlar, Kıbrıs Yasama Konseyinden enosis muhtıraları geçirmeye çalıştılar. Ama Konseyin İngiliz ve Türk üyeleri, buna engel oldu. Bu sebeple Rumlar, 1895-1912 yılları arasında belli aralıklarla Türklere saldırdılar. Kıbrıslı Rumlar, 1931'de de İngiliz Sömürge Yönetimine karşı başarısız bir isyan girişiminde bulundular. II. Dünya Savaşının (1939-1945) sonunda ise Rumlar ile Yunanlar, enosise ulaşabilmek için İngiltere'den Kıbrıs Rum Toplumuna self-determinasyon hakkı (kendi kaderini tayin hakkı) tanınmasını istemeye başladılar. Hatta Kıbrıs Rum Kilisesi, bu isteği İngilizlere kabul ettirebilmek için 1950'de bir enosis plebisiti yaptı. Bu plebisitte Rumların yaklaşık %96'sı enosise evet dedi. Ama İngiliz Hükümeti, bu plebisiti tanımadı. Bunun üzerine Yunanistan, 1954'te Kıbrıs halkına (Rumlara) self-determinasyon hakkı verilmesi için Birleşmiş Milletlere (BM'ye) başvurdu. 1955'te ise Rum silahlı örgütü EOKA, Yunanistan'dan da yardım alarak İngilizlere ve Türklere karşı saldırılar başlattı. Türkiye ise Kıbrıs'ın Anadolu'nun güney sahillerinin savunulmasında stratejik önemi ve adadaki Türk varlığından dolayı enosise şiddetle itiraz etti. Hatta enosisi önlemek için 1954-1956 yılları arasında İngiltere'den Kıbrıs'ın Türkiye'ye iadesini istedi. 1956'da da Türkiye, Kıbrıs Sorununa bir çözüm şekli olarak taksim (bölme) tezini benimsedi ve 1959'a kadar bu tezi savundu. 19 Şubat 1959'da ise İngiltere, Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan Zürih ve Londra Antlaşmaları ile enosis ve taksimin yasaklandığı bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu ve 16 Ağustos 1960'da ilan edildi. Bu çalışmada taksim tezinin İngiltere'nin Türkiye'ye önerdiği ve barış içinde yaşayan Kıbrıslı Türklerle Rumları bölmek için uyguladığı bir siyaset olup olmadığı tümdengelim yöntemiyle ele alındı. Sonuç olarak taksim tezi, İngiltere'nin değil; Türkiye'nin ortaya koyduğu ve İngiltere'ye önerdiği bir çözüm şekliydi. Ancak İngiltere, taksimi en son hatta en kötü çözüm seçeneği olarak gördü. Hatta Türkiye ile Kıbrıs Türk Toplumunu taksimden vazgeçirmeye çalıştı. Kıbrıslı Türkler içinse taksim, Rumlarla eşit bir toplum hâline gelmek için askerî, idari, ekonomik ve kültürel alanlarda örgütlenmek anlamına geliyordu. Anahtar Kelimeler: Kıbrıs, İngiltere, Türkiye, Yunanistan, Taksim
The Great Britain took over the rule of Cyprus from the Ottoman Empire by signing the Cyprus Convention with the Ottoman Government on June 4, 1878. By the arrival of the British in Cyprus, Greek Cypriots, with support of Greece, began to claim enosis (union with Greece). On the other hand, Turkish Cypriots were opposed to enosis; because they were concerned about their safety and future. Moreover they demanded the continuation of the British rule or reversion of Cyprus to the Ottoman Empire. The Great Britain also refused enosis claims owing to the strategical significance of Cyprus. Thus, Greek Cypriots tried to pass enosis memorandums in the Cyprus Legislative Council. However, both Turkish and British members of the Council prevented these efforts. For this reason Greek Cypriots interruptedly clashed with Turks between 1895 and 1912. In 1931, Greek Cypriots attempted a failed revolt against the British Colonial Rule. At the end of the Second World War (1939-1945), Greek Cypriots and Greece began to want the British to grant the Greek Cypriot Community the self-determination right in order to attain enosis. Moreover in 1950, The Greek Ortodox Church in Cyprus held an enosis plebiscite among Greek Cypriots to make the British accept this demand. As a result of this plebiscite, almost 96% of Greek Cypriots voted in favor of enosis. However, the British Government did not recognize the plebiscite. Hence the Greek Government applied to the United Nations (UN) for the self-determination right to be granted to the Cypriot people (Greek Cypriots). In 1955, Cypriot armed organization EOKA, with the help of Greece, began to launch attacks against the British Army and Turkish Cypriots. Because of its strategic importance for defending southern coasts of Anatolia and Turkish entity in the island, Turkey strongly objected to enosis. Moreover, in order to avoid enosis, it demanded that the Great Britain reverted Cyprus to Turkey between 1954 and 1956. In 1956, Turkey adopted the partition thesis as a possible solution to the Cyprus Question. It maintained this thesis until 1959. On 19 February 1959; the Great Britain, Turkey and Greece signed the Zurich and London Agreements. According to these agreements, both enosis and partition were prohibited and the independent Republic of Cyprus was founded. The Republic of Cyprus was proclaimed on 16 August 1960. This study handles if the Great Britain proposed the partition thesis to Turkey and realized it to divide Turkish and Greek Cypriots living together peacefully. To conclude, the partition thesis was not British, but Turkish policy and was a way of solution which was proposed by Turkey to the Great Britain. However, the Great Britain saw the partition as the last even worst option. Moreover, it tried to dissuade Turkey from the partition thesis. On the other hand, for Turkish Cypriots, partition meant organizing in martial, administrative, economic and cultural fields to become equal with Greek Cypriots. Keywords: Cyprus, the Great Britain, Turkey, Greece, Partition