Devlet, kültür ve tabiat varlıklarının korunmasında temel aktördür. Uluslar arası belgeler ve ulusal mevzuat, Devlete koruma konusunda birçok yükümlülük getirmektedir. Devletin, bu yükümlülükleri tek başına yerine getirmesi ne mümkündür ne de etkin bir yöntemdir. Yeni koruma anlayışı, kültür ve tabiat mirasının korunmasında çok boyutlu bir yaklaşım gerektirmektedir. Uluslar arası sözleşmeler ve diğer ülke tecrübelerinin analiz edilmesi, koruma anlayış ve sisteminin yeniden ele alınması konusunda katkı sağlayabilir. Türkiye, kültür ve tabiat varlıklarının korunmasında, oldukça uzun bir geçmişe sahip olmasına rağmen, gelinen noktada çok başarılı bir koruma yapısının olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Çalışmanın temel hipotezi, koruma sisteminin, merkezi yönetimin faaliyetleri üzerine kurulmasının eksik olduğudur. Bu nedenle, Devletin rolünün, uluslar arası hukuk ve diğer ülke deneyimleri çerçevesinde yeniden ele alınması gerekmektedir. Bu çalışmada, politik, ekonomik, sosyal, kültürel ve hukuki dinamikleri itibariyle, Türkiye ile kıyaslandığında önemli farklılıklara sahip olan, ABD koruma sisteminin incelenmesi yoluyla; korumada, Devletin rolüne ilişkin karşılaştırmalı bir bakış ile yeni tartışmalar getirilmektedir. Dünyada en iyi koruma sistemleri arasında gösterilen Japon koruma sistemi ile koruma alanında ilkeler getiren uluslar arası düzenlemelerin incelenmesiyle, Devletin rolüne ilişkin tartışmalara zenginlik katılmaktadır. Çalışmayı önemli kılan temel unsurlar, ABD koruma sisteminin tüm ayrıntılarıyla sunulmasının yanı sıra, korumada Devletin yükümlülüklerinin paylaşılması ve bu anlamda halk katılımı, imar haklarının transferi ve alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin de tartışılmakta olmasıdır.Çalışmanın sonucunda, yukarıda belirtilen hipotezin doğrulandığı kanaatine ulaşılmıştır.
The state is the major actor in preserving cultural and natural properties. International agreements and national statutes bring great numbers of responsibilities regarding preservation to the state. Those responsibilities are neither possible nor effective method to perform alone for the state. The new understanding of preservation requires multidimensional approaches in preserving cultural and natural heritage. Analysing the international covenants and the experiences of the other countries may contribute to the understanding of preservation and to the reappraisal of the protection system. Even though Turkey has a quite significant history in concern with the protection of cultural and natural properties, it is not possible at this point to mention the protection structure is very successful. The main hypothesis of the study is that the state protection management based on central government's activities is deficit. For this reason, the role of the state should be reassessed pursuant to the international law and experiences of the other countries. In this study, new discussions are brought in a comparative manner on the role of the state by examining the U.S preservation system which has remarkable differences when compared to Turkey.Analysing the international regulations constituting principles of protection and the Japanese protection system considered as one of the best protection systems in the world enrich the discussion over the role of the state. The importance of the study is that, in tandem with the submission of all details of the U.S protection system, the public participation in sharing the state's responsibilities in preservation, transfer of development rights, and alternative dispute resolution methods are also discussed.As a result of the study, it was concluded that the above-mentioned hypothesis was confirmed.