Teknolojide çok hızlı meydana gelen gelişme ve değişimler insan hayatının her alanını etkilediği gibi insan hayatında vazgeçilmez bir yere ve öneme sahip olan eğitim öğretim sürecini de çok fazla etkilemiştir. Öyle ki teknolojinin ortaya çıkardığı bilgisayarlar, akıllı tahtalar, tabletler, akıllı telefonlar vb. sınıflara girmiş, öğretmen ve öğrenciler tarafından da oldukça aktif bir şekilde hem derslerde hem de normal hayatta kullanılmaya başlanmıştır. Öyle ki Covid 19'un tüm dünyayı etki altına aldığı şu dönemde gelişen bu teknolojinin eğitimde kullanımının önemi ve öğrencilerin bu eğitim teknolojileri kullanmaya hazır olmasının gerekliliği bir kez daha görülmüştür. Teknolojide meydana gelen bu gelişmelerin de büyük etkisiyle zaman içinde eğitimde bir paradigma değişikliği yaşanmaya başlamıştır. Bu da her geçen gün yeni, farklı ve alternatif eğitim modellerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Teknolojiyle bütünleşik olarak yürütülebilen farklı ve yeni eğitim modellerinden birisi de evde ders, sınıfta ödev olarak tanımı yapılan ters yüz sınıf modelidir. Araştırmada; ters yüz sınıf modeli uygulamalarının, ortaokul yedinci sınıf öğrencilerinin sosyal bilgiler derslerine yönelik akademik başarılarına ve tutumlarına etkisi var mıdır? Sorusuna cevap bulmak amaçlanmıştır. Araştırmada nicel ve nitel veri toplama araçlarının bir arada kullanıldığı karma yöntem desenlerinden açımlayıcı sıralı karma yöntem kullanılmıştır. Bu yöntemin kullanılmasındaki temek amaç ise veri kaynaklarını çeşitlendirerek, yani nitel ve nicel verileri birbirini destekleyecek şekilde kullanarak, ulaşılacak sonuçların daha bütünsel, daha geçerli ve derinlemesine olmasına katkı sağlamaktır. Araştırmanın çalışma grubunu 2018/2019 eğitim öğretim yılında Düzce ili Merkez ilçesinde bulunan bir devlet ortaokulunda 7. sınıfa devam 37'si deney grubunda, 37'si de kontrol grubunda olmak üzere toplamda 74 öğrenci oluşturmaktadır. Deney grubunda konular 4 hafta boyunca TYS modeline uygun olarak öğretmen tarafından çekilmiş ders videoları ve diğer eğitim materyallerinin (konu özeti, sunu, online test vb.) öğrenciler tarafından evde izlenmesi sınıfta da bunlarla ilgili etkileşimli etkinliklerin yapılması şeklinde yürütülürken, kontrol grubunda ise konular normal geleneksel öğretim modeline göre işlenerek tamamlanmıştır. Araştırmada elde edilen nicel veriler, deneysel süreç öncesinde ve sonrasında çalışma grubunda yer bulunan deney ve kontrol grubu öğrencilerinin "Bilim, Teknoloji ve Toplum" öğrenme alanı ile ilgili hazırlanan akademik başarı testi ve sosyal bilgilere yönelik tutum ölçeği ön ve son testleri araştırmacı tarafından eş zamanlı olarak uygulanarak toplanmıştır. Araştırma da nicel verileri desteklemek amacıyla toplanan nitel veriler ise yarı yapılandırılmış öğrenci ve veli görüşme formları ile elde edilmiştir. Elde edilen veriler araştırmanın genel problemi bağlamında cevap aranan alt problemlere ilişkin olarak toplanan nicel araştırma verilerinin analizinde IBM SPSS Statistics 24 programı kullanılmıştır. Normal dağılım gösteren değişkenlerin analizinde tekrarlı ölçümlerde aradaki ilişkiyi daha net olarak ortaya koyması yönünden çift yönlü varyans analizi (Two-wayRepeatedMeasures ANOVA) kullanılmıştır. Ayrıca elde edilen nitel veriler betimsel analize tabi tutularak değerlendirilmiştir. Tüm bu analizler neticesinde şu sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir: Deney ve kontrol gruplarına eş zamanlı olarak uygulanan akademik başarı testi ve sosyal bilgilere yönelik tutum ölçeği ön ve son testleri sonuçları incelendiğinde her iki grubun son test başarı ve son test tutum puanlarında olumlu yönde artış meydana geldiği, ancak bu artışın deney grubu lehine istatistiksel olarak kontrol grubundan çok daha yüksek olduğu görülmektedir. Bunun yanında, başarı ve tutumlarda meydana gelen olumlu değişimin en fazla deney grubu kız öğrencilerde meydana geldiği de belirlenmiştir. Ayrıca model hakkında yarı yapılandırılmış görüşme formları kullanılarak yapılan görüşmeler sonucunda öğrencilerin ve velilerinin, TYS modelini ve uygulama sürecini genel olarak sevdikleri, modelle ilgili genel olarak olumlu duygu ve düşüncelere sahip oldukları, modelin sosyal bilgiler dersine yönelik öğrenci tutumlarında olumlu etkiler yaptığı ve öğrencilerin genelinin modelin yaygınlaştırılmasını istedikleri sonuçlarına ulaşılmıştır.
As the rapid developments and changes in technology affect every field of human life, they have also affected the education and training process, which has an indispensable place and importance in human life. Such that computers, smart boards, tablets, smartphones, etc. that technology has introduced entered the classes and started to be used very actively by teachers and students both in lessons and in normal life. In fact, the importance of using this technology in education and the necessity of the students to be ready to use these educational technologies have been seen once again in the period when Covid 19 affected the whole world. With the great impact of these developments in technology, a paradigm shift in education has started to occur over time. This has paved the way for new, different and alternative education models to emerge day by day. One of the different and new educational models that can be carried out integrated with the technology is the flipped classroom model, which is defined as home lessons and homework in the classroom. In the study, it was aimed to find an answer to the question 'Does the application of flipped classroom models have an impact on the academic achievement and attitudes of secondary school seventh-grade students towards social studies courses?' In the research, an exploratory sequential mixed method, which is one of the mixed method patterns in which quantitative and qualitative data collection tools are used together, was used. The main purpose of using this method is to contribute to the results to be more holistic, more valid and in-depth by diversifying the data sources, that is, using qualitative and quantitative data to support each other. The study group of the study consisted of a total of 74 students, 37 of whom were in the experimental group and 37 of them in the control group, attending the 7th grade in a public secondary school in the central district of Düzce province in the academic year 2018/2019. In the experimental group, the subjects were conducted in the form of watching the course videos and other educational materials (subject