Bu araştırmanın amacı algılanan anne baba tutumları ile kendini sabotaj ve öz-yeterlik arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Araştırmanın diğer bir amacı da, bu üç kavram ile cinsiyet, algılanan akademik başarı ve yaşamın büyük kısmının geçirildiği yer arasında anlamlı bir fark olup olmadığını incelemektir. Araştırma ilişkisel tarama modeline uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın katılımcıları; 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nin çeşitli bölümlerinde lisans öğrenimi görmekte olan 438 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmacı tarafından Kişisel Bilgi Formu hazırlanmış ve katılımcıların demografik özellikleri hakkında bilgi toplamak amacıyla kullanılmıştır. Ayrıca katılımcıların algılanan anne baba tutumlarını saptamak için Kuzgun (1972) tarafından geliştirilen, Kuzgun ve Eldeleklioğlu (2005) tarafından revize edilen 40 maddelik Anne Baba Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Ek olarak katılımcıların kendini sabotaj düzeylerini ölçmek için Jones ve Rhodewalt (1982) tarafından geliştirilen, Akın (2012a) tarafından Türkçe'ye uyarlaması yapılan 25 maddelik Kendini Sabotaj Ölçeği kullanılmıştır. Son olarak da katılımcıların genel öz-yeterlik düzeylerini belirlemek amacıyla Sherer ve diğerleri (1982) tarafından geliştirilen, Magaletta ve Oliver (1999) tarafından revize edilen ve Yıldırım ve İlhan (2010) tarafından Türkçe'ye uyarlaması yapılan 17 maddelik Genel Öz-Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Demografik değişkenler ile algılanan anne baba tutumları, kendini sabotaj ve öz-yeterlik arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığını belirlemek amacıyla 't' testi ve tek yönlü ANOVA kullanılmıştır. Ayrıca algılanan anne baba tutumları, kendini sabotaj ve öz-yeterlik arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Veriler SPSS 11.5 paket programı ile analiz edilmiştir. Bulgulara göre, çalışmaya katılan üniversite öğrencilerinin anne baba tutumları ile kendini sabotaj ve öz-yeterlik düzeyleri arasında anlamlı ilişkiler olduğu görülmektedir. Üniversite öğrencilerinin kendini sabotaj düzeyleri ile demokratik anne baba tutumları arasında negatif yönde, buna karşın koruyucu ve otoriter anne baba tutumlarıyla ise pozitif yönde ve anlamlı bir ilişkiye ulaşılmıştır. Üniversite öğrencilerinin algılanan anne baba tutumları ve öz-yeterlik düzeyleri, yaşamın büyük kısmının geçirildiği yer açısından anlamlı farklılıklar göstermezken, cinsiyet ile algılanan akademik başarı açısından anlamlı farklılıklar göstermektedir. Sonuç olarak üniversite öğrencilerinin kendini sabotaj düzeylerinin ise cinsiyet ve yaşamın büyük kısmının geçirildiği yer açısından anlamlı farklılıklar göstermediği, algılanan akademik başarı açısından anlamlı farklılıklar gösterdiği bulgusuna ulaşılmıştır. Araştırma bulguları ışığında, çalışmadan elde edilen sonuçlar tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Anne Baba Tutumları, Kendini Sabotaj, Öz-Yeterlik, Üniversite öğrencileri
The purpose of this study is to investigate the relationships among perceived parenting styles, self-handicapping and self-efficacy as well as to find out the characteristics of the relationship if exists. A further aim of the study is to examine whether the relationships between these three concepts show significant difference in terms of the variables of gender, perceived academic achievement and the place that one lives the most. The research is conducted in accordance with the relational survey model. The participants consists of 438 undergraduate students at various departments of Sakarya University, Faculty of Education in 2013-2014 academic year. A Personal Information Form that was prepared by the researcher is used in order to collect data on demographic characteristics of participants. Also, Parenting Styles Scale is used, that was developed by Kuzgun (1972) and revised by Kuzgun and Eldeleklioğlu (2005) in order to determine the levels of perceived parenting styles of the participants. Additionally, in order to determine the levels of self-handicapping of the participants, Self-Handicapping Scale is used, that was developed by Jones ve Rhodewalt (1982) and adapted to Turkish by Akın (2012a). Lastly, in order to determine the levels of general self-efficacy of the participants, General Self-Efficacy Scale is used, which was developed by Sherer et. al. (1982), revised by Magaletta and Oliver (1999) and adapted to Turkish by Yıldırım ve İlhan (2010). In order to determine whether there is a significant difference between demographic variables and the perceived parenting styles, self-handicapping and self-efficacy, t test and one way ANOVA is used. In addition, Pearson Product-moment Correlation Coefficient is used to determine the direction of the relationships between perceived parenting style, self-handicapping and level of self-efficacy. The data is analyzed by SPSS 11.5 software. According to the findings, correlations among perceived parenting styles, self-handicapping and level of self-efficacy indicate statistically significant relationships. There is a negative relationship between university students' self-handicapping levels and democratic parenting styles whereas the former has a positive and significant relationship with protective and authoritarian parenting styles. University students' perceived parenting styles and self-efficacy levels show significant difference in terms of gender with perceived academic success while not showing such a difference in relation with the place that one lives the most. Finally, the findings indicate that self-handicapping levels of university students do not indicate a significant difference in relation with gender and the place that one lives the most but do so in terms of perceived academic success. In light of the research findings, the results of the study are discussed. Keywords: Parenting Styles, Self-Handicapping, Self-Efficacy, University students