Petrol ve doğalgaz ile bilinen Körfez ülkeleri, rezervlerden gelen gelirler sayesinde jeopolitik, ekonomik ve turizm gibi birçok alanda hızlı gelişme sağlamıştır. Ancak, petrol, rezervlerinin getirdiği ekonomik istikrara rağmen Ortadoğu'daki uluslararası güvenliği tehdit eden gerilimler ile çatışma sayısının artmasına sebep olmasının yanı sıra Körfez ülkeleri arasında bir rekabet kaynağı da olmuştur. Genel olarak dolaylı bir şekilde veya kendi toprak sınırları dışında rekabetlerini sürdüren Körfez ülkeleri, bölgedeki istikrarsızlıktan ve krizlerden dolayı farklı dış politika izlemeye başladı ve yeni müttefiklikler kurmaya çalıştı. 2008 yılın sonunda başlayan ekonomik kriz ise, Balkan ülkelerinin ekonomilerinin ciddi bir şekilde etkilenmesi ve Avrupa ile Amerika Birleşik Devletleri tarafından gelen finansman kaynaklarının azalması, Balkan ülkelerinin yeni yatırımcılar aramasına sebep oldu. Bu bağlamda, Körfez ülkeleri bu fırsatı değerlendirip Balkan ülkeleri ile ilişkilerinin tekrar canlandırılmasına ilişkin çalışmalarının başlatılması ile birlikte Balkanlar, petrol zengini Körfez ülkelerin arasında önde gelen aktörler Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'ın yeni rekabet alanı haline geldi. Çalışmada, Körfez ülkelerin 2010 yılından itibaren Balkanlar'daki rekabetlerinin motivasyonlarını ortaya çıkarmak amacıyla kültürel, ekonomik ve siyasi faaliyetleri ele alınıp yumuşak güç bağlamında incelenmiştir. Araştırmada öne sürülen sonuçlar arasında ise, Ortadoğu dışında da daha aktif bir dış politika izlemeye başlayan Körfez ülkelerin siyasi, ekonomik ve sosyal sebeplerden dolayı Balkan ülkelerine yönelmiş olmasıdır. Gıda kaynaklarına sınırlı erişim ve petrol rezervlerin tükenmesi, Körfez ülkeleri arasında mevcut çatışmaların büyümesine ve aralarındaki rekabetin kilit bir unsuru haline gelmesine sebep olmuştur. Körfez ülkeleri, bir taraftan liderlik konumlarını sağlamlaştırmak için, diğer taraftan ise Ortadoğu'daki sorunlara ve Türkiye'nin artan gücüne tepki olarak daha güvenilir müttefikler bulmaya çalışmaktadır. Diğer önemli bir sonuç ise, Körfez ile Balkan ülkeleri arasındaki ilişkilerin ortaya çıkan ekonomik ve siyasi bağımlılık açısından olumsuz ve ekonomi ile turizmin canlanması açısından olumlu olarak tespit edilen Balkanlar'a etkisidir.
Gulf countries, known by oil and natural gas, have achieved rapid development in many areas such as geopolitics, economic and tourism thanks to revenues from reserves. However, oil, along with the economic stability of its reserves, has been a source of the increasing number of conflicts and conflicts threatening international security as well as the competition among the Gulf countries in the Middle East. In general, the Gulf countries, which have continued to compete indirectly or outside their own territorial boundaries, started to pursue different foreign policy due to the instability and crises in the region and tried to establish new allies. The economic crisis that started at the end of 2008 caused the Balkan countries economies to be seriously affected by the reduction of funding sources from Europe and the United States and made Balkan countries seek new investors In this context, the Gulf countries have taken this opportunity to revitalize their relations with the Balkan countries and the Balkans became the new competition area for the leading oil-rich Gulf countries Saudi Arabia, the United Arab Emirates and Qatar. In this study, the cultural, economic and political activities of the Gulf countries have been examined in the context of soft power in order to reveal the motivations of their competition in the Balkans. The results suggested by the study are that the Gulf countries, which started to follow a more active foreign policy outside the Middle East, have turned to the Balkan countries for political, economic and social reasons. The limited access to food resources and depletion of oil reserves have led to the growth of existing conflicts among Gulf countries and became a key element of the competition among them. The Gulf countries are trying to find more reliable allies in order to consolidate their leadership positions and in response to the problems in the Middle East and Turkey's growing power. Another important result is the impact of the relations between the Gulf and Balkan countries on the Balkans, which identified as negative in terms of the emerging economic and political dependency and as positive in terms of the revival of economy and tourism