Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, İngiltere'nin bölgeden zayıflayarak çekilmesi ile birlikte Birleşik Devletler, Orta Doğu'da aktif politikaları izlemeye başladı. Amerika Birleşik Devletleri kendi çıkarlarını koruması açısından Orta Doğu'daki gücünü ve varlığını yerleştirerek sağlamlaştırdı. Üstelik Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki rekabet, Orta Doğu'daki Soğuk Savaş'ın etkilerine bağlı olarak arttı. Bu nedenle, Amerika Birleşik Devletleri, Orta Doğu'da petrolün akışına ve muhafazakar müttefiklerinin güvenliğine dikkat etti. Bunu algılamak için ABD hükümeti birçok farklı strateji izledi. 1958'e kadar Amerika'nın Orta Doğu'daki önemli müttefikleri arasında yer alan Irak, yanını batı bloğundan doğu kesimine kaydırdı. 1958'e kadar Amerika'nın Orta Doğu'daki önemli müttefikleri arasında yer alan Irak, tarafını batı bloğundan doğu kesimine doğru kaydırdı. ABD Irak'ın kaybına katlanamadı ve Bağdat'taki rejime baskı uygulamak için kuzeyde Kürt milliyetçi hareketiyle iletişim kurdu. ABD, Iraklı Kürtleri bir baskı kartı olarak gördü ve Ortadoğu'daki Amerikan çıkarlarını korumak açısından Irak'ın merkezi hükümetine baskı uygulamak için onları destekledi. Irak'taki Amerikan politikalarının sonucu olarak, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) tesadüfen olarak kuruldu. Buna göre, bu tez, 1992'de IKBY'nin kurulması ile 2017'de başarısız olan KBY bağımsızlık referandumu arasındaki ABD-IKBY ilişkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede, üç bölümden oluşan tezin birinci bölümünde IKBY'nin kurulmasından önce ABD-Kürt ilişkileri ele alınmıştır. İkinci bölümde, 1992'de Amerikan insani politikaları sonucu IKBY'nin kazara kurulması ve ABD-IKBY ilişkileri 1990'larda Irak'taki Kürtlere yönelik ABD politikalarının işleyişi bazı nedenlerle birlikte tartışılmıştır. Üçüncü bölümde, Irak'ın işgalinden sonra Amerikan İdare politikalarının uygulamalarını ve tutumlarını ABD ve IKBY ilişkileri açısından 2017'de gerçekleşmiş olan IKBY bağımsızlık referandumuna kadar olan kısmı analiz ediyoruz. .
After World War I, the United States started to follow active policies in the Middle East along with weakening and withdrawal of Britain from the region. The United States settled and consolidated its power and existence in the Middle East in terms of protecting its interests. Moreover, the rivalry between the United States and Soviet Union increased as regard to Cold War effects in the Middle East. Therefore, the United States paid attention to security for flow of oil and its conservative allies in the Middle East. To perceive this end, the US government had followed different kind of strategies. Iraq which was one of the important allies of the United States in the Middle East until 1958 shifted its side from western bloc to eastern one. The United States could not face up to the loss of Iraq and established ties Kurdish nationalist movement in north to apply pressure on regime in Bagdad. The United States has viewed Iraqi Kurds as a pressure card and supported them in order to apply pressure on the central government of Iraq in terms of protecting American interests in the Middle East. As a result of American policies in Iraq, Kurdistan Regional Government (KRG) accidentally was established. Accordingly, this thesis aims to examine USA -KRG relations between establishment of KRG in 1992 and unsuccessful KRG independence referendum in 2017. Within this framework, US-Kurdish ties before the establishment of KRG was examined in the first chapter of the thesis which consists of three chapters. In the second chapter, the accidental creation of KRG in 1992 as a result of American humanitarian policies and USA- KRG relations were discussed for some reasons, and the functioning of US policies towards Kurds in Iraq during 1990s. In the third chapter, we analyze the implementations and the attitudes of the American Administration policies in the post-invasion of Iraq until KRG independence referendum in 2017 in terms of USA and KRG relations.