Bağımlılık programlarının halkla ilişkiler odaklı sosyal politikası üzerine bir model önerisi = A model proposal on the public relations-focused social policy of addiction programs

Abstract

Bu çalışma, madde bağımlılığına karşı mücadelede kullanılan sağlık iletişimi ve halkla ilişkiler merkezli sosyal politikaların uygulama biçimlerini ve bu süreçteki stratejik halkla ilişkilerin etkilerini değerlendirmektedir. Yapılan bu değerlendirme neticesinde işlevsel bir model geliştirerek uygulamaya yönelik önerilerin sunulması hedeflenmektedir. Çalışmanın örneklemi Türkiye, ABD, Avustralya,Güney Afrika, İspanya ve Bangladeş oluşmaktadır. Araştırmanın kapsamını, incelenen ülkelerin son üç dönemine ait ulusal eylem stratejisi ve performans raporları oluşturmaktadır. Çalışmada eş zamanlı karma desen tipolojisi kullanılmıştır. Bu desende, nicel veri toplama tekniği olarak doküman analizinden yararlanarak, ülkelerin madde bağımlılığıyla mücadelede kaydettikleri başarılar SPSS programında sayısal olarak değerlendirilmiştir. Nitel veri toplama yöntemi olarak içerik analizi kullanılarak, ülkelerin madde bağımlılığıyla mücadelede uyguladıkları stratejilerin belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu belirleme sürecinde Maxqda programı kullanılmıştır. Her iki kaynaktan elde edilen veriler karşılaştırmalı biçimde yorumlanıp raporlaştırılarak madde bağımlılığıyla mücadeleye yönelik etkili bir model ortaya çıkarılmıştır. Sosyo-Entegre Önleme Modeli sekiz boyuttan oluşmaktadır. Bu boyutlar: sosyal diyalog ve etkileşim, sosyal dayanışma ve iyi niyet, sosyal barışın tesisi, sosyal uzlaşmayı sağlama, sosyal adalet, sosyal refah ve kapsayıcılık, sosyal güvenlik ve sürdürülebilirlik, sosyal özveri ve toplumsal bütünleşmedir. Sosyo-Entegre Önleme Modeli'nin (SÖM) amacı, madde bağımlılığıyla mücadelede,toplumu bilgilendirme ve madde kullanımının önlenmesine yönelik sosyal politikalar ile sağlık iletişimi stratejilerini bütünleşik bir yaklaşımla entegre etmektir. Bu entegrasyonla, toplumun tüm kesimlerine ulaşarak madde kullanımının azaltılması ve sağlıklı yaşam biçimlerinin benimsenmesini teşvik etmek hedeflenmektedir.

This study evaluates the implementation methods of health communication and public relations-centered social policies in the fight against substance addiction and the effects of strategic public relations in this process. The aim is to develop a functional model by presenting practical recommendations based on this evaluation. The sample of the study consists of Turkey, the USA, Australia, South Africa, Spain, and Bangladesh. The scope of the research includes the national action strategies and performance reports of the last three terms of the countries studied. A concurrent mixed-method design typology was used in the study. In this design, document analysis was used as a quantitative data collection technique to numerically evaluate the successes of countries in combating substance addiction through the SPSS program. Content analysis was used as a qualitative data collection method to determine the strategies implemented by countries in the fight against substance addiction. The Maxqda program was employed in this determination process. The data obtained from both sources were interpreted and reported comparatively, resulting in the development of an effective model for combating substance addiction. The Socio-Integrated Prevention Model consists of eight dimensions: social dialogue and interaction, social solidarity and goodwill, the establishment of social peace, the achievement of social reconciliation, social justice, social welfare and inclusivity, social security and sustainability, and social self-sacrifice and community integration. The aim of the Socio-Integrated Prevention Model (SIPM) is to integrate social policies aimed at informing the public and preventing substance use with health communication strategies in a holistic approach to combat substance addiction. Through this integration, the goal is to reach all segments of society, reduce substance use, and promote the adoption of healthy lifestyles.