Gotik romanın kurucu metni olarak kabul edilen Horace Walpole'un (1717-1797) 1764 tarihli The Castle of Otranto (Otranto Şatosu) adlı eseri ile türün korku, dehşet ve doğaüstü gibi ayırt edici temelleri atılmıştır. Edebiyat tarihinde gotik, genel olarak İngiliz edebiyatına has bir tür olarak görülmektedir. Gotik roman yalnızca İngiliz okuryazar çevresi ile sınırlı kalmamış, çeviri faaliyetleri sayesinde kısa sürede dünya edebiyatında görünürlük kazanmıştır. Aydınlanmanın antitezi olarak görülebilecek romantik edebiyatın içinden aşırılaşmış bir form olarak yükselen gotik anlatılar, aklın karşısında duyguları yücelten karakterleriyle zamanın ruhuyla çelişmektedirler. Bu noktadan hareketle çalışmada, Aydınlanma döneminde erken dönem örnekleri görülen gotik romanı, İngiliz ve Alman edebiyatından seçilen eserler üzerinden incelenmiştir. Eserlerin seçiminde, gotik roman türünün karakteristik özelliklerini taşımaları temel ölçüt alınmıştır. Çalışmanın araştırma nesneleri; İngiliz edebiyatında gotik türün kurucu metni olarak görülen Horace Walpole'un (1717-1797) The Castle of Otranto (Otranto Şatosu [1764]) ve Mary Shelley'in (1797-1851) Frankenstein; or, The Modern Prometheus (Frankenstein ya da Modern Prometheus [1818/1831]) ile Alman edebiyatından Friedrich Schiller'in (1759-1805) Der Geisterseher (Hayaletgören [1787]) ve E.T.A. Hoffmann'ın (1776-1822) Die Elixiere des Teufels (Şeytanın İksirleri [1815]) adlı eserleridir. İngiliz ve Alman edebiyatında, gotiğin erken döneminde kaleme alınan bu eserler, aydınlanma karşıtlığı ekseninde karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Çalışmanın kuramsal arka planı karşılaştırmalı edebiyat bilimine dayanmaktadır. Bunun için çalışmada ilk olarak karşılaştırmalı edebiyatbilim kavramı açıklanmış, sonra Aydınlanma düşüncesi ile Romantik ve Gotik edebiyat türü ele alınmıştır. Sonraki aşamada, Aydınlanma karşıtlığıyla öne çıkan gotik roman türü kavramsal ve türsel gelişimi içinde irdelenmiş ve çalışmanın kavramsal-kuramsal kısmını somutlaştırmak üzere araştırma nesnesi olarak seçilmiş eserler, karşılaştırmalı edebiyatbilim kuramının ışığında ilk olarak tek tek daha sonra karşılaştırmalı olarak incelenerek analiz edilmiştir. Çalışmada bu şekilde, gotik roman türünün temel özellikleri hem kuramsal hem de uygulayımsal olarak ortaya konmuştur.
Horace Walpole's The Castle of Otranto (1764) is recognized as the foundational text of the Gothic novel, establishing elements like fear, horror, and the supernatural. Although initially associated with English literature, the Gothic genre transcended linguistic boundaries through translation activities, gaining global visibility. Gothic narratives, stemming from Romantic literature as a stark contrast to Enlightenment ideals, defy the rationality of the time by glorifying emotions over reason. This study analyzes early examples of the Gothic novel from the Enlightenment period in English and German literature, highlighting its global impact and opposition to Enlightenment principles. We will first give a brief information about the Enlightenment period, then we will examine the gothic, which appears in German literature under the title of Schauerroman, in the context of the direct and indirect opposition to the Enlightenment in the works, using the method of comparative literary science. From this point of view, the study examines the gothic novel, of which there are early examples in the Enlightenment period, through works selected from English and German literature. The selection of the works was based on their characteristic features of the gothic novel genre. The research objects of the study are Horace Walpole's (1717-1797) The Castle of Otranto (The Castle of Otranto [1764]) and Mary Shelley's (1797-1851) Frankenstein; or, The Modern Prometheus (1818/1831), which are seen as the founding texts of the gothic genre in English literature, and Friedrich Schiller's (1759-1805) Der Geisterseher (The Haunting [1787]) and E. T.A. Hoffmann's (1776-1822) Die Elixiere des Teufels (The Devil's Elixirs [1815]). These works of English and German literature, written in the early gothic period, are analyzed comparatively in the axis of anti-Enlightenment. The theoretical background of the study is based on comparative literature. For this purpose, the concept of comparative literary studies is first explained, and then the Enlightenment thought, and the Romantic and Gothic literature genres are discussed. The theoretical background of the study is based on the science of comparative literature. For this reason, the concept of comparative literary studies is first explained and then the Enlightenment thought, and the Romantic and Gothic literary genres are discussed. In the next stage, the gothic novel genre, which stands out with its opposition to the Enlightenment, is examined in its conceptual and genre development, and the works selected as the object of research in order to concretize the conceptual-theoretical part of the study are analyzed first individually and then comparatively in the light of comparative literary theory. In this way, the basic features of the gothic novel genre are revealed both theoretically and practically.