dc.contributor.advisor |
Profesör Doktor Murat Teker ; Doktor Ayşe Usluoğlu |
|
dc.date.accessioned |
2024-01-26T12:22:41Z |
|
dc.date.available |
2024-01-26T12:22:41Z |
|
dc.date.issued |
2023 |
|
dc.identifier.citation |
Şahin, Hicret Didar. (2023). Farklı mantar türlerinden doğal boyar madde eldesi ve elyaf boyamada incelenmesi = Natural dyestuff extraction from different mushroom species and investigation in fiber dyeing. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü |
|
dc.identifier.uri |
https://hdl.handle.net/20.500.12619/101711 |
|
dc.description |
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. |
|
dc.description.abstract |
Mantarlar, bitkiler ve hayvanlar kadar karmaşık ve çeşitli olan ancak diğer canlı grupları kadar ilgi görmeyen hatta küçük bir yüzdesi keşfedilip adlandırılmış bir organizma krallığıdır. Bazı uzmanlar bitki türlerinden 10 kat daha fazla mantar türü olabileceğini öne sürmüşlerdir. Pek çok farklı türde mantar olduğundan ve çoğu mikroskobik olduğundan onları tanımlamak çok zordur. Mantarların varlığı ilk kez makro mantar türleriyle fark edilmiş olup insanoğlunun mantarları (makro mantarlar-şapkalı mantarlar) ilk defa kullanmaya başlaması Paleolitik Döneme dayanmaktadır. Bu çalışmada makromantar türleri kullanıldığı için bunların özellikleri üzerinde durulmuştur. Makro mantarlar dünya üzerinde birçok alttür ve tür bulunduran yaşam formları oldukları için inceleme sırasında ilk bakışta fiziki özelliklerine çok fazla aldanmadan morfolojik özelliklerine dikkat etmek gereklidir. Çünkü fiziksel olarak birbirlerine çok fazla benzeyen türler mevcuttur öyle ki bu türleri uzman kişiler dahi ayırt ederken güçlük çekmektedirler. Hatta benzerlik olan türler laboratuar ortamında çeşitli ayraç testlerinden geçirilip tayin edilerek kesin bir netice alınmaktadır. Genel olarak makromantarlar da şapka, lameller, yüzük, sap, volva, hif, miselyum bölümleri bulunmaktadır. İnsanlar her zaman doğanın renklerine büyük hayranlık duymuşlardır. Özellikle Avrupa'daki mağara duvarlarındaki çeşitli resimler, desenler ve çizimler bunların en önemli göstergesidir. Dünya'da boyama ile ilgili ilk izlere Hindistan'da ve Mohenjodaro(M.Ö.3.milenyum) bölgesinde yapılan arkeolojik kazı esnasında rastlanmaktadır. Doğal boyamacılıkta en çok kullanılan hammadde bitkilerdir. Tarihte bilinen en eski boyar madde indigofera denilen bitkilerden elde edilmiş indigo rubaielde edilenalizarindir. Kayıtlara göre ilk defa kullanılan boyaların metal oksit karışımı, killi toprak ve bazı bitki özsuları olduğu bilinmekte ve bunların su ile karışımı sağlanarak boyanacak yere sürüldüğü varsayılmaktadır. Çeşitli hayvan türlerinin de kullanıldığı geçmiş yıllarda görülmüştür. Özellikle son yıllarda likenler, algler ve mineraller boyar madde kullanımında revaçtadır. Literatürde mantarların doğal boya olarak kullanımına dair çalışmalar oldukça az olup, ilk kez mantardan boyar madde elde edilmesi ise 1968 yılına dayanır. Mantarlardan elde edilen doğal boyarmaddeler çevre dostu, biyolojik olarak parçalanabilir, sentetik boyarmaddelere göre daha az toksik, daha az alerjeniktir. Özellikle bebek giysileri için organik bir alternatif model oluşturmaktadır. Doğal bir elyaf türü olan pamuğun ilk çağlardan bu zamana kadar boyalı olarak kullandığı bilinmektedir. Pamuk elyafı çok iyi nem çekme kapasitesine sahip olduğu, konforlu kullanım sağladığı, yüksek sıcaklıklarda sık yıkamaya elverişli ve aşınmaya karşı dirençli olduğu için en yaygın kullanılan elyaftır. Tarladan toplanan pamuk bitkisinin, tekstil sektöründe kullanıma uygun hale gelmesi için birçok işlemlerden geçmesi gerekmektedir. Çalışmamızda, pamuk elyafının mantarlardan ekstrakte ettiğimiz doğal boya ile farklı renklendirme prosesleri denenmiş olup, en iyi renk verimine sahip, sürdürülebilir, iyi kullanım haslık değerleri veren prosesler belirlenmiştir. Çalışmamıza öncelikle farklı mantar türlerini Sakarya, İstanbul ve çevre illerinden toplayarak başlanılıp Russula vesca, Suillus bovinus, Coprinopsis picacea, Cantharellus cibarius, Lactarius deliciosus, Lepista nuda ve Tramete versicolor ve Craterellus cornucopioides mantar türleri toplanılmıştır. Toplanan mantar türleri yıkanıp, mikrodalga ortamında 3 dakika kurutulmuştur. Kurutma işleminden sonra 100 g. tartılan mantarlar 1000 g. destile su ile karıştırıldıktan sonra mikro dalga ortamında kademeli olarak yaklaşık 8 dakika kaynatma işlemi yapılarak, kullanacağımız boyarmaddeler elde edilmiştir. En iyi renk tonunun Russula vesca türünde oluştuğu belirlenmiştir ve boyama proses çalışmalarımız Rusula vesca mantarında ekstrakte ettiğimiz doğal boyarmadde yapılmıştır. Ekstrakte ettiğimiz doğal boyarmaddeler uzun süre kullanmak üzere buzdolabında saklanmıştır. Boyama çalışmasında 150 g/m2, % 100 pamuk elyafı içeren pike kumaş kullanılmıştır. Pamuk elyafının üzerindeki kitin, renk, kir, yağ, vaksları gidermek ve kumaşın düzgün, verimli bir şekilde boyanması için kasar ön işlemi uygulanmıştır. Kasar işleminde kostik NaOH, (H2O2)Peroksit, Sabun, Peroksit Stabilizatörü, iyon tutucu kimyasal maddeleri kullanılmış olup, işlem 950C'de 30 dakika yapılmıştır. Kumaş ve banyodaki arta kalan peroksit kumaşın mukavemetini azalttığı ve daha düzgün bir boyama işlemine engel olduğu için peroksit katalaz enzimi kullanılarak ortamdan uzaklaştırılmıştır. Elde edilen doğal boyar maddelerin kumaşa daha affin, daha iyi fikse olmasını ve boyanan kumaşların daha iyi haslık değerlerine sahip olmasını sağlamak için boyama öncesinde mordanlama işlemi gerçekleşmiştir. Çalışmamız kapsamında biyomordan malzemeleri kullanılarak boyama prosesleri belirlenmiştir. Boyama prosesinde 100 g. kumaş tartılıp, flotte oranı 1/10 olacak şekilde su içerisinde biyomordan malzemeleri %5 oranında kullanılarak 25°C 40 dakika işlem yapılmıştır. Daha sonra kumaş iki defa temiz su ile 5 dakika çalkalanıp, oda sıcaklığında kurutulmuştur. Biyomordan işlemi uygulanan kumaştan 1,5 g. tartılıp, 50 g. elde ettiğimiz boyarmadde çözeltisinden ilave edilerek 25°C 40 dakika boyunca boyama işlemi yapılmıştır. Boyama sonunda kumaşlar temiz su ile 5 dakika çalkalanmıştır ve ardından oda sıcaklığında kurutulmuştur. Boyanan kumaşların renk değerleri Gretag Macbeth Color Eye 7000 A renk spetrofotometresi cihazında ölçülmüştür. Boyanan kumaşların yıkama, asidik ter haslığı, bazik ter haslığı, su haslığı ve sürtme haslık testleri ISO standartlarında yapılmıştır. Haslık test sonuçları karanlık odada, ışık kabininde, gri skalaya göre değerlendirilmiştir. En iyi renk verimi, sürdürülebilir, enerji maliyeti olmayan, atık yükü oluşturmayan biyomordan prosesi ile boyamanın çok daha avantajlı olduğu görülmüştür. Yaptığımız çalışmalar sonucunda mantarların iyi bir doğal boyarmadde kaynağı olarak kullanılabileceği görülmüştür. Bu bağlamda, biyoçeşitlilik bakımından oldukça zengin olan ülkemiz, doğal boyarmadde eldesi için gerekli hammaddeye fazlasıyla sahip olmakla beraber, henüz keşfedilmemiş birçok mantar türü olduğu da varsayımlar arasındandır. Dolayısıyla elde edilecek olan doğal boyarmadde eldesi için gereken mantar türleri bakımından araştırmacıların bu konuda sıkıntı çekmeyecekleri aşikardır. |
|
dc.description.abstract |
Fungi are a kingdom of organisms that are as complex and diverse as plants and animals, but not as much attention as other living groups, with a small percentage of them discovered and named. Some experts have suggested that there may be 10 times more fungal species than plant species. Since there are so many different types of fungi and most of them are microscopic, it is very difficult to identify them. The presence of fungi was first noticed with macrofungi species. The first use of fungi(macro fungi)by human beings goes back to the Paleolithic Period.Since macrofungi species are used in this study, their characteristics are emphasized. Since macrofungi are life forms that contain many subspecies and species on the world, it is necessary to pay attention to their morphological features during the examination without being deceived by their physical features at first glance. Because, there are species that are physically similar to each other so much that even experts have difficulties in distinguishing these species. In fact, similar species are passed through various separator tests in the laboratory and a definite result is obtained. In general, macrofungi have hat, lamella, ring, stem, volva, hyphae mycelium parts. People have always admired the colors of nature.Especially the various paintings, patterns and drawings on the cave walls in Europe, are the most important indicators of these. The first traces of painting in the world are found during the archaeological excavations in India and in the Mohenjoraro(3rd millennium BC)region. The oldest known dye in history is indigo rubai,which is obtained from plants called Indigofera.According to the records,it is known that the dyes used for the first time were metal oxide mixture,clay soil and some plant sap and it is assumed that these were mixed with water and applied to the place to be painted. Especially in recent years,lichens,algae and minerals are popular in the use of dyes.In the literature,studies on the use of mushrooms as natural dyes are quite low and the first to obtain dyes from mushrooms dates back to 1968.Natural dyestuffs from fungi are environmentally friendly ,biodegradable,less toxic,less allergenic than synthetic dyes.It is an organic alternative model especially for baby clothes. It is seen that people have dyed cotton, known as a natural fiber wool, from the first wool, from the first ages to this time. The oldest known dyestuff in history is alizarin, obtained from indigo rubai tinotoium obtained from plants called indigofera. According to the records, it is known that the dyes used fort he first time were a mixture of metal oxides, clayey soil and some plant juices. and it is assumed that they were mixed with water and applied to the area to be painted. It has been seen in the past years that various animal species were also used. Especially in recent years, lichens, algae and minerals ere popular in the use of dyestuffs. Studies on the use of mushrooms as natural dyes ere very few in the literature, and the first obtaining of a dyestuff from cork dates back to 1968. Natural dyestuffs obtained from mushrooms ere environmentally friendly, biodegradable, less toxic and less allergenic than synthetic dyestuffs. They constitute an organic alternative model especially for baby clothes. It is known that cotton, which is a natural fiber type, has been used as dyed since ancient times. Cotton fiber is the most widely used fiber because it has a very good moisture absorption capacity, provides comfortable use, is suitable for frequent washing at high temperatures and is resistant to abrasion. The cotton plant collected from the field has to go through many processes in order to become suitable for use in the textile industry. In our study, different coloring processes of cotton fiber with natural dye extracted from cork were tried and processes with the best color yield, sustainable and good use fastness values were determined. In this study, Russulavesca, Suillusbovinus, Coprinopsispicacea, Cantharelluscibarius, Lactariusdeliciosus, Lepista nuda, Trametes versicolor and Craterelluscornucopioides mushroom species were collected from Sakarya, Istanbul and the surrounding provinces. The collected mushroom species were washed and dried in microwave environment for 3 minutes.100 g. mushrooms were mixed with 1000 g of water and boiledfor about 8 minutes in the microwave environment. It is composed of Russula vescaspecies of the best hue and natural dyestuff from Russula vescaextract is made in the dyeing process. The natural dyestuffs we extract have been stored in the refrigerator for long-term use. In this dyeing study, 150 g/m2, pique fabric containing %100 cotton fiber was used. Bleaching pre-treatment has been applied to remove the chitin, color, dirt, oil, wax on the cotton fiber and to dye the fabric properly and efficiently. Caustic NaOH,(H2O2)Peroxide Soap, Peroxide Stabilizer, ion scavenger chemicals were used in the bleaching process, and the process was carried out at 950Cfor 30 minute. The peroxide remaining in the fabric and the bathroom was removed by using the peroxide catalase enzyme, as it reduces the strength of the fabric and prevents a more uniform dyeing process. In order to ensure that the natural dyestuffs obtained ere more affinity to the fabric, better fixation and the dyed fabrics have beter fastness values, the mordanting process was carried out before dyeing. Within the scope of our study, dyeing processes were determined using biomordant materials. In the dyeing process, 100 g the fabric was weighed and the liquor ratio was 1/10, using materials used from biomor were used in %5 water at 250C for 40 minutes and the fabric was weighed and the liquor ratio was taken as 1/10. Then the fabric was rinsed twice with clean water for 5 minutes and dried at room temperature. 1,5 g of the fabric applied biomordant process, weighed, 50 g the dyestuff we obtained was added without waiting. The dyeing process was carried out for 40 minutes at 250C.At the end of dyeing, the fabric were rinsed with clean water for 5 minutes and then the room cleaning dimensions. The color values of the dyed fabrics were measured in the Gretag Macbeth Color Eye 7000 A color spectrophotometer device. Washing fastness, acidic perspiration fastness, basic perspiration fastness, water fastness and rubbing fastness tests of dyed fabrics were carried out in ISO standards. Fastness test results were evaluated according to gray scale in dark room, light box. It has been seen that dyeing with the best color yield, sustainable, energy save and waste loads biomordant process is much more advantageous. As a result of our studies, it has been seen that mushrooms can be used as a good natural dyestuff source. In this context, it is among the assumptions that our country, which is very rich in biodiversity, has more than enough raw materials fort the production of natural dyestuffs, and that there ere many undiscovered mushroom species. Therefore. it is obvious that researchers will not have any trouble in this regard in terms of the fungal species required to obtain the natural dyestuff to be obtained. |
|
dc.format.extent |
xxvi, 76 yaprak : şekil, tablo ; 30 cm. |
|
dc.language |
Türkçe |
|
dc.language.iso |
tur |
|
dc.publisher |
Sakarya Üniversitesi |
|
dc.rights.uri |
http://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ |
|
dc.rights.uri |
info:eu-repo/semantics/openAccess |
|
dc.subject |
Biyoloji, |
|
dc.subject |
Biology, |
|
dc.subject |
Kimya, |
|
dc.subject |
Chemistry, |
|
dc.subject |
Tekstil ve Tekstil Mühendisliği, |
|
dc.subject |
Textile and Textile Engineering |
|
dc.title |
Farklı mantar türlerinden doğal boyar madde eldesi ve elyaf boyamada incelenmesi = Natural dyestuff extraction from different mushroom species and investigation in fiber dyeing |
|
dc.type |
masterThesis |
|
dc.contributor.department |
Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Kimya Anabilim Dalı, Fizikokimya Bilim Dalı |
|
dc.contributor.author |
Şahin, Hicret Didar |
|
dc.relation.publicationcategory |
TEZ |
|