Tez, 1882-1918 yılları arasında Filistin'de gerçekleştirilmiş Yahudi istihbarat faaliyetlerini ele almaktadır. Bu faaliyetleri ve faaliyetlerin etkilerini incelemeyi amaçlayan tez; Osmanlı Devleti'nin ayrılmaz bir parçası olup en önemli merkezlerinden biri olan Filistin'in nasıl elden çıktığını anlatmayı hedeflemektedir. Çalışma, Filistin'in tarihi hakkında girizgâh bilgiler vererek başlamakta; Avrupa'nın Osmanlı'ya yönelik hedefleri ve Osmanlı'nın o günkü durumu ele alınarak devam etmektedir. Osmanlı'nın sorunlarını fırsat bilip amaçlarında başarıya ulaşan Siyonistler ve onların kurdukları oluşumlar tezin ana konusudur. Yahudilerin zaman içerisinde bölgeye göç etmelerinin ve bu göçlerin nasıl finanse edildiğini anlatan tez; Yahudilerin ve Siyonistlerin bu amaç doğrultusunda gerçekleştirdiği faaliyetler hakkında da geniş çaplı olarak bilgi verme amacındadır. Tez; Hashomer, Hamagen, Gidonim ve Yafa Örgütü gibi gizli ve silahlı Siyonist örgütlerin savaşta uyguladığı stratejileri konu edinmiştir. Mısır'a sürgün edilen Siyonistler, Birinci Dünya Savaşı'nda Müttefiklerle alenen bir iş birliği içerisinde olmuştur. Çalışmanın kapsadığı konulardan en önemlisinin, Nili Örgütü olduğu söylenebilir. Zira, Nili'nin İngilizlere sağladığı istihbarat sayesinde İngilizler Osmanlı karşısında üstünlük kazanmıştı. Filistin'in güneyindeki Gazze-Beerşeba cephesinin açılmasında Nili'nin katkısı da yine tezde tespit edilmiştir. Tezde İbranice ve Arapça başta olmak üzere, pek çok dilde yeni kaynaklar ele alınarak bir tarih metodolojisiyle ortaya konmuştur. İddialar ve kaynaklar birbiriyle karşılaştırılmış, bölümler ve içerikler farklı alanlardaki bilgilerin ışığında bir araya getirilmiştir. Çalışmanın kapsamına alınan konulardan yola çıkarak hem tarih bilimine hem de istihbarat bilime katkı sağlayacak çok yönlü bir çalışma ve araştırma yönteminin izlendiğini söylemek mümkündür. Bu sayede istihbarat konusuna katkı sağlamak amaçlanmıştır. Tarihsel bilgilerde üstünkörü geçilmiş olan istihbarat faaliyetleri tez çalışmamızda farklı bir boyut kazanmış, istihbarat olgusunun geçmişine de katkı sağlayacak nitelikle bilgiler bir araya getirilmiştir. 1882-1918 yılları arasında gerçekleşmiş bu faaliyetler, tezde sistematik bir şekilde incelenmesinin sunduğu katkı sayesinde daha iyi anlaşılabilecektir.
The thesis deals with the Jewish intelligence activities in Palestine between 1882-1918. Aiming to examine the intelligence activities and their effects, the thesis aims to explain how Palestine, which was an integral part of the Ottoman Empire and one of its most important centers, was lost. The study started by giving introductory information about the history of Palestine; Europe's goals against the Ottoman Empire and the Ottoman Empire's situation at the time were discussed. The main subject of the thesis is the Zionists and the organizations established by the Zionists, who tried to take advantage of this situation of the Ottoman Empire and succeeded in this regard. The thesis, which describes the migration of Jews to the region over time and how these migrations were financed, also aims to provide extensive information about the activities carried out by Jews and Zionists for this purpose. The thesis discusses the strategies used by secret and armed Zionist organizations such as Hashomer, Hamagen, Gidonim and the Jaffa Organization in the war. The Zionists exiled in Egypt publicly collaborated with the Allies in the First World War. It can be said that the most important of the subjects covered by the study is the Nili Organization. Thanks to the intelligence provided by Nili to the British, the British gained superiority over the Ottomans. Nili's contribution to the opening of the Gaza-Beerşeba front in the south of Palestine was identified in the thesis. The thesis is based on new sources in several languages, especially Hebrew and Arabic, and is presented with a historical methodology. Claims and sources are compared with each other, and chapters and contents are brought together in the light of knowledge from different fields. Based on the topics covered in the study, it is possible to say that a multifaceted study and research methodology has been followed that will contribute to both the science of history and the science of intelligence. In this way, it is also aimed to contribute to the science of intelligence. The intelligence activities, which have been skimmed over in historical information, have gained a different dimension in our thesis study, and information that will contribute to the history of the intelligence phenomenon has been brought together. These activities that took place between 1882-1918 will be better understood thanks to the contribution offered by the systematic examination of these activities in the thesis.