Katma değer vergisinin dünya üzerindeki yayılma hızı vergi sistemine sağladığı avantajlar nedeniyle oldukça hızlı olmuştur. KDV'nin en önemli etkilerinden birisi ticaret üzerinde görülmektedir. Bu noktada KDV'de uygulanan ihracat istisnası önem kazanmaktadır. İlgili mevzuata uygun şekilde gerçekleştirilen ihracat işlemleri KDV'den istisna edilmektedir. Böylece mükellef üzerindeki vergi yükü kaldırılmakta, çifte vergilendirme önlenebilmekte, iadeler yoluyla mükellefler için fon kaynağı sağlanabilmekte, sonuç itibariyle ihracat ve ticaret teşvik edilebilmektedir. Bu çalışmada, Türkiye'de ihracatta KDV istisnası ve iade sisteminde yaşanan temel sorunların tespit edilmesi ve bu sorunlara yönelik pratik çözüm önerileri sunulması amaçlanmaktadır. Bu amaç bağlamında çalışmada, araştırma konusuyla ilgili gerekli literatür taraması yapılmış, ulusal ve uluslararası yargı kararları incelenmiştir. Çalışmada yeminli mali müşavirlerle nitel araştırma yöntemlerinden görüşme yöntemi kullanılmıştır. Katılımcılar seçilirken amaçlı örneklem yönteminin bir türü olan ölçüt örnekleme kullanılmıştır. Teori ve yargı kararları ile bağdaştırılarak analiz edilen araştırma bulgularına göre Türkiye'de ihracatta KDV iade sisteminde karşılaşılan en önemli sorunların başında mevzuat ile uygulama çatışması gelmektedir. Vergi idaresinin bağlı idare yetkisi veya takdir yetkisini çelişik içtihata yol açacak şekilde kullandığı tespit edilmiştir. KDV iade taleplerinin gerçekleşme süreci uzun zaman alabilmektedir. İade taleplerinin gerçekleşmesinde mevzuatta yazan sürelere uyulmadığı tespit edilmiştir. Aynı zamanda çalışmada incelenen yargı kararlarının birçoğunda asıl sorunun uygulama ile mevzuat arasındaki çatışmadan çıktığı tespit edilmiştir. Yargı organları arasındaki içtihat farklılığı önemli bir sorundur. "Yeterince araştırmama" hususu hem yargı kararlarında hem de nitel araştırma sonucu tespit edilen önemli bir sorundur. Karşıt inceleme uygulamasının yöntemi değiştirilmelidir. Başta özel esaslar uygulaması olmak üzere, verginin asli unsurlarını etkileyen birçok hususun tebliğde düzenlenmesi vergide kanunilik ilkesine aykırıdır.
The spread rate of value-added tax (VAT) worldwide has been quite fast due to the advantages it offers to the tax system. One of the most significant impacts of VAT is observed in trade. At this point, the export exemption applied in VAT becomes crucial. Export transactions carried out in accordance with the relevant legislation are exempt from VAT. This relieves the tax burden on taxpayers, prevents double taxation, provides a source of funds for taxpayers through refunds, and ultimately encourages exports and trade. This study aims to identify the fundamental issues related to VAT exemption and refund systems in exports in Turkey and provide practical solutions to address these issues. To achieve this goal, the study conducted a review of the relevant literature and examined both national and international judicial decisions on the subject. Qualitative research methods, specifically interviews with certified public accountants, were employed in the study. Participants were selected using purposive sampling, a type of criterion sampling. According to the research findings analyzed in conjunction with theory and judicial decisions, in Turkey, one of the most significant problems encountered in the VAT refund system for exports is the conflict between legislation and implementation. It has been observed that the tax administration uses its dependent administrative power or discretionary authority in a manner that leads to conflicting legal precedents. The process for realizing VAT refund requests can be lengthy, and it has been found that the deadlines stipulated in the legislation are not adhered to in the approval of refund requests. Additionally, many of the examined judicial decisions in the study revealed that the primary issue arises from the conflict between implementation and legislation. Divergence in jurisprudence among judicial authorities is a significant problem. The issue of 'insufficient investigation' is a major problem identified both in judicial decisions and the qualitative research results. The method of conducting a contrasting examination should be changed. The regulation of many aspects, especially the application of special principles, in tax notifications that affect the essential elements of taxation is inconsistent with the principle of legality in taxation.