XX Yüzyıl'da başlayan ekonomik, toplumsal, kültürel ve teknolojik dönüşümler bilginin konumunu değiştirerek birçok olgunun yeniden yorumlanmasına yol açmıştır. Bilginin değer kazanmasıyla insanın toplumdaki rolü de değişmiştir. İnsanın profesyonel bilgi ve becerileri, entelektüel yetenekleri öne çıkmaktadır. Bu bağlamda yenilikçi faaliyetleri sürdüren bilgi çalışanlarının yenilikçi insan sermayesine sahip olmaları stratejik önem kazanmaktadır. Bununla birlikte hızlı değişimlerin yaşandığı bilgi çağında bireylerin özel hayatlarını ve çalışma hayatlarını olumsuz etkileyecek mesleki deformasyonlar mevcuttur. Bunlardan biri de işkolikliktir. Bu çalışmada, yenilikçi insan sermayesi kavramı işkoliklik bağlamında ele alınmıştır. Yenilikçi insan sermayesi birey bağlamında incelenmiştir. Yenilikçi insan sermayesi ile ilgili bir kanıya varabilmek için yenilikçi insan sermayesinin eğitim, işbaşı eğitim (mesleki eğitim), iş tatmini, değişime istekli olma (bireysel yenilikçilik) boyutları ayrı olarak ölçülmüştür. Bu bağlamda nicel olarak tasarlanan araştırma; Türkiye'de faaliyet gösteren 489 diş hekimi üzerinde yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında genel iş tatmini ölçeği, bireysel yenilikçilik ölçeği, WorkBat ölçeği ve sosyo-demografik özellikleri ölçen sorulardan oluşan bir anket formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler AMOS 24 ve SPSS 26 istatistik paket programı ile değerlendirilmiş ve frekans, içsel tutarlılık, faktör, T-testi, Anova, korelasyon ve regresyon analizlerine tabi tutulmuştur. Araştırma bulgularına göre diş hekimlerinin işkoliklik düzeyinin orta derecede, iş tatmini ve bireysel yenilikçilik düzeylerinin orta derecenin üzerinde olduğu belirlenmiştir. Bireysel yenilikçiliği oluşturan alt boyutlarından en yüksek düzeyde olan deneyime açıklık, en düşük düzeyde olan ise risk alma olarak tespit edilmiştir. İşkoliklik ve boyutları olan işten zevk alma ve işe güdülenme, bireysel yenilikçilik ve alt boyutları olan değişime direnç, fikir önderliği ve deneyime açıklık eğitim düzeyine göre anlamlı farklılık göstermiştir. İşkoliklik ile iş tatmini arasında pozitif yönlü ve orta kuvvetli bir ilişki; işkoliklik ile işbaşı eğitim ve bireysel yenilikçilik arasında ise pozitif yönlü ve zayıf bir ilişki elde edilmiştir. İşten zevk alma boyutu ile iş tatmini boyutu arasında yüksek dereceli bir ilişki, işe güdülenme ile iş tatmini arasında ise düşük kuvvetli bir ilişki elde edilmiştir. İşkolikliğin işten zevk alma ve işe güdülenme hissi boyutları ile yenilikçi insan sermayesinin işbaşı eğitim boyutu arasında da çok zayıf bir ilişki elde edilmiştir. İşkolikliğin ve alt boyutları olan işten zevk alma ve işe güdülenme hissi ile bireysel yenilikçiliğin alt boyutları olan fikir önderliği, deneyime açıklık ve risk alma arasında pozitif yönlü ve zayıf bir ilişki elde edilmiştir. İşkoliklik ve boyutları olan işten zevk alma ve işe güdülenme, bireysel yenilikçilik ve alt boyutları olan değişime direnç arasında ise istatiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Sonuç olarak işkoliklik boyutları ile yenilikçi insan sermayesi boyutları arasında istatistiki olarak anlamlı pozitif bir ilişki olduğu söylenebilir.
In the XX century, economic, social, cultural and technological transformations that started in Turkey have changed the information position and led to the reinterpretation of many phenomena. With the appreciation of knowledge, man's role in society has also changed. People's professional knowledge, skills intellectual abilities stand out. In this context, it is gaining strategic importance for knowledge workers who carry out innovative activities to have innovative human capital. However, in the information age, where rapid changes are taking place, occupational deformations will negatively affect individuals' private and working lives. One of them is workaholism. This study tried to examine the concept of innovative human capital in the context of workaholism by taking it under the lens. Innovative human capital has been examined in the context of the individual. In order to reach an opinion about innovative human capital, the dimensions of education, on-the-job training (vocational training), job satisfaction, and willingness to change (individual innovation) of innovative human capital have been measured separately. In this context, the quantitative research was conducted quantitatively on 489 dentists operating in Turkey. A general job satisfaction scale, Individual innovation scale, WorkBat scale and a questionnaire form of questions measuring socio-demographic characteristics were used to collect data. The obtained data were evaluated with AMOS 24 and SPSS 26 statistical package programs and tested using frequency, internal consistency, factor, T-test, ANOVA, correlation and regression analyses. According to the research findings, it has been determined that the dentists' workaholism level is moderate, and their job satisfaction and individual innovation levels are above medium. Of the sub-dimensions that make up individual innovation, openness to experience at the highest level and risk-taking at the lowest level have been determined. Workaholism and work enjoyment with dimensions and feeling driven, individual innovation and resistance to change with sub-dimensions, idea leadership, and openness to experience showed significant differences according to the level of education. A positive and medium-strength relationship between workaholism and job satisfaction was obtained; a positive and very weak relationship between workaholism, on-the-job training and individual innovation was obtained. A high-strength relationship was obtained between the job enjoyment and job satisfaction dimensions, and a low-strength relationship was obtained between feeling driven and job satisfaction. A very weak relationship was also obtained between workaholism's feeling of work enjoyment and feeling driven and the on-the-job training dimension. A positive and weak relationship was obtained between the feeling of pleasure, workaholism's sub-dimensions, individual innovation, idea leadership, openness to experience, and risk-taking. Dec. There was no statistically significant relationship between workaholism and work enjoyment with dimensions and feeling driven, individual innovation and resistance to change with sub-dimensions. As a result, there is a statistically significant positive relationship between the dimensions of workaholism and the dimensions of innovative human capital.