Demokrasi, toplumu ilgilendirecek kararların seçmenlerin serbest seçimler yoluyla belirlediği siyasetçiler tarafından alınması ilkesine dayanır. Eğer kararlar, halkın oyuyla belirlenmemiş kişi ya da kurumlar tarafından alınıyorsa pekişmiş bir demokrasiden bahsetmek mümkün görünmemektedir. Vesayetçi demokrasi böyle bir uygulamanın sonucudur. Türkiye'de vesayetçi demokrasinin varlığını gösteren tarihsel, kültürel ve siyasal özellikler bulunmaktadır. Bu kapsamda, bu tez çalışması 1961 Anayasasının Türkiye'de vesayetçi demokrasinin kurumsallaşmasındaki rolüne odaklanmaktadır. Eleştirel literatür taraması yönteminin kullanıldığı çalışmada, temsili demokrasinin temel özelliklerinin neler olduğu tartışılmış ve vesayetçi demokrasinin hangi yönleriyle temsili demokrasiden farklılaştığı belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca Türkiye'de hâkim siyasal kültürün özellikleri tespit edilerek, bu kültürün vesayetçi demokrasinin ülkede yerleşmesindeki katkısı tespit edilmeye çalışılmıştır. Tek parti dönemi ve çok partili hayatta yaşanan tartışmalar incelenerek, bu dönemde yaşanan devletçi elitler-siyasal elitler ayrışmasına ve iki grup arasında yaşanan çatışmalara dikkat çekilmiştir. 27 Mayıs 1960 askeri darbesi ile bu güç mücadelesinden devletçi elitlerin galip çıktığı görülmüştür. Devletçi elitlerin darbe sonrasında hazırlanan 1961 Anayasasının içeriğinin şekillenmesinde büyük etkisi olduğu tespit edilmiştir. 1961 Anayasasında yer verilen Cumhuriyet Senatosu, Genelkurmay Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu ve Anayasa Mahkemesi vesayetçi kurumlar olarak değerlendirilmiştir. Bu kurumların hem anayasada yer alış süreçleri hem de anayasanın yürürlükte kaldığı dönemde aldıkları kararlar ve uygulamalar incelenerek vesayetçi demokrasinin kurumsallaşmasına katkı sağladıkları sonucuna varılmıştır.
Democracy is based on the principle that decisions concerning society are taken by politicians elected by the electorate through free elections. If decisions are taken by individuals or institutions that are not elected by the people, it is not possible to consider the existence of a consolidated democracy. Tutelary democracy is the result of such a practice. There are historical, cultural and political features that show the existence of tutelary democracy in Turkey. In this context, this thesis focuses on the role of the 1961 Constitution in the institutionalization of tutelary democracy in Turkey. Using a critical literature review method, the study discusses the main characteristics of representative democracy and tries to identify the ways in which tutelary democracy differs from representative democracy. In addition, the characteristics of the dominant political culture in Turkey are identified and the contribution of this culture to the establishment of tutelary democracy in the country is tried to be determined. Analyzing the debates in the single-party period and multi-party life, attention was drawn to the statist elite-political elite divide and the conflicts between the two groups. With the May 27, 1960 military coup, it was seen that the statist elites emerged victorious from this power struggle. It has been determined that the statist elites had a great influence in shaping the content of the 1961 Constitution prepared after the coup. In the 1961 Constitution, the Senate of the Republic, the General Staff, the Presidency, the National Security Council and the Constitutional Court were evaluated as tutelary institutions. By examining both the process of inclusion of these institutions in the constitution and the decisions and practices of these institutions during the period in which the constitution remained in force, it was concluded that they contributed to the institutionalization of tutelary democracy.